İK'Cİ ANNELERİN ORTAK DİLEĞİ: ESNEK MESAİ

Türkiye’nin iş ve insan kaynakları sitesi Yenibiris.com, 9 Mayıs Anneler Günü dolayısıyla gerçekleştirdiği görüşmelerle İK’cı annelerin yaşamına tanıklık etti.

Google Haberlere Abone ol
İK'Cİ ANNELERİN ORTAK DİLEĞİ: ESNEK MESAİ

Yenibiris.com, 9 Mayıs Anneler Gününde, İnsan Kaynakları alanında çalışan annelerin yaşamını göz önüne serdi. İK’cı annelere iş ve anneliğin birlikte nasıl yürütüldüğünü soran Yenibiris.com, ofis-aile-ev üçgeninde günlerin nasıl geçtiğini öğrendi. Genel olarak tek çocuk sahibi olan İK’cı anneler, kendilerine çok az zaman ayırabildiklerini dile getiriyorlar. Ortak hayalleri ise esnek çalışma saatleri. 


İK’cı anneler çoğunlukla çocuklarının bakımında aile bireyleri (anneanne, hala) gibi aile fertlerini tercih ediyor. Eşlerinden yardım alanlar ise şanslı bir azınlığı oluşturuyor. Çocuğu okul çağında olanlar da kendilerine biraz zaman ayırma olanağı buluyorlar. İK profesyoneli anneler, geç gelip daha erken çıkabilecekleri ya da evden çalışabilecekleri bir mesai istedikleri konusunda görüş birliği içindeler. Hatta içlerinde ‘Trafikte daha az vakit geçirsem bana yeter’ diyenler de bulunuyor. 


Yenibiris.com’un görüştüğü iş dünyasındaki annelerden bazılarının görüşleri ise şöyle:
 Ayşe Senem Göka (Has Otomotiv İK Müdürü): “Dört yaşında bir oğlum var. Saat 7.00-19.30 arasında kreşe gidiyor. Eşim her konuda, özellikle de yemek yapma konusunda bana çok yardımcı oluyor. Ödün vermediğim tek şey kitap okumak ki o da sadece gece yatmadan önce yarım saati geçemiyor. Sabahları oğlumun biraz daha uyuyabilmesi için geç gelebileceğim, haftada 2 kere de erken çıkmama imkân veren bir mesaiye hayır demem.”
 Gün Çelikkol (Finansbank Eğitim Birim Yöneticisi): “Kızım artık 23 yaşında. Annem benimle olduğu için büyük yardımcım. Uykumdan fedakarlık edip sabahları 1,5-2 saat erken işe geliyorum. Bazı akşamları da geç çıkınca hafta sonları çalışmama hakkını kendime tanıyorum. Esnek çalışma saatleri konusunda özellikle İstanbul’da firmalar yaratıcı çözümler aramalı ve buna teşvik edilmeli. Ayrıca teknoloji bazı işlerin artık evden çok kolay takip edilmesine olanak sağlıyor. Etkili bir performans yönetimi sistematiği kurmak koşuluyla, bu sağlanabilir.”
 Pınar Güzel (Eczacıbaşı İK Uzmanı): “Bir buçuk yaşında kızım var. Kendim için neredeyse hiç vakit ayıramıyorum. Ancak yolda kitap okuyabiliyorum. Akşamları banyo yaptıysam çok mutlu oluyorum. Akşam yemeği ardından kızımla ilgilenip onu uyuttuktan sonra benim de uykum gelmiş oluyor. Her gün yarım gün mesai olabilir veya gelecekte kızım okula başladığında onu okula bırakıp, geldiğinde ise evde olabileceğim bir mesai düzeni hayal ediyorum. Ya da aslında en ideali ve asıl istediğim şey evden çalışabilmek. Hem çok iyi iş çıkarıp hem de kızımla daha çok vakit geçirebilir, onun güvenliğinden, sağlığından ve sevgiyi tam aldığından emin olabilirim.”
 Ferhan Kılınç (Alışan Group İK): “Kızım dört yaşında. Bazı hafta sonları dışarıda yalnız başıma birkaç saatlik kahve içme-gazete okuma aktivitesi yaratıyorum. Hayalim, saat 16.00’da biten bir mesai! Spor merkezinden bir yıllık üyelik satın aldım. Özellikle yazın aktif bir şekilde ailemle birlikte gitmeyi planlıyorum.”
 Gülcan Doğru (Erikli Su & Nestle Waters Turkey Kurumsal İK Müdürü): “Dokuz yaşında bir çocuğum var. İşe 3 yıl ara verdim. Okul yaşına kadar annem ve ben baktık. Bu tempoda kendime zaman ayırmam mümkün değil. İşe geç gitmek, ofisten erken çıkmak ve evden çalışmak süper olurdu.”
 Nilgün Akyüz (Bayraktar Holding İK): Biri 8 diğeri 5 yaşında iki çocuğum var. Zorunlu ihtiyaçlarımı öğle tatilinde son derece hızlı bir şekilde halletmeye çalışıyorum, böylelikle hafta sonlarımı aileme ayırabiliyorum. Yarım gün idari izinli olmak isterdim.”
 Zeliha Yıldırım (Garanti Ödeme Sistemleri İK Yöneticisi): Dört buçuk yaşında bir çocuğum var ve ona babaannesi bakıyor. Benim için eşime ve kızıma zaman ayırmak ve sosyal olmak çok önemli. Zaman zaman kitap okuyabiliyor, yalnız kalabiliyorum. Bankacılık çok yoğun çalışma gerektiren bir sektör. Ama şirketimizde önemli olan işinizi sonuca götürmek ve ortaya bir şeyler çıkarmak. Böyle olunca işten erken çıkma ya da geç gelme gibi opsiyonlarımız oluyor.
 Feyza Görgün (Etstur İK Müdürü): İlk iki yıl kızıma kendim baktım, şimdi 6 yaşında. Kendine zaman ayıramama durumu biraz vakitsizlikten, biraz da çocuğu ihmal etme endişesinden kaynaklanıyor. Son bir yıldır bu konuda hassas davranıyorum. Latin danslarıyla ilgili bir kursa gidiyorum. Ben kurstayken kızımla ve evle eşim ilgileniyor. Özellikle sağlık söz konusu olduğunda şirket olarak esneklik gösteriyoruz. Zaman zaman, hiçbir şey planlamadan, sadece içimden geldiği gibi bir gün geçirmek istiyorum.”   

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin