HÜRRİYET EKİBİ MEDYA TOWERS'A VEDA ETTİ

Hürriyet yazarı Mehmet Y. Yılmaz, 20 yıldır çalıştığı Hürriyet Medya Towers'ın ardından yazdı...

Google Haberlere Abone ol
HÜRRİYET EKİBİ MEDYA TOWERS'A VEDA ETTİ

MEHMET Y. YILMAZ / HÜRRİYET

Böylece bir devrin sonuna geldik


HÜRRİYET Medya Towers yakında yıkılacak ve yerine son yılların modasına uygun olarak “rezidans ve alışveriş merkezi” yapılacak.
İçinde Türklerin çalıştığı, Türkçe gazete ve dergiler yayınlanan bir binanın adı neden “medya towers” oldu, hiç bilemedim. Herhalde daha “havalı” bulunuyor, binalara böyle İngilizce isimler koymak. Bir-iki sefer bunu yazdım ama beni zaten kim dinliyor ki bu konuda da dinlesinler!
Bu binanın temelinde bir adet 2.5 lira metal param var. Temel atma törenine gelirken eskiden Koçman çiftliğinin bulunduğu bölgede otomobilimiz çamura saplandığı için geç kalmıştık. Temele atılacak altınları rahmetli Ergil Tezerdi Ağabey ve Hulki İlgün Ağabey kaptığı için ben de cebimden çıkarıp bir 2.5 lira atmıştım.
Bu binada çok anım var. Cağaloğlu’ndaki Hürriyet binasında, bu kulelerin mimarı Aydın Boysan’a “yeni binada neler olsun isterdik” diye anlatmamızın üzerinden yıllar geçti.
Hürriyet şimdi Milliyet’in eski binasını yeniledi, oraya taşınıyor. Dergilerimiz ise bu kez bir başka “towers”ta, Trump’da yayımlanacak.
Bir kez daha sapasağlam bir binanın yıkıldığına tanık olacağız. Yıkmaya ve yeniden yapmaya ne kadar meraklıyız. Bir araştırmada okumuştum, Ankara’daki bina stoku 50 yıl içinde üç kere yıkılıp, yenilenmiş. Ben bu araştırmayı okuduktan sonra dördüncü tura dönüldü mü bilemiyorum.
Geri kafalı değilim, yeni şeyler elbette yapılmalı. Ama Madrid’de, Roma’da neredeyse yüzyıllık binalarda faaliyet gösteren gazeteleri görünce kıskanmıyor da değilim.
Bu binayı ilk gezen devlet adamı da Türkmenbaşı Saparmurat Niyazov olmuştu. O yıllarda yeni yapılmış bu binadaki cicilerimizi göstermek için insanları davet etmek gibi bir alışkanlık da gelişmişti. Yeni kurulmuş Türkmenistan’ın başkanıydı ve binayı gezerken dönüp şöyle sormuştu: “Bu bina devletin mi, şahsın mı?”
Yıllar süren komünist dönemden çıkmış bir devlet yöneticisinin, böyle kocaman bir binayı bir şahsın yaptırmış olabileceğine ihtimal vermesi kolay değildi tabii.
Böylece 20 yıl süren “İkitelli plazalar dönemi” kendi hesabıma kapanıyor.
Ve doğrusunu isterseniz artık işe metro ile gidip gelebileceğim için mutluyum, bu binadaki hiç unutamayacağım anılarım benimle olacak nasıl olsa!

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin