Hande Ataizi: Genelevin tuvaletinden kaçarken yakalanmış değilim

Yapımcılığını BBO Yapım'ın üstlendiği 40’, Jülide Ateş'in sunumuyla, Haber Global ekranlarında 22 Ekim Perşembe akşamı oyuncu Hande Ataizi’ni konuk etti. Ekranların gündem yaratan programı 40’ta Hande Ataizi, kendisine yöneltilen 40 soruyu tüm içtenliğiyle yanıtladı.

Google Haberlere Abone ol
Hande Ataizi: Genelevin tuvaletinden kaçarken yakalanmış değilim

Jülide Ateş, bu haftaki 40’ta kendisi için bir ilk de yaşadı. Ateş, Hande Ataizi’ne babasıyla ilgili cümlelerini hatırlatırken gözyaşlarını tutamadı. O anlar ekrana da yansıdı...

İşte, Hande Ataizi’li 40’tan satır başları:

'GENELEVİN TUVALETİNDEN KAÇARKEN YAKALANMIŞ DEĞİLİM!'

Sahip olduğunuz şöhreti taşıyamadığınız anlar oldu mu?

Oldu tabii ki… Ben bir operasyon geçirmiştim burnumdan ve kimsenin olmadığı bir yer diye götürüldüm. Basın gelmeye başladı, tedirgin oldum, hırs yaptım; reklam amaçlı götürülmüştüm ben oraya, onu anladım. Çok çocukça bir şey, şimdi olsa efendi efendi kapıdan çıkar gidersin. Yaşın da verdiği delilikle… Çektirmeyeceğim kendimi diye, tuvalet penceresi buldum ve atlamaya kalktım. Şimdi gülüyorum tabii. Tuvalet penceresine sıkışmış. Genelevin de tuvaletinden kaçarken de yakalanmış değilim, yüz kızartıcı bir durum değil. Mekandaki insanların bana yaptıkları kötülükle, ben kazanacağım diye, bir gençlik fevriliğiydi… Şu anda birinin evinde Hande Atazi tuvalet penceresi haberi diye bir magazin ödülü var.

'ÖLMÜŞ BİR İNSANI AFFEDEMEMEK KÖTÜ BİR ŞEY OLABİLİR Mİ?'

Babanı affedebildin mi?

Ölümüne kadar bir gün onunla yüzleşebilir miyim vardı… Niye yüzleşeceksem? Bu kadar Allah’a yakın olmak isteyen birisinin kendi evladından uzaklaşması mümkün değil gibi geliyor, ben de anneyim… Hala affedemediğimi düşünüyorum; hala bir yerimde bir affedememe kaldı. Ölmüş bir insanı affedememek kötü bir şey olabilir mi; benim kırılan kalbim hiçbir zaman onarılmayacak! Bu benim her şeyime yansıdı. Çok sevgi dolu bir ailede büyüdüm; annem çok sevgi verdi. Ama babadan da aynı sevgiyi alsaydım, belki atarlı olan dönemlerimi sakin de yaşayabilirdim.

Hande Ataizi ilişkilerinde terk edilmekten mi korkuyor?

Evet doğru, terk edilmekten korktum, baba durumum çok etkin oldu. Beni terk etme potansiyeli olmayacak insanlara çekildim 20’li 30’lu yaşlarımda. Kalbimi çarptıranları değil, güvenli suları tercih ettim. Veya öylesi denk geldiyse, karşımdaki insan terk etmeden ben terk edeyim, ben golü atayım durumları oldu. O zaman çok bilinçli bir şekilde bunun baba durumundan olduğunu bilmiyorsun, şimdi senin sorularınla bunu düşünüyorum. Bir filmde şöyle bir cümle vardı: “Baba problemi olan kadınlardan direkt kaçın!” Daha fazla üzülmemek, kırılmamak için hep yoluma devam ettim. Tolerans bütün bunlardan dolayı bende azaldı.

'YİNE DÜNYAYA GELSEM YİNE BENJAMİN’LE EVLENDİRDİM'

Boşandığınız için pişman mısınız?

Başlarda çok düşündüm, benden mi kaynaklandı dedim. Benjamin’in kişiliğiyle ben aslında uymamıştım, ama derler ya zıt kutuplar birbirini çeker diye… Bir yerde buluştuk, bir sevgi oldu. Çok fazla konuşmayı, dertleşmeyi, empati kurmayı seven ve bilen birisi olmadığı için biz bir yerde koptuk. Ama nerede koptuk bilmiyorum. Yine tekrar dünyaya gelsem yine Benjamin’le evlenirdim, Leon’u dünyaya getirmek için biz bir araya gelmişiz. Çok düzgün, değerleri olan birisi, biz kendi karakterlerimiz dolayısıyla çatıştık. İkimiz de daha fazla mücadele edebilir miydik, edebilirdik. Çok mutsuzduk, o mutsuzlukla o da beni ben de onu çok yıpratacaktık. Hemen boşanma kararı da alınmadı, 1 sene bunu düşündük. Her Çarşamba buluşmalarımız kalktı şimdi, bir yerlere gittikleri zaman bana video atıyorlar. Her zaman birbirimizin hayatında olacağız, Leon da böyle bir ilişkiyi hak ediyor.

Hande Ataizi yeniden evlenip çok yapar mı?

Çocuk yapmam. İkinci bir çocuğu düşünmüyorum. Şimdi güzel bir ilişkim var, bir takım dengeler oturdu. 1 sene 7 ay oldu. Evlenmeye de bilirdik. Çocuk da olmayacak. Birlikte güzel de bir hayatımız var. Karşı taraftan bana evlenme teklifi gelince, hayır demek bölümünü söylemek istemedim. Pandemi dönemi  bittikten sonra, ilişkimizi de olumlu etkileyecekse, evleneceğiz. Ama sağlıklı bir zamanda.

24 Saalik evlilik nasıl bir duygu?

Olayın aslı medyaya yansımadı. Fethi, evlilik teklifi etti. Uzaktan arkadaşlığımız vardı, birbirimizin yara sarma bölümünde yakınlaştık. Evlenme teklifi edince de Annem “Hande seviyor musun gerçekten?” dedi. Annem; “Bu insanlar hiçbir şekilde benimle tanışmak istemediler, bu biraz saçma olmuyor mu, ben Fethi ile konuşayım” dedi. Fethiye’de “Evlenmeyin oğlum, daha erken, ailende zaten benimle tanışma gibi bir girişimde bulunmadı…” O da dedi ki “Benim ailem çok zor, uzlaşılmayacak bir aile, onun için benim kararım kesin” dedi. Annem “O zaman madem bir karar verdiniz, o zaman Fethi’ye evlilik sözleşmesi öner, ailesi eğer kafasında varsa zenginiz biz; en azından karşı tarafın aklından bu düşünceler kalkar” dedi. Onun üzerine ben teklif ettim annemin isteği üzerine!  O da bana dedi ki “Asla böyle bir şey söz konusu değil, ben evleneceğim kadına böyle bir şey imzalatmam!”

Evleneceğim gün, bir sözleşme geldi! Şoförle. Ve telefonda terbiyesiz bir şeyler söylendi. Sırları da açık etmeyeyim, mesleğinin de bana söylediği meslek (avukatlık) olmadığını öğrendim, babasıyla çalışmasın kendi ayakları üzerinde dursun istiyordum, ama olamayacağını öğrendim. Tüm bu fiyaskolarla, o sözleşmeyi imzaladım, nikah kıyıldı. En son arabada giderken anneme laf etti, “Beni sevseydin o evlilik sözleşmesini avukata götürmezdin ananla!” gibi bir laf olunca, benim de hayatımda bir tek annem var, ona da ben asla laf söyletmem! O annemin daha fazla boynunu eğdirmemek ve kendi mutluluğum adına da böyle bir karar vermek zorunda kaldım. O da bir geceye denk geldi!

Hande Ataizi lüks hayat meraklısı mı?

Görgülü bir ailede yetiştim, şunu aldım, şu kadar para kazanıyorum demek bizim aileye yakışmaz. Jaguar aracımı alınca, ‘Kim aldı bu Jaguar’ı’ başlıkları atılınca rencide oldum, ille de birisi mi alması gerekiyor, bir kadına bir erkeğin alması mı gerekiyor? Çocuklar bakın ben şu kadar para kazanıyorum, arabamı kendim aldım dedim. Ben şu kadar para kazanıyorum demişim gibi anlaşıldı…

Fazıl benim için çok değerli bir sanatçı. Birlikte olduğumuz o dönemde, konserlerde baktım kötü kötü yerlerde kaldırıyorlar. Dedim ki çok büyük yerlerde konser veriyorsun, 4 bis yapıyorsun, operanın sahibi geliyor, dedim ki ‘haklarını bil, en azından otel ismi ver, seni değersizleştirmelerine izin verme’ demiştim. O da talep etmediğinin farkına varıp talep etmeye başladı. Çok dostçaydı… Bunu kendim için değil, onun farkında olması adınaydı… Sıcak ilişkimiz devam ediyor, ne zaman görsem öper selam veririm. Çok da mutlu bir evliliği var…

'20 YAŞ GENÇ BİR SEVGİLİYLE OTOBÜSE BİNİNCE FANTAZİ GİBİ OLDU'

Hande Ataizi artık varlıklı değil mi?

Ben daha çok metro kullanıyorum. Kendinden 20 yaş genç bir sevgilin olunca, otobüs fantezi bazında güzel oldu, kendimi daha genç hissettim. Ama halk otobüsü benim için tanındığım için çok yıpratıcı. Ben metroya biniyorum ve keyif alıyorum. Metro benim için çok pratik bir toplu taşıma. Evim metronun yanında, onu en güzel ben kullanıyorum. Sarıyer’e 2 buçuk saatte gideceğime, 15 dakikada oluyorum. Böyle haberler çıktığı zaman da keyif alıyorum.

'TALAT BULUT EKMEĞİMLE OYNADI!'

Hande Ataizi kariyer basamaklarında hiç tacize uğradı mı?

Arşivlerde olduğu için, geçen bir olayda çıkarılmıştı, benim söylemim değildi, 20 yıl önce yaşanan bir şeydi… Geçmişteki olayda ben Aytaç Arman’la oynuyordum. Aytaç Abi’ye ben yaşadığını korkarak söylemiştim…

En son olay ise benim işime de mal oldu. Ekmeğimle oynandı! Yasak Elma’dan bana teklif gelmişti Fatih Aksoy’dan, o diziye girecektim! Hatta Yasak Elma’ya gireceğim diye 1-2 tane de diziyi de hakikaten reddettim. Fatih’le ve Med Yapım’la çalışmak istiyordum… Karşımdaki insan, ben Yasak Elma’ya gideceğim diye İnstagram’da inanılmaz bir şey kopardı, ben de yapımcı da bu şartlarda dizi etkilenmesin diye birlikte geri çekilme kararı aldık. Bu tip insanlar her zaman olacak, bir şekilde varlıklarını sürdürmeye devam edecekler… O tacize uğrayan kız için de aynı şeyi söylüyorum. Taciz edildim dedi, bütün kadınlar Talat Bulut’u tuttu. O sette o adamla kimse konuşmuyor. Ben ağzımı bile açmadan, benim durumum da arşivden çıkarıldı.

'REYTİNG UĞRUNA O SAHNE ORAYA KOYULDU'

Hande Ataizi Sevda Demirel’den reyting uğruna mı dayak yedi?

Banttan çekiyorduk, canlı değildi. O yıllarda editörler tarafından hazırlanılmış sorular geliyordu. Aralarda sohbetin gidişatına göre sorular da sorabiliyorduk. Senin sorduğun gibi bir soru sordum, onun cevabı bana tokat şeklinde oldu. Bunu asla yayınlamayacaklarını düşündüm. Ara verildi 20-25 dakika. O kişi çıkarıldı. Ben zaten şokum, yüzüme yediğim tokatla elim ayağım titredi… Dediler ki, bu olay bitti, biz bunu koymayacağız, sanki o bölüm olmamış gibi, diğer konuğu ağırlamak üzere stüdyoya geldim. Ben de reyting uğruna o sahnenin oraya konulduğunu düşünüyorum. Benim içinde bulunduğum planlı bir şey değildi, yapımcı istemeseydi tabii ki koymayabilirdi, zaten doğrusu oydu. Bunu reyting aracı olarak kullandı. Ben de bunun yıllarca ceremesini çektim. Yıllardır artık bunun yıldönümleri kutlanıyor, “Ne dedin sen”in yıldönümleri kutlanıyor. Bir tek ben mi tokat yedim? Uzatılacak bir şey gibi gelmiyor ama uzatıldı.

Hande Ataizi magazincilerle kavgayı bıraktı mı?

Şu anda başka bir magazin platformu oluştu. Çok saygılılar, eskiden öyle değildi… Sert bir magazin vardı, en zor dönemini biz yaşadık. Karşı taraf saygılı olunca, sen zaten normal bir insan olduğun için tatlı cevap veriyorsun.

Hürriyet röportajım vardı. Kafede yapacağız dedim. Fazıl ‘Benim evinde yapın” dedi. Israrla evde yapılmasını söyledi, ben size çay yaparım kahve yaparım dedi. Hürriyet muhabiri soruları sormaya başlayınca, muhabir ‘sizle de birlikte yapmamı ister misiniz” dedi. Olur isterim dedi. Ben onun hep uzak olmasını istedim, o kendisi magazinin içine kendini attı! Bedelini de kendi ödedi. O bunu da deneyimlemek istedi, kendisi benim röportajımın içine dahil oldu, sayfa sayfa röportaj çıkınca, hedef oldu. Gördü ki medyatik olmak ne kadar zor, ne kadar zalim bir şey.

'CEM DAVRAN’A KIRGINIM... BEN ONU HEP KOLLADIM!'

(Cem Davran’ın ödül verirken tuvalet camını hatırlatması üzerine) Hande Ataizi ve Cem Davran artık dost değil mi?

Bana sunuculuk teklifi geldiğinde bile Cem olsun Cem olsun derim… Cem kafayı mı yedi acaba? Ruhsar belli bir kuşağa mal olmuş bir iş… Bu kadar tatlı bir işin arkasından, aramızda bir şey de geçmemiş. Kendisi bu konuda aramadı bile beni. Evet ona kırgınım. Bizim dostluğumuz adına da hoş olmadı. Dizinin başından beri ben onu hep kolladım, genel müdürle konuşmuşluğum vardır, eşit haklara sahip olalım diye. Keşke ödül alırken söyleseydi anıyla şanıyla, ödül verirken bunu söylemesi hoş olmadı.

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin