'Haber peşinde koşarken interneti geç farkettim'

Ertuğrul Özkök ve Abdulhamit Bilici öğrencilere klasik medya ve yeni medya arasındaki farkları anlattı.

Google Haberlere Abone ol
'Haber peşinde koşarken interneti geç farkettim'

"Bahçeşehir Üniversitesi" bünyesinde açılan ""Dijital Medya ve Yurttaş Gazeteciliği" sertifika programı her hafta geleneksel ve yeni medyadan ünlü gazetecileri, alanında tanınmış bloggerları, iletişim sektöründen akademisyenleri öğrencilerle buluşturuyor.Derslere eğitimci olarak bu hafta; Hürriyet Gazetesi Başyazarı ve eski Genel Yayın Yönetmeni "Ertuğrul Özkök" ve "Cihan Haber Ajansı Genel Müdürü" Abdülhamit Bilici katıldı.



Ertuğrul Özkök; dijital medya var olmaya başladığından bu yana gazeteciliğin değiştiğini ve tecrübenin öneminin kalmadığını söyledi. İnternet devrimini anlamakta geciktiğini anlatan Özkök; "Ben haber peşinde koşarken interneti geç farkettim. Türkiye'de, bilgisayar ve internetin ne olduğunu ilk anlayan adam Turgut Özal'dır. Ben bilgisayarı, interneti, CD ve CD Rom''u ondan öğrendim. Bir gün evine röportaj yapmaya gitmiştim. Amacım manşetlik haber yakalamak. Sorular soruyorum ama benimle ilgilenmiyor. Bilgisayar var önünde, onunla ilgileniyor. Sonunda bana dedi ki; "tamam sana manşetlik haber vereceğim, konuşuruz sonra. Ama sen gel bilgisayarı öğren" Özal, bilgisayarın ne kadar önem kazanacağını anlamış bir adamdı" dedi.



Gazetecilik değiştiği için tecrübelerin önemini kaybettiğini belirten Ertuğrul Özkök; öğrencilere bu konuda tavsiyelerde bulundu: Tecrübelere kulak asmayın çünkü artık anlamı kalmadı. Risk almayı bilin ve yaratıcı olun.



Günümüzde dijital ortamın daha önemli olduğunu ifade eden Ertuğrul Özkök, köşe yazarlığının bile demode bir iş haline  geldiğini, isteyen herkesin bir blog sayfası açarak köşe yazarları gibi fikir üretip yazı yazabileceğini söyledi.



Öğrencilere; yaratıcı ve atak olmaları gerektiğini de söyleyen Ertuğrul Özkök, "Siz şirketlere gidip, kendinize iş alanları yaratabilirsiniz. Siz gidip diyin sizin şirket için şunu şunu yapalım. Bundan korkmayın. Artık her şirketin medya köşesi var. Tanınmaya ihtiyacı var. Bu artık daha önemli. 10 sene önce seni twitter'da tanıtayım diye iş yoktu" dedi.



Ertuğrul Özkök, reklamverenlerin ise bu değişime hazır olmadığını söyledi. "Reklamverene göre iktidar hala kağıdın elinde.Hürriyet Web'in tıklanma oranı çok yüksek. Nerdeyse iki milyon. Ama reklam veren iki milyon tıklanan site yerine gazetede reklamını görünce daha çok seviniyor" dedi.



 Ertuğrul Özkök gazeteci olmaya nasıl karar verdiğini anlattı: "Aslında bizim dönemin gözde mesleği makine mühendisliğiydi. Makine mühendisi olmak istiyordum. Kazanamadım. İkinici şanslar verildi tercih yapmak için. Babam bana dedi ki; ""Ben Çetin Altan'la İlhan Selçuk'un yazılarını okuyorum. Çok beğeniyorum. Bizim ailede şöhretli insan yok. Sen de gazeteci olsana. Belki sende böyle yazılar yazarsın" Sonradan bu hikayeyi Çetin Altan'la İlhan Selçuk'a da anlattım. Güldüler.



 "Cihan Haber Ajansı Genel Müdürü" ve "Zaman Gazetesi Yazarı" Abdülhamit Bilici de öğrencilere yutttaş gazeteciliğin klasik medyayı zenginleştirdiğini ifade etti. 



Ajans olarak başlattıkları "Çek Gönder" uygulamasını anlatan Abdülhanit Bilici; "Vatandaşın gönderdiği bazı olaylar gerçekten haber değeri taşıyan ciddi olaylar olabiliyor. Muhabirlerimiz olayı inceleyip araştırdıktan sonra haber yapıyoruz ve kamaoyunda yankı uyandırıyor. Örneğin; Fatih'te bir vatandaşın polis tarafından dövülmesi. Bunu 30 TV kanalı yayınladı. Haberden sonra polisler hakkında soruşturma başlatıldı. Bu bize bir vatandaşın cep telefonuyla çekip gönderdiği bir görüntüydü. Mesela CHP'nin referandum döneminde yaptığı rahibe afişi de aynı şekilde vatandaşlarımız tarafından bize ulaşmış bir haberdir." dedi. 



Vatandaşların; sosyal medya hesaplarıyla bir medya grubunun gücüne sahip olduğun belirten Bilici; "twittera bir şey yazsanız, onu dünyanın öbür ucundaki bir insan okuyabilir. Vatandaş isteklerini, şikayetlerini bu şekilde dile getirebilir. Ben de, gazeteci kimliğimi kullanmadan sadece twitterdan mahallemdeki yolun bozuk olduğunu belediye yetkililerine yazdım. Bir kaç yazışmadan sonra yolu düzelttiler. Bende vatandaş gazeteciliği yapmış oldum" dedi.






Sıradaki Haber İçin Sürükleyin