'HEPİMİZ DİZİ DUVARINA TOSLUYORUZ!'‏

Film Arası Dergisi’ne konuşan ünlü oyuncu Güven Kıraç'tan dizi filmlere ve televizyona ilişkin ilginç açıklama...

Google Haberlere Abone ol
'HEPİMİZ DİZİ DUVARINA TOSLUYORUZ!'‏

Kıraç, sinema oyuncularının dizilerde rol almalarıyla ilgili olarak şunları söyledi: "Dizi sektöründe çok hızlı bir üretim ve tüketim var. Ne yazık ki birçok arkadaşım gibi, istemeyerek de olsa dizi duvarlarına toslamak zorunda kalıyorum. Hiç yapmasan olamıyor ne yazık ki. Ben televizyonun sinemaya zarar verdiğini düşünenlerdenim. Eskiden seyirci Türkan Şoray’ı izlemek için yol kat edip, bilet alıp, oturup seyrederdi. Şimdi Türkan Şoray televizyon aracılığıyla onun evine gelince, sinemaya gitme gereği kalkıyor ortadan. İnsanların sigara almaya, maça gitmeye parası var, sinemaya yok. Bir de okumuyoruz, tembeliz biraz."


FİLM ARASI DERGİSİ'NİN MAYIS SAYISINDA BAŞKA NELER VAR?



Aylık sinema dergisi Film Arası Mayıs sayısıyla okuyucularının karşısına çıktı. Derginin Mayıs ayı sayısının kapak konuğu ünlü sinema oyuncusu Güven Kıraç. Gülcan Tezcan’ın sorularını yanıtlayan Kıraç, yeni Türk sinemasına dair görüşlerini okuyucularla paylaştı.



BURÇAK EVREN: ‘İŞTE O FOTOĞRAF!’



Bugüne kadar kaleme aldığı birçok yazıyla sinema tarihine dair önemli tartışmalar başlatan sinema tarihçisi ve eleştirmeni Burçak Evren, Film Arası Dergisi’nin Mayıs sayısında yer alan ironik yazısında, sinemayı Türklerin icat ettiğini söyledi. Evren, ‘Sinemayı Türklerin icat ettiğini biliyor muydunuz’ başlıklı yazısında, Beyoğlu Belediyesi’nin İstiklal Caddesi’ne astığı bir tabelayla skandala imza attığını söyledi. Evren, yazısında şunları söyledi:



SİNEMANIN İCADINI MEŞRUTİYETLE KARIŞTIRMIŞLAR!



‘Levhanın üzerinde aynen şunlar yazıyor: ‘Bu binanın yerinde 1870-1903 arasında Sponeck Birahanesi vardı. İstanbul’da halka açık İlk sinema gösterisi 1876’da bu salonda yapıldı.’



Evet… Bu levha yıllardır yerinde duruyor. Yazdık-çizdik, hala yerinde. Beyoğlu Belediyesi ya da bu levhayı yazanlar Türkiye’deki halka açık ilk sinema gösterisinin tarihi olan 1895 ile İkinci Meşrutiyet’in ilanı olan 1876’yı karıştırmışlar. Bu levhaya göre sinemayı Türklerin, hem de tüm dünyadan 19 yıl önce icat ettiği sonucu çıkmıyor mu? Şimdi hırsızların bu levhayı neden çalmadıkları da ortaya çıkıyor. Çünkü bundan önceki levhalarda doğru tarih olan 1896 yazıyordu, bunda ise 1876. Hırsızlar bile bunun yanlış olduğunu biliyor da, kimileri, İstanbul’un değil, Türkiye’nin en kalabalık semtinin, en kalabalık caddesindeki bu levhayı yıllar yılı niye fark edemiyor? Eğer Beyoğlu Belediyesi izin verirse yenisini ben yaptırıp yerine koyabilirim. Bunu seve seve yapacağımdan da emin olsunlar.’



EMRE KIZILIRMAK’IN HAYALİ ‘ÇANAKKALE ZAFERİ’NDE OYNAMAK



Film Arası Dergisi’nin keyifli sorulara yer verdiği Ayak Üstü bölümünün konuğu ise Aşk Bir Hayal Dizisi’nin genç oyuncusu Emre Kızılırmak. ‘Hayalinizdeki projeyi hangi yönetmenin filme çekmesini dilerdiniz’ sorusuna ‘kendim çekmek isterdim’ yanıtını veren genç oyuncu, Çanakkale’yi anlatan başarılı bir filmde başrol oynamayı hayal ettiğini söyledi. Kızılırmak, ‘İmkânınız olsa Başbakan’a hangi filmi seyretmesini tavsiye ederdiniz’ sorusunu ise ‘Maske’ ve ‘Örümcek Adam’ şeklinde yanıtladı.



Dergi, orta sayfasında bu ay Metin Erksan’ın unutulmaz filmi Susuz Yaz’dan bir kareyi okuyucularına hediye ediyor.


Etiketler Güven Kıraç
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin