HAŞMET BABAOĞLU: İNTERNET GAZETECİLİĞİ YOK, GAZETECİLİK VAR

Vatan yazarı Haşmet Babaoğlu, son günlerde köşe yazarları arasında sık sık tartışılan 'internet gazeteciliği'ni sütunlarını taşıdı.

Google Haberlere Abone ol
HAŞMET BABAOĞLU: İNTERNET GAZETECİLİĞİ YOK, GAZETECİLİK VAR

Haşmet BABAOĞLU / VATAN


İnternet gazeteleri öldürür mü?


Geleceğe yatırım yapan sektörlerin “gelecek nasıl olacak?” sorusuna ilgi duymasından; bu konuda konferanslar, seminerler düzenlemesinden doğal ne olabilir!


Ama bu toplantıların gerçekten bir işe yaraması için “ağzı açık yeni fikir budalası” tavrından sıyrılmak gerekir.


Çünkü uzman görünüşlü nice adam çocukların bile söylemeyeceği şeyler söyleyebiliyor.


Bakınız, yıllardır bir takım adamlar internet ve medyanın geleceği hakkında atıp tutuyor. Bizim ülkemize de gelip konferanslar veriyor. İlgi görüyor.


Peki konuya bakışlarında kavramsal temizlik ve titizlik var mı? Hayır, bunlardan eser yok!


Örnek mi?


Birkaç ay önce Nielsen Başkanı Robert McCann “Televizyon renkli bir araç, internet onu mahvedemeyecek” demişti. Sanki internet renksizmiş gibi!


Kimse de çıkıp “tabii mahvedemeyecek, çünkü ikisi birbirinden farklı; biri ürün, diğeri dağıtım şebekesi” dememişti.


Yakınlarda da Televizyon ve Radyo Müzesi Başkanı Pat Mitchell “internet gazeteyi bitiremedi, gazeteler ayakta kaldı, kalacak” diye buyurmuş...


Kaç gündür bu konuda yazmayı istiyordum, bir türlü fırsatım olmadı!


Mehmet Y. Yılmaz, Cengiz Semercioğlu, Engin Ardıç ve Yurtsan Atakan benden önce davrandı. “İnternet gazeteleri öldürecek mi? İnternet gazeteciliği basılı gazeteciliği bitirir mi?” tartışmalarını köşelerine taşıdılar.



***


Yurtsan Atakan hariç herkesin konuyu “bizim gazeteler haberleri televizyondan bir gün sonra yayınlıyor” veya “internet medyasının hali içler acısı, haberleri çalıp çırpıyorlar” minvalinde tartışması beni şaşırttı.


“İnternet gelecekte gazeteleri öldürecek mi?” sorusu “iyi gazetecilik-doğru gazetecilik neye denir?” sorusunu içermiyor ki!..


Yurtsan doğrusunu yazdı geçen gün: “İnternet kendi başına bir medya aracı değil. Yepyeni ve devrimci bir dağıtım aracı.”


Bunun açık ifadesi şu: İnternet gazeteciliği diye bir şey yok! Gazetecilik var!


Nasıl internetin varlığı bankacılığı öldürmemiş fakat ona yeni hizmet kanalları açmışsa, gazetecilik için de aynı şey olacak... Peki ne zaman?


Bu konuları tartışırken psikolojik-sosyolojik yanlarını ele almayı unutuyoruz..


Oysa bir okur için basılı bir gazeteyi almak sadece haber almak değildir; küçük bir ücret karşılığında bir günlüğüne o haberi aktaran mecranın sahip olduğu iktidara ortak olmak demektir.


Üstelik haberi elinizle tutuyor, karıştırıyor, ona dokunuyorsunuz. Bu bambaşka bir şey!


Düşünsenize, bankacılık işlemi yaparken bir kolaylık ifadesi taşıyan “tıklama” eylemi bile, güvenilir haber ararken hafifliği çağrıştırmaya başlıyor!..


Neden?


Çünkü paranın somut değere sahip soyut bir araç olduğunu anlayıp kabullenmeye başladık.


Ama gazete öyle mi ya? Hayatımızda alabildiğine somut biçimde varlığını sürdürüyor!


Hele dergiler! Dergilerin asıl değerleri neredeyse masanın üzerinde duran bir nesne, hatta güzel bir nesne olmalarında yatıyor!


Onlara internet üzerinden yepyeni bir “somutluk” kazandırmak kolay değil.


Anlayacağınız, köprünün altından daha çok sular akar! Gazetecilik dediğimiz şey, kağıtla internet arasında daha uzun süre salınır durur.


Sonunda ekonomik irade belirleyici olur.


İnternet üzerinden habercilik yapmak verimli ve kârlı bir iş olmaya başladığında bütün dengeler değişiverir.



Etiketler Haşmet Babaoğlu
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin