HANGİ YAZARIN HANGİ ESERİ DİZİ FİLM OLABİLİR

İşte yazarlardan oyunculara, senaristlerden yapımcılara sektördekilerin bu soruya yanıtı...

Google Haberlere Abone ol
HANGİ YAZARIN HANGİ ESERİ DİZİ FİLM OLABİLİR

Türkiye'de tek televizyon kanalının olduğu yıllardı. Yıl 1974. Aziz Nesin'in 'Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz' adlı eseri televizyona uyarlandığında çok ilgi gördü. Bu ilgi beraberinde Aşk-ı Memnu, Kartallar Yüksek Uçar gibi eserlerin de izleyiciyle buluşmasını sağladı.


Bir süre ara verildi. Ancak reyting savaşı alevlenince yapımcılar yeniden edebiyata sarıldı. 2000'li yıllar bu anlamda patlamanın yaşandığı yıllar oldu. Gece Sesleri'nden Dudaktan Kalbe'ye, Samanyolu'ndan Yaprak Dökümü'ne hatta yeniden Aşk-ı Memnu ve Hanımın Çiftliği'ne kadar pek çok eser beyazcamda yeniden hayat buldu. Yapımcılar hem biraz senaryo bulamamaktan hem de reytingin tadını aldıklarından eski eserlere dört kolla sarıldı. Yeni yayın döneminde de seyirci, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın 'Huzur'uyla tanışacak. Üstelik yerli yapımlar yetmiyor, bir de şiirler, Rus klasikleri elden geçiriliyor. Öyle ki, Dostoyevski'nin 'Karamazov Kardeşler'i, Ahmet Muhip Dıranas'ın Fahriye Abla şiiri bile televizyon dizisi oluyor.
Peki televizyoncular, zengin Türk edebiyatından başka hangi eserleri ekrana taşıyabilirler? Yazarlar, oyuncular, yapımcılar ve eleştirmenler seçti. Yönetmen ve senarist Ümit Ünal, oyuncu Derya Alabora ile yazar Selim İleri ve Yekta Kopan ise, 'Allah bütün yazarlarımızı o dizilerden korusun' diyenlerdendi...


YAZARLAR NE DEDİ?


- Elif Şafak
Türk edebiyatının o kadar kıymetli eserleri var ki, onları hem film hem başarılı kaliteli bir dizi olarak görmek isterim doğrusu. Rahmetli Sevgi Soysal'ın kitaplarını beyazperdede ya da ekranda görmeyi isterim. Çok önemli bir yazar ve kudretli bir kalemdi. Keza Tanpınar'ın eserleri, bilhassa 'Huzur'. Kendi kitaplarım içinde dizi olarak 'Bit Palas'ı görmek isterim. Ancak önemli olan bu işin kaliteli, derinlikli bir şekilde yapılması. Edebiyat ile sinemanın ya da televizyonun birlikteliği her zaman başarılı olmuyor. Ama ahenk sağlanınca ortaya hakikaten güzel işler çıkıyor.




- Ahmet Ümit
Günümüzde ne yazık ki romanların ruhuna ihanet eden, ölmüş yazarları adeta mezarlarında ters çeviren diziler çekiliyor. Çünkü bu romanların belli bir kapasitesi, belli hikayesi ve belli karakterleri var. Oysa dizi tutunca yapımcılar bunu uzatıyor. Uzatınca da bizim romanımız olmaktan çıkıyor ve başka bir şeye dönüşüyor. Eğer biz 13 bölüm yapacağız derlerse önereceğim roman 'İnce Memed' olur. Yahut Vedat Türkali'nin 'Bir Gün Tek Başına'sı, Adalet Ağaoğlu'nun 'Ölmeye Yatmak' eseri, Selim İleri'nin 'Her Gece Bodrum' romanı da çok güzel olur. Yeni kitabım 'İstanbul Hatırası'nı dizi yapmak istiyorlar ama kabul etmiyorum. Ancak '13 bölüm yapacağız ve istediğiniz gibi olacak' derlerse kabul edebilirim. 'Kukla' romanım şahane bir 'Ergenekon' dizisi olabilir ama güvenebileceğim bir yapımcı ve kanal yok karşımda.

- Pınar Kür
Aslında edebi eserlerin diziye çekilmesine karşıyım çünkü orijinalini bozuyorlar. BBC'de Anna Karenina yapılmıştı ve aslına uygun yapıldığı için çok güzeldi. Mesela ilk çekilen 'Aşk-ı Memnu' şimdikine göre çok daha iyiydi. Ahmet Hamdi Tanpınar'ın eserleri çok zor olmasına rağmen özellikle 'Saatleri Ayarlama Enstitüsü' mizah yönü güçlü biri tarafından yapılırsa çok iyi olur. Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın hemen hemen bütün eserleri çok uygun ama 'Gulyabani' ve 'Şıpsevdi' özellikle dönem dizisi olarak çekilmeli. Sabahattin Ali'nin 'Kürk Mantolu Madonna' ve 'Kuyucaklı Yusuf'u çok uygun. Benim romanlarımdan da 'Yarın Yarın' ve 'Bitmeyen Aşk' dizi için uygun. Ancak son derece düzgün yapılması ve kontrolün benim elimde olması şartıyla tabii ki.


- Müge İplikçi
Dizi olarak Sabahattin Ali'nin 'Kuyucaklı Yusuf'u ilginç olurdu. Kitapta taşradaki dürüst bir kaymakamın çıkar çevresiyle çatışmasını ve yenilgisini görürüz ama asıl konu kaymakamın ölümü ile şekillenmeye başlar. Bu noktada Yusuf'un çevresiyle yaşadıkları uzun uzun anlatılabilir ve onu dağlara sürükleyecek kaderi eşliğinde seyirciye ilginç gelecek, intikamlarını tek tek almaya hazır yeni bir kahraman yaratılabilir 'Kuyucaklı Yusuf'tan. Adaletin gerçek temsilcisi haline geldiğinde ise onu tutana aşk olsun! Yeni bir Ezel yaratılabilir ondan; üstelik daha toplumsal bir Ezel.


- Ayşe Kulin
Ayla Kutlu'nun 'Emir Bey ve Kızları', 'Bir Göçmen Kuştu O' romanlarıyla Atilla İlhan'ın 'Dersaadet'de Sabah Ezanları' eserini dizi olarak görmek isterim. Benim 'Füreya' adlı yapıtım da Cumhuriyet ve Cumhuriyet öncesi günleri yansıtan güzel bir dizi olabilir.



SİNEMACILAR NE DEDİ?


- Faruk Turgut (Gold Film Yapımcısı)
1950 ve 70'li yıllarda yazılmış sinema diline uygun çok verimli romanlar var. Aslında en güzeli 'Hanımın Çiftliği'ydi, onu da biz yaptık zaten. Orhan Kemal'in bütün eserleri aslında dizi için çok uygun. Mesela 'El Kızı', 'Eskici ve Oğulları', 'Gurbet Kuşları', 'Bereketli Topraklar Üzerinde' sayılabilir. Orhan Kemal de uzun yıllar Yeşilçam'da film senaryoları yazmış biri ve yarattığı karakterler oldukça canlı. Keşke Yaşar Kemal'in romanları dizi olsa ama kendisi buna çok sıcak bakmıyor. Romanlarında fazlasıyla tasvir olduğu için belki diziye uyarlamak zor olur ama dizileri çok güzel olurdu.


- Ezel Akay (Yönetmen-Yapımcı)
Bence bütün edebi eserlerin hepsi dizi ya da film olmalı çünkü bu eserlerin sinema ve televizyon dizileriyle buluşması kaliteyi artıracaktır. Mesela Kemal Safa Güntekin'in 'Kadın Düşkünü' ve 'Rita' eseri, hem aşk hem de entrika hikayesidir. Dönem dizisi olarak çekilirse güzel olur. Ayla Kutlu'nun tüm öyküleri dizi formatına oldukça uygun. Vedat Türkali'nin bütün romanlarının dizisi ya da filmi yapılabilir. Ahmet Hamdi Tanpınar, Reşat Nuri Güntekin, Peyami Safa gibi toplumsal analizleri güçlü yazarların hemen hemen bütün eserleri çok uygun.


- Andaç Haznedaroğlu (Yönetmen)
Elif Şafak'ın 'Aşk' romanı kesinlikle film olmalı ve buna çok uygun. 'Bit Palas' romanıysa dizi için uyarlanırsa ilgi çekici olur. Ahmet Ümit'in neredeyse bütün hikayeleri dizi olmaya çok müsait. Kürşat Başar'ın 'Başucumda Müzik' romanı da dizi olarak çekilebilir.


- Abdullah Oğuz (Yönetmen)
Ahmet Altan'ın 'Kılıç Yarası' adlı romanı dizi olarak çekildiğinde ilginç olacaktır. Tabii ki çok uzatmamak ve 13 bölüm çekmek koşuluyla...


- Bahadır İnce (Yönetmen)
Dizi uyarlamalarının revaçta olduğu şu günlerde aklıma gelen ilk eser, Orhan Kemal'in 'Evlerden Biri' adlı romanı. Orta sınıf bir ailenin birbirlerine çok benzeyen ama düşledikleri hayatlar itibarıyla, birbirlerinden ayrışan bireylerini anlatan, dramaturjik açıdan güçlü bir roman. Hikaye 20. yüzyılın ilk yarısında geçse de, sosyolojik açıdan günümüz Türkiye'siyle örtüşen çok nokta var.


YAYINCILAR VE ELEŞTiRMENLER NE DEDİ?


- Sırma Köksal (Everest Yayınları Yayın Yön.)
Tasvir yerine olay örgüsü güçlü romanların diziye uyarlanması bence mümkün. Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın 'Şık', 'Şıpsevdi' romanları dizi formatına çok uygun. Sabahattin Ali'nin 'Kürk Mantolu Madonna'sı güzel bir aşk hikayesidir. Yine aynı yazarın 'Kuyucaklı Yusuf'u da güzel olur. Haldun Taner'in 'Keşanlı Ali Destanı' çok güzel olacaktır üstelik tiyatro eseri olduğu için uyarlaması da kolay. Pınar Kür'ün 'Bitmeyen Aşk' romanı da diziye yatkın. Olay örgüsü oldukça güçlü bir tarihsel roman olan Kemal Tahir'in 'Devlet Ana'sı da dönem dizisi olursa ilginç olur.


- Semih Gümüş (Notos Öykü Yayın Yönetmeni)
Bana kalırsa, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın 'Sahnenin Dışındakiler' romanı bir dizi kurgusu için çok ama çok uygundur. 'Sahnenin Dışındakiler', mütareke döneminde işgal altında İstanbul'daki hayatı anlatır. Dönemin tanınmış aydınlarının gizli toplantıları, Anadolu'ya gidenler, kaçırılan silahlar, işgal askerlerinin yarattığı terör. Genç aydınlar arasındaki arkadaşlıklar, aşklar...
Ama edebiyatımızın en değerli yazarlarından birinin sevdiğim bir romanının dizi yapımcılarının sorumsuz ellerinde harcanmasını da istemem.


- Işık Öğütçü (Orhan Kemal'in oğlu)
Toplumcu yazarların eserlerinden uyarlama yapılması, dizinin daha sağlam bir zeminde ilerlemesini sağlar bence. Bu bağlamda, Rıfat Ilgaz'ın 'Hababam Sınıfı', Vedat Türkali'nin 'Bir Gün Tek Başına', Talip Apaydın'ın 'Köylüler' ve Fakir Baykurt'un 'Karaahmet Destanı' eserleri uyarlama için oldukça uygun görünüyor.

- Sayım Çınar (Posta Gazetesi Yazarı)
Çocukluğumda televizyon kültürü daha anlamlıydı. O yüzden Reşat Nuri Güntekin'in 'Çalıkuşu' romanını televizyonda izlemek keyif vericiydi. Bugün yapılan edebiyat uyarlamaları ne kadar başarılı, bu tartışılır. Bunu iyi yapan yönetmenler de var tabii. Mehmet Güreli'nin Peyami Safa'nın 'Selma ve Gölgesi'nden uyarladığı filmi çok güzeldi mesela. Ömer Özgüner'in 'Başkasını Seviyorum' romanı dizi tadında okunan bir kitap ve bu kitabın neden bir dizisi olmasın? İbrahim Altun'un son romanı 'Üç Kırık Kalp' diziye çok uygun. 70'li yaşların ortalarındaki üç kahraman üzerine kurulan roman, yitirilen bir aşkı ve evliliğin bin bir yüzünü sorguluyor.


- Buket Aşçı (Vatan Kitap Yayın Yönetmeni)
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın 'Yaz Yağmuru' adlı kısacık hikayesi iyi bir senarist ve yönetmenin gözünde, 'Yaprak Dökümü'nden bile daha uzun sürebilir. İnci Aral'ın 'Sadakat' romanı bence Fatih Akın'ın elinde nefis bir film olabileceği gibi, iyi de bir dizi çıkar. Reyting rekoru kıran bir şey istenirse elbette Ahmet Altan'ın 'Aldatmak' romanı... Site içinde bir yaşam, evliliğinden sıkılan bir kadın, üst katta oturan sıkı vücutlu sevgili ve yatakta yenen çilekler... Tabii ki Selim İleri'nin 'Yarın Yapayalnız' romanı da unutulmamalı... Orhan Pamuk'un 'Cevdet Bey ve Oğulları' da köklü bir ailenin hikayelerini izlemeyi sevenler için ilginç olabilir.


- Burhan Ayeri (Akşam Gazetesi Yazarı)
'Çalıkuşu' daha önce de çekilmişti ama yeniden çekilse güzel olabilir. Uyarlama dizilerde özellikle senaristlerin çok büyük rolü var. İyi bir kadroyla çekilirse ve Kenan İmirzalıoğlu da oynarsa güzel olur. Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın kadın ve erkek ilişkilerini anlatan 'Hayattan Safhalar' eseri çok tutar. Üstelik çarpıtmaya, yontmaya ve uzatmaya çok müsait. Refik Halid Karay'ın '2000 Yılının Sevgilisi' de mutlaka dizi olarak yapılmalı. Bu eser de kadın-erkek ilişkilerini anlattığı için çok tutar ayrıca günümüze uyarlamak da mümkün.


- Atilla Dorsay (Sinema Eleştirmeni)
Eserlerini TV'de görmek istediğim yazarların başında Ahmet Hamdi Tanpınar ve de 'Huzur' gelir. Onun için 'Huzur'un dizi olacağı haberlerine çok sevindim. Umarım başarırlar. Ama ayrıca 'Mahur Beste', 'Beş Şehir', 'Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nü de bekliyorum. Kadın yazarlarımızdan Suat Derviş veya Peride Celal'in romanları da dizilere çok uygun olabilir. Ayrıca Peyami Safa'nın 'Dokuzuncu Hariciye Koğuşu', 'Fatih-Harbiye', 'Yalnızız' , 'Matmazel Noralya'nın Koltuğu' ve Server Bedi takma adıyla yazdığı 'Cingöz Recai' romanları da iyi olur.


OYUNCULAR NE DEDİ?


- Deniz Türkali
Reşat Ekrem Koçu, Ahmet Hamdi Tanpınar, Orhan Pamuk, Sadık Yemni, Vedat Türkali, Kemal Tahir ilk aklıma gelenler... Ancak dizilerin 100'er dakika olması, yıllarca sürdürme gayreti bir sürü şeyi zorlaştırıyor. BBC dizilerini görünce; hem romanlara sadık, hem sinema değeri taşıyan işler yapmanın pekala mümkün olduğunu görüyoruz.


- Ali Poyrazoğlu
Edebiyatımızda sağlam kurguları ve sağlam karakterleri olan birçok roman var. Mesela Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın 'Utanmaz Adam'ı. Tiyatroda oynamıştım, sevdiğim bir karakterdi. Sokaktan gelip siyasete giren ve bu siyasi arenada utanmazlığı kullanan omurgasız bir siyasetçinin öyküsüdür. Gönül ilişkileri her zaman ilgi göreceği için aşk romanlarının neredeyse hepsi uyarlanabilir, mesela Kerime Nadir'in bütün eserleri. Suat Derviş'in 'Fosforlu Cevriye'si de uygun. Ama tabii ki kitabın hacmini geçmemek şartıyla.


- Pelin Batu
Aslında edebi eserlerin dizi olmasının bir anlamı yok. Zaten uyarlama demek yanlış, esinlenme deseler daha doğru olur çünkü romanı deforme ediyorlar. Aslına sadık kalınarak ve çok uzatmadan çekilirse Ahmet Hamdi Tanpınar'ın 'Saatleri Ayarlama Enstitüsü' dönem dizisi olarak ilginç olur.


- Ayça İnci
Orhan Pamuk'un 'Kar' romanı döneme uygun çekilir ve o muhteşem görsellik yakalanırsa hem dizisi hem de filmi çok güzel olur. Cezaevinde geçen hikayeler şu sıralar meşhur olduğu için Kemal Tahir'in 'Karılar Koğuşu' da ilgi çekebilir.


- Kerem Alışık
Ekim ayında Orhan Kemal'in '72. Koğuş'unu filme çekeceğiz. Çocukluğumdan beri Atilla İlhan hayranı, dostu, arkadaşı, yeğeni ve sırdaşı olarak ben de, Atilla İlhan'ın 'Fena Halde Leman' ve 'Yengecin Kıskacı' romanlarının uyarlamasının ilgi çekeceğine inanıyorum.


SİBEL ATEŞ YENGİN
www.aksam.com.tr

Etiketler Ezel Akay
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin