HAŞMET BABAOĞLU / SABAH
Takım formalı medya patronları ve gelecek sezon
Medya patronlarının fanatik takım taraftarı olması tuhafınıza
gidiyor mu hiç?
Hayır.
Forma giyip pozlar vermeleri veya tuttukları kulübün
yöneticileriyle fazla içli dışlı olmaları sizde rahatsızlık
uyandırıyor mu?
Hayır.
Hepimiz takım taraftarıyız...
Aynı kültürü paylaşıyoruz. Hep birlikte ipin ucunu kaçırıp dünyayı
tuttuğumuz takımın renklerinden ibaret sanıyoruz.
Medya patronları da bizim gibi bir insan nihayetinde!
Hatta belki içinizden şöyle diyorsunuz...
Bizim canımız can da, medya patronlarının ki, patlıcan mı?
***
İyi de...
Bir de şöyle düşünün...
Hangi kulüp başkanı objektif yorum ve habercilikten hoşlanıyor.
Hatta bazıları bundan nefret ediyor. Koşullar el verse gazetelere,
televizyonlara baskın yapacaklar.
Onlara göre...
Medya sadece kendilerinin istediği ve izin verdiği haberleri
yapmalı!
Futbol yorumcuları da yağdanlık olmalı!
Şimdi söyleyin bakalım...
Bu başkanlar takımlarının "hastası" medya patronlarını etkilemezler
mi?
O formalı medya patronları da bir yıl, iki yıl direnseler bile,
onca tazyik karşısında eninde sonunda pes edip başkanların
isteklerine boyun eğmezler mi?
***
Ne demek bu şimdi, diyeceksiniz...
Şu demek...
Önümüzdeki Süper Lig sezonu kıran kırana geçecek!
Görüyorsunuz, büyük kulüpler krizi falan umursamadan çılgıncasına
para harcıyor.
Ne için?
Ne pahasına olursa olsun, şampiyon olmak için!..
Bu durumda, kulüp yöneticilerinin kendi takımlarının fanatik
taraftarı olan medya patronlarını, hatta reklam verenleri "göreve
çağırmaları" ihtimalini yabana atmamalıyız.
Yani demem o ki...
Önümüzdeki sezon başlamadan önce medyada çok kirli bir "temizlik
operasyonu" başlayabilir.
Kimsenin günahını almak istemem!
Ancak içimde tatsız bir his var!