Yeryüzü muhalefetine güvenin
MEHMET ALTAN
Dünkü gazetelerde umut dolu haberler vardı. Başta işsizlik,
ardından yoksulluk, sonra pahalılık ve gelir dağılımındaki
inanılmaz adaletsizlik öylesine ağır basıyor ki bezginlik alttan
alta yolunu açan olumlu gelişmeleri görmemizi engelliyor. Sevinmeye
ve umutlanmaya yer kalmıyor.
Türkiye'nin sorunu belli.
Devlet ya da yönetenler vergi ödeyenlere yeryüzü düzeyinde kaliteli
hizmet sunmuyor. Yönetenlerin vatandaşa hizmet sunmak öylesine
umuru değil ki, bunun için ihtiyacı olan vergiyi de toplamıyor.
Halbuki devlet vatandaştan aldığı vergi karşılığı topluma hizmet
sunan bir örgüt.
Bizde öyle değil. Lojmanlar, resmi arabalar, yakınları işe alma
gibisinden sadece yönetenlere kesen bir nalıncı keseri... Hala
devlette mevzilenenler padişah, halkta tebaa gibi...
Bu nedenle işler sarpa sarıyor. İktidarı ve muhalefetiyle siyasal
sistem de bu mekanizmanın bir parçası. Politikacılık, çileli
yönetilenden, mutlu yöneten azınlığa geçmeyi sağlayan sihirli bir
manivela... İktidar ve muhalefet ayrımı lafta var ama özünde
sistemin parçalarını oluşturmakta...
Vatandaşına zenginlik ve özgürlük üretmeyen bu sistemin o nedenle
sıkı bir muhalefeti de yok. İşler sarpa sardıkça yakınan ve
sızlanan geniş kitleler var sadece. Bu da gerçek bir muhalefet
üretmiyor.
****
Türkiye'de zenginiyle fakiriyle devletten geçinme alışkanlığı ve
birey ile devlet arasındaki " anlaşma; devlet faili meçhul yaparken
vatandaşın aldırmaması, vatandaş hazine arazisi götürürken devletin
görmezden gelmesi sonunda sürekli artan dış borçlar ile bu
hastalıklı üretimsiz yapının dış aleme de taşması, yeryüzünün
buraya etkin bir şekilde eğilip bakmasına neden oldu.
Demokrasiye insan haklarına ve piyasa ekonomisine uyum göstermeyen;
siyasette sivil, ekonomide liberal, dış politikada atak olamayan
Ankara'ya "yeryüzü" muhalefet etmeye başladı.
Dünkü gazetelerde Türkiye'nin ana muhalefetini oluşturan yeryüzünün
aldığı olumlu sonuçlar vardı. Yarına yönelik umudu yaratan da bu
gelişmeydi.
****
Bu haberlerden biri emniyet teşkilatında çalışmaya devam ettikleri
halde bir türlü bulunamayan, tebligat yapılamayan ve bulunduğunda
da Ağır Ceza Mahkemesi tarafından beraat ettirilen Manisalı
İşkenceci polisler davasıyla ilgiliydi. Görünmeyen bir gücün inatçı
ısrarına rağmen zaman aşımına çok az bir süre kala dava
mahkumiyetle sonuçlanmıştı. Yargıtay bu mahkumiyeti önceki gün
kesinleştirdi.
Zaman aşımına uğraması için yedi buçuk yıldır süründürülen bu dava,
biliyorsunuz. Avrupa Birliği'nin "ilerleme raporuertesinde
sonuçlandı. Türkiye'deki rejimin ağır basamadığı işkencecileri üzü
muhalefeti" mahkum ettirdi. Olumlu gelişmelerden ilki buydu...
İkinci haber, AK Parti'nin anlamsız bir şekilde, üstelik de hiçbir
değişiklik yapmadan beş aydır salladığı IMF ile dördüncü gözden
geçirmenin imzalanmış olmasıydı. Bu, siyasal avantacılığa karşı
aklın" galibiyeti demek. AK Parti de direnmesine rağmen, ekonomik
durumun ağırlığı karşısında, ekonomik aklın gereklerini mecburen
yapacak. Bu da yeryüzü muhalefetinin avantacılık üreten siyasal
sisteme zaferi sayılır. Yerli muhalefetin umuru olmayanı dünya
gerçekleştiriyor.
AB'ye uyum yasa paketlerini, orasından burasından bıçaklanan Kamu
Reform Yasa Tasarısı'nı da bu listeye ekleyebilirsiniz.
****
Bizim de doğru dürüst, kendine yontmayan, herkesten vergi toplayan,
topladığı vergileri halkının hizmetine sunan, demokrasiye, insan
haklarına ve piyasaya saygılı bir devlete ihtiyacımız var. Onun
reçetesi ise AB tam üyeliği... O süreç şu anda Kıbrıs'ta vurulmuş
vaziyette. Yarınımızı garanti altına alacak bu sürecin önünü açmak
için sadece yeryüzü muhalefetine güvenmeyip, talihsiz yönetilenler
olarak biz de biraz kıpırdasak iyi olacak. Yeryüzü muhalefetinin
baskılarına rağmen yarın geç olabilir de...
GAZETELERDE ´SEVİNDİRİCİ´ HABERLER
Sabah yazarı Mehmet Altan, işsizlik, yoksulluk, gelir dağılımındaki eşitsizlik haberleri arasında ´umut dolu haberlere´ denk gelmiş dünkü gazetelerde. Bakın o haberler neler...
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin