'İnsanların bizi tebrik ederken gözleri doluyor...'

"Bizim İçin Şampiyon" filminin başrol oyuncuları Farah Zeynep Abdullah ve Ekin Koç, Medyatava'dan Canan Kaya'nın sorularını yanıtladı...

Google Haberlere Abone ol
'İnsanların bizi tebrik ederken gözleri doluyor...'

'İnsanların bizi tebrik ederken gözleri doluyor...'Sivas'tan Veli Efendi Hipodromu'na uzanan ilham veren bir başarı öyküsü efsane yarış atı Bold Pilot, jokeyi Halis Karataş ve eşi Begüm Atman'ın fısıldadıkları... Film, vizyona girdiği 7 Aralık tarihinden bu yana at yarışıyla haşır neşir olmayanları bile ağlatıp büyüledi sarsıcı hikâyesiyle. Büyülemeye de devam ediyor...



"Bizim İçin Şampiyon"un vizyon yolculuğu sürerken, biz de filmin başrol oyuncuları Farah Zeynep Abdullah ve Ekin Koç'la bir araya geldik. 



 



Canan Kaya / Medyatava



[email protected]



 



Filmi 3500 kişiyle aynı anda izlediniz. Oyuncuların genellikle galadan önce filmi izleme imkânları olmuyor…



Farah Zeynep Abdullah: Çok heyecan vericiydi. İlk kez bir filmi galadan önce izledim. İyi ki de izledik. Çünkü çok duygulanacağımı biliyordum senaryoyu okurken.



Ağladınız mı?



Çok ağladım.



'İnsanların bizi tebrik ederken gözleri doluyor...' - Resim : 2



Bold Pilot’ın çok özel bir at olduğunu gördük filmde… Atlarla ilgili sizi en çok etkileyen şey nedir?



Bir kere bütün canlıları çok seviyorum. En başta bunu söylemek isterim. Her canlı bambaşka bir ruh. Hayvanların beni en çok büyüleyen yönü ise konuşmadan bu kadar çok şey anlatmaları… Çok net anlaşılıyor ne hissettikleri ve ne düşündükleri.



Bold Pilot rolü için kaç at kullandınız filmde?



6 tane at oynadı o rolü. Bir tanesi yatmayı, bir tanesi şaha kalkmayı öğreniyor… Bunun gibi çok ciddi bir eğitim sürecinden geçtiler. Ancak ben oğlu Ganesh’le daha çok çalıştım eğitmen olarak. Ona sarıldım…



'İnsanların bizi tebrik ederken gözleri doluyor...' - Resim : 3



Nasıl bir duyguydu?



Hayatımda hiç unutmayacağım bir andı… Çünkü o bağı kurmanız gerekiyor bir ata sarılmak için. Çok hassas hayvanlar…



Aileyle tanışma fırsatınız oldu mu?



Begüm Atman’ın kardeşleri Esra Atman ve Lale Atman sete gelmişlerdi. İlk set günümdü o gün. Çok da çekiniyordum.



Heyecanlandınız mı onları görünce?



Tabii ki… O kadar tatlılardı ki. “Bu filmi öğrendiğimizden bu yana “Begüm”ü hep senin oynamanı hayal ettik” dediler. Başka ne isteyebilirdim ki… Çok mutlu oldum.



'İnsanların bizi tebrik ederken gözleri doluyor...' - Resim : 4



"Begüm"ün hikayesinden ne gibi deneyimler edindiniz? Size ne kattı?



İlk aklıma gelen pes etmemek... Sırf Begüm’ün hikâyesi değil, filmin bütünü adına çok ilham verici, umut dolu, çok güçlü bir hikâye olduğunu söyleyebilirim. Gerçek olması çok büyüleyici geliyor bana. Bizim 2 saatte anlatmaya çalıştığımız koskocaman hayatları başka insanlarla da buluşturmak beni en heyecanlandıran kısmı. Bir oyuncu olarak atlara bu kadar özen gösteren örnek bir sette olmak da ayrıca çok özel bir deneyim oldu benim için. 



Film vizyona girdikten sonra nasıl geri dönüşler aldınız? İlgiden memnun musunuz?



Çok şaşırdım. Birkaç gündür gerçekten direkt geri dönüşler alıyorum. Mesela geçen gün arabama binerken biri beni durdurdu, ben o sıra hipodromdaydım dedi ve bu kadar güzel bir film olacağını tahmin etmemiştim derken gözleri dolmaya başladı.. İnsanların tebrik ederken gözleri dolmasına çok şaşkınım ve filmimizin böylesine güçlü bir duygu bırakmasından dolayı çok mutlu oluyorum.



 



'İnsanların bizi tebrik ederken gözleri doluyor...' - Resim : 5



Son dönemlerde Türk sinemasında biyografik filmleri sıkça görmeye başladık. Çok kaliteli ve iyi bütçeli filmler çekiliyor. Halis Karataş’ın hepimizi büyüleyen o yaşam hikâyesinin de beyazperdeye aktarılması gerçekten heyecan verici.



Ekin Koç: Açıkçası ben ne Bold Pilot’ı, ne de Halis Karataş’ı bilmiyordum. İkisinden de bihaberdim. Senaryodan sonra bu ikilinin neler yaptığını, nasıl büyük bir yere sahip olduklarını fark ettim. Bana yabancı olduğunu düşündüğüm ama işin içine girdikçe de kendimi yakın hissettiğim şeyler keşfettim. Yarış dünyası bambaşka bir dünya. Sadece yarıştan ibaret değil, yarış kısmı bu dünyanın, uzun süredir süregelen bu kültürün yüzde 2’lik bir parçası belki de… Geriye kalan her şey hazırlık süreci, ilişkiler, atların o global dünyası… Hepsinin birbirine bağlı olması gerçekten etkileyici şeyler.



Halis Karataş’la ilk tanışmanız nasıl oldu?



Şans eseri oldu. Çünkü doğum günüymüş. Doğum günü vesilesiyle hem Atman ailesiyle hem de Halis Karataş’ın kendi geçmişine dair Bold Pilot’la olan bağına, Begüm Atman ve Özdemir Atman’la olan ilişkisine dair birçok şeyi konuşma fırsatımız oldu.



'İnsanların bizi tebrik ederken gözleri doluyor...' - Resim : 6



Yaşamının sinemaya aktarılacağını öğrenince ne hissetmiş Halis Bey?



Zannediyorum ilk hissettiği şey kaygı olmuştur… “Nasıl anlatacaklar, işin hangi boyutunu anlatacaklar, Begüm’den nasıl bahsedilecek” gibi birçok soru işareti olmuştur kafasında.



Kendisini sizin canlandıracağınızı duyunca ne söyledi?



Benimle tanışmadan önce beklediği kişinin kendisinde bir güvensizlik hissi yarattığını söyledi. Ben gelince nasıl davranacağını bilemediğini, benimle ilgili ‘Acaba bana nasıl davranacak’ diye düşündüğünü ve bundan da biraz kaygı duyduğunu söylemişti. Ama karşılaştığımızda biraz sohbet edip, sorularımla onu boğunca rahatladı.



Jokeylik için bir dizi eğitimden geçmişsiniz…



Ata daha önce binmiştim. Film için jokey stili eğitim aldım. Genel olarak her şeye hazırlanmaya çalışıyoruz biz. Her türlü aksaklığa…



Bir de bayağı kilo vermişsiniz bu rol için…



10 kilo verdim. 76 kiloyla başladım 66 kiloyu gördüm ve o noktada durmam gerektiğine karar verdim. Çünkü oldukça sağlıksız görünmeye başlamıştım.



Attan düştüğünüz sahnede zorlandınız mı?



Ben zorlanmadım ama belki dublör arkadaşım zorlanmış olabilir. (Gülüyor) 



'İnsanların bizi tebrik ederken gözleri doluyor...' - Resim : 7



 "Halis Karataş"ın hikayesi hepimizi çok etkiledi. Sizce ne söylüyor bizlere, nasıl bir mesaj vermek istiyor?



Halis Karataş'ın hikayesi kitlelere ilham verecek güce sahip. Filmi başından sonuna şöyle bir düşündüğümde etrafında dönüp durduğu en önemli şeyin “umut” olduğunu söyleyebilirim. Halis'in Begüm'le aşkı, beraber verdikleri mücadele, inatçı direnişleri, pes etmemeleri ancak umudun ve inancın verdiği güçle mümkün olabilirdi. Filmde de geçtiği gibi; eğer kendinde koşacak gücü bulamayanlara bir nebze olsun dokunabildiyse film amacına ulaşmış demektir. 



Filmin şimdiye kadarki gişe rakamları tatmin edici mi?



Filmimiz mümkün olduğunca çok insana ulaşsın istiyoruz tabii ki. Şu ana kadarki geri dönüşler oldukça sevindirici. Hatta birçok yerde film bitince salonlarda alkışlandığını duydum. Bunu her zaman göremezsiniz…



 



 


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin