Herkesin yeniden 10 bin doları oldu! 'İyi büyüdük' diyen ekonomist Alaattin Aktaş, dolar sahiplerini yakından ilgilendiren açıklamayı yaptı: 2023 seçimlerine kadar...

Kişi başına milli gelir son olarak 2017 yılında 10 bin doların üstüne çıkmıştı. Dolar kurunun uzun zamandır belirli bir seviyede kalması sonrasında yeniden 10 bin dolar rakamı görüldü. Ekonomist Alaattin Aktaş, büyüme rakamları ve milli gelirle ilgili bir yazı yazdı ve "2023 için seçime kadar da şimdiki kur korunacak gibi ama sonrası meçhul. Gerçi seçim sonrası için Türkiye’de meçhul olmayan ne var ki!" dedi.

Google Haberlere Abone ol
Herkesin yeniden 10 bin doları oldu! 'İyi büyüdük' diyen ekonomist Alaattin Aktaş, dolar sahiplerini yakından ilgilendiren açıklamayı yaptı: 2023 seçimlerine kadar...

Ekonomim.com'dan ekonomist Alaattin Aktaş'ın "İyi büyüdük!" başlıklı yazısı

✔ Türkiye ekonomisi geçen yıl öngörülenden hızlı büyüdü.

✔ Dolar adeta sabitlendiği için kişi başına gelir de yeniden 10 bin doların üstüne çıktı.

✔ Ama diğer yandan işgücü ödemelerinin payı çok aşağılara indi. Bu oranın bu yıl daha da gerilemesi beklenmeli.

Hem yılın tümü için öngörülen yüzde 5’lik oran aşıldı, hem son çeyrek için tahmin edilen oran... Türkiye ekonomisi 2022 yılında yüzde 5.6 büyüdü, son çeyrekteki oran da yüzde 3.5 olarak gerçekleşti.

2022 yılına ilişkin GSYH artış hedefi yüzde 5 düzeyindeydi, son çeyrekte ise tabii ki somut bir değer ortaya konulmamakla birlikte yüzde 3’ten daha düşük bir artış bekleniyordu. Yani iyi büyüdük, tahminlerin üstünde büyüdük...

Dolar kurunu da ağustostan beri sabit tutunca ortalamayı aşağı çekme şansı yakaladık ve bu sayede kişi başına gelir de dört yıl aradan sonra yeniden 10 bin dolar sınırının üstüne çıktı.

Son olarak 2017’de 10.696 dolarla 10 bin sınırının üstünde oluşan kişi başına gelir, geçen yıl da 10.665 dolar olarak gerçekleşti.

Herkesin yeniden 10 bin doları oldu! 'İyi büyüdük' diyen ekonomist Alaattin Aktaş, dolar sahiplerini yakından ilgilendiren açıklamayı yaptı: 2023 seçimlerine kadar...

Kişi başına gelir arttı artmaya da bunun dağılımına ilişkin en temel göstergelerden sayılan işgücü ödemelerinin payı aynı doğrultuda bir iyileşmeye işaret etmedi, hatta tam tersi oldu. İşgücü ödemelerinin gayrisafi katma değer içinde 2021 yılında yüzde 30.1 olan payı geçen yıl yüzde 26.5’e geriledi. Hatta bu pay geçen yılın son çeyreğinde yüzde 25.2 düzeyine kadar indi.

Yani çalışanın payına bu büyümeden pek bir şey düşmedi.

Bu yıl ne olacak?

GSYH’nin 2022 gerçekleşmesine ilişkin tüm detaylar haber sayfalarımızda geniş bir şekilde yer alıyor. O yüzden tekrara gerek yok.

Bizim bu yıla odaklanmamız, bu yıla bakmamız gerek.

Orta vadeli programa göre 2023 yılının büyüme hızı hedefi de yüzde 5. Yaşanan deprem felaketinin bu orana ulaşmayı engelleyeceği pek sanılmıyor. Bölgedeki üretim tabii ki bir kesintiye uğrayacak ama bunun payı Türkiye ölçeğinde çok fazla değil. Kaldı ki yapılmak zorunda olunan yatırımlar da bir anlamda üretim hacmi doğuracak.

Dolayısıyla büyüme hızı açısından 2023’e ilişkin bir kaygı yok. Ama her ne kadar geçen yıl olumlu gelişse de, kur baskılandığı için öyle görünse de, kişi başına geliri buralarda tutmak, yeniden 10 bin doların altına inmesini önlemek pek kolay olmayacak. 2022 için 16.57 düzeyinde oluşan yıllık ortalama dolar kuru biraz önce belirttiğim gibi biraz da yapay bir şekilde oralarda kaldı. 2023 için seçime kadar da şimdiki kur korunacak gibi ama sonrası meçhul. Gerçi seçim sonrası için Türkiye’de meçhul olmayan ne var ki!

Herkesin yeniden 10 bin doları oldu! 'İyi büyüdük' diyen ekonomist Alaattin Aktaş, dolar sahiplerini yakından ilgilendiren açıklamayı yaptı: 2023 seçimlerine kadar... - Resim : 2

Kişi başına gelir tabii ki önemli bir gösterge. Ama gelirin nasıl dağıldığına ilişkin daha somut başka bir gösterge var. Kişi başına gelir çok yüksek olsa bile bu iyi dağılmıyorsa ne anlamı var ki!

Geçen yıl yüzde 26’lara kadar gerilediğini belirttiğim işgücünün payı işte bu açıdan önemli. Bu gösterge, kişi başına gelirin adeta ete kemiğe bürünmüş hali! Bu oran muhtemeldir ki bu yıl daha da aşağılara gidecek. Deprem dolayısıyla yaşanan iç göç dalgası, işsizliği ve bağlı olarak reel gelirleri aşağı çekecek. Zaten mevcut tablo bile yeterince olumsuz, öyle anlaşılıyor ki bu olumsuzluk daha da artacak.

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin