Hastalığının ardından ilk kez kamera karşısına geçen Fethullah Gülen, Marmaray'ı yorumladı!

Eski sağlığına kavuşmaya başlayan Gülen, 10 gün aradan sonra sohbetlerine başladı.

Google Haberlere Abone ol
Hastalığının ardından ilk kez kamera karşısına geçen Fethullah Gülen, Marmaray'ı yorumladı!

Küçük bir müşahade dönemi ardından yeniden eski sağlığına kavuşan Fethullah Gülen on gün aradan sonra sohbetlerine yeniden başlarken çalışma arkadaşlarını ve izleyenlerini sevindirdi. Gülen internet, televizyon ve radyo aracılığıyla dünyada izlenen sohbetlerinin çekimine yeniden başladı. Gülen ilk sohbetinde Marmaray konusuna da değindi. Marmaray'ın açılışından da takdirle bahseden Gülen, "Dinin yarısı insaftır; insaf dinin yarısıdır. Küçük bile olsa pozitif her şeyi alkışlamak ve o işi yapan insanları yüreklendirmek, dahasını yapmaya sevketmek lazım" dedi.



Gülen, bugün misafir kaldığı evden yürüyerek büyük binaya gitti ve 'Bamteli' adlı sohbetler dizisinin yeni bölümünün çekimi için kamera karşısına geçti. Gülen, "Toplumdaki Aritmi ve Problemlerin Çözümünde Üslup" başlıklı sohbetinde önde gelen gündem konularından Marmaray'ın açılışından takdirle bahsetti. Gülen, "Dinin yarısı insaftır; insaf dinin yarısıdır. İnsaflı olmak lazım. Doğruyu doğru kabul etmek, doğruyu alkışlamak ve onu realize eden insanları aşklandırmak şevklendirmek lazım. Küçük bile olsa pozitif her şeyi alkışlamak ve o işi yapan insanları yüreklendirmek, dahasını yapmaya sevketmek lazım" diye konuştu.



BAŞKALARININ MÜLAHAZA VE MÜTALAALARI



Gülen sohbetinde önce toplumun problemlerinin çok iyi teşhis edilmesi ve sonra da en uygun tedavi yoluna gidilmesi gerektiğini belirterek ister teşhis isterse de tedavi sürecinde başkalarının mülahaza ve mütâlaalarına da değer vermenin önemine dikkat çekti.



Bazen büyük problemlerin çok önemli pozitif neticeler de doğurabileceğini, bunun için hadiselerin çok doğru okunması, teenni ile hareket edilmesinin zorunlu olduğunu da kaydeden Gülen, "üslup" kavramının önemine değindi. Gülen meselelere sadece bir yanları itibariyle ve karamsarlık hisleriyle bakılmamasını isterken pozitif yöndeki değişimlerin çok kolay olmadığını, olmayacağını, tahribin kolaylığına bedel tamirin zorluğunu vurguladı. Fethullah Gülen "Bir milletin özüne dönmesi, yığınların insanî değerlere yönelmesi, ideal insanın, ideal neslin ve ideal toplumun yetişmesi birkaç ayda, birkaç senede olabilecek şey değildir. Beşerin En Mükemmeli'nin (aleyhi ekmelü't-tehâyâ) eliyle şekillenen ve Kur'an'ın mucizesi olan ısmarlama bir cemaatle bile yeni tip bir insanlığın oluşması ve huzur toplumunun olgunlaşması ancak yirmi üç senede gerçekleşebilmiştir" örneğini verdi. 



İnsanların sorgulanmaktan hoşlanmadığını ve eleştirileri hazmedebilecek insan sayısının çok az olduğunu hatırlatan Gülen "Meseleleri yüze çarpar gibi sunmamak lazım gelir, hatta güzel bir projeyi teklif ederken bile başkalarının hissiyatını hesaba katıp gerekirse onu farklı birinin eliyle/dilliyle ortaya koymak ve böylece hakkın hatırını hep âli tutmak gerekir" dedi. 



"GÜNÜMÜZDE "EMEK' VE "SERMAYE' ANLAŞILDI ANCAK "ADANMIŞLIK' VE "FEDAKARLIK' BİLİNMİYOR"



Fethullah Gülen sohbetinin sonunda günümüze kadar "emek ve sermayenin" değerinin anlaşıldığını ama adanmışlık ve fedakârlık gibi faziletlerin neye karşılık geldiğinin hâlâ bilinemediğini; büyük bir adanmışlık ruhuyla cihana açılan insanların hizmetlerini bir şahsa veya gruba mal etmenin hem Allah'a karşı saygısızlık ve haksızlık olduğunu bildirdi.



Fethullah Gülen, yapılanları bir şahıs, bir dehaya mal etmenin bir yönüyle de "şirk" sayılacağını, bu konuda "falan vesilesiyle bu neticeler elde edildi" diyenlerin ictihad hatası yapmış olacaklarını ama "hizmet erlerinin" her zaman kulluk şuuruyla hareket edip o tür iltifat ve teveccühleri kesinlikle sahiplenmemeleri gerektiğini dile getirdi. ANKA


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin