Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Basın Danışmanı ve 'Sosyal Medya Savaşları' kitabının yazarı Ümit Sanlav, akıllı telefon kullanan her 10 gençten 9’unun daha yataktan kalkmadan etkileşimlerini kontrol ettiğini söyledi.
Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Basın Danışmanı ve 'Sosyal Medya Savaşları' kitabının yazarı Ümit Sanlav, Eğitim Teknolojileri Zirvesi’nde teknolojinin faydalarını ve yanlış kullanımındaki olumsuz etkilerini anlattı. Zirvenin sosyal medya oturumunda konuşan Sanlav, özellikle gençlerin hızla yaşam kalitesini düşüren sosyal medya bağımlılığı girdabına düştüğünü ifade etti.
Zirvede hologramla yer alıp, ETZ KoordinatAörü Işıl Boy ile selfie çektirerek sosyal medyada paylaşan Einstein‘in “Korkarım ki bir gün teknoloji insani etkileşimin önüne geçecek ve aptal bir nesil olacak” sözünü hatırlatan Ümit Sanlav, hayatı sanal ortama taşıyıp orada yaşamanın olumlu ve olumsuz yönlerine değindi.
Ümit Sanlav, “Sadece Facebook kullanıcılarının dahi günde
ortalama 8 saatini sitede geçirdiği internet dünyası, insan beyni
ve düşüncesinde bazı değişiklikler oluşturuyor. Araştırmalara göre
hızlı ve hazır bilginin kolaylıkla bulunabildiği bir ortam olan
internet, yaratıcılığı ve düşünme kabiliyetini köreltiyor. Artık
daha önce öğrenilen bir bilgiyi hatırlamaya çalışmak yerine
internetten araştırmayı tercih ediyoruz. Dolayısıyla bunun akıldaki
tembelliğe yol açması kaçınılmaz oluyor. İnternet bağımlılığının
yüzde 61 oranında seyrettiğini belirten uzmanlar, interneti yoğun
kullanan insanların depresif olma olasılığının 2. 5 kat arttığını
ifade etmekte. İnternetin kullanımının oluşturduğu stres de dikkat
çekilen hususlar arasında yer alıyor” dedi.
“Sosyal Medya Savaşları” yazarı Sanlav, sosyal medya bağımlılığını
genel hatlarıyla internet başından ayrılamama, internete girmeyince
kendini boşlukta ve huzursuz hissetme, sürekli bir şeyleri
kaçırıyormuş hissine kapılma ve günlük yaşamını devam ettirememe
durumu olarak özetledi.
Sanlav, internet bağımlılığını şöyle tanımladı: “İşte çalışırken, trafikte araba kullanırken, yolculuk ederken, yolda yürürken, arkadaş ortamında otururken, kısacası nerede ve ne zaman olursa olsun sosyal medyada paylaşımlarının etkileşimini kontrol etmeden duramayanlar. Aile içinde ya da arkadaş ortamında dahi karşısındakinin yüzüne bakıp sohbet etmek yerine, kafaları önlerinde, sosyal medya ile haşır neşir olma durumu. Hayatın ve o anın tadını çıkarmak yerine paylaşmayı tercih ederek yaşam kalitesini düşürenlerin bulunduğu bir durum.” (İHA)