Gazeteler doların insafına mı bırakılacak? Medyatava, alınacak önlemleri TGC'ye sordu!

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Turgay Olcayto, basın sektörünün kur farkı karşısında nasıl bir direnç göstereceğini Medyatava'ya anlattı...

Google Haberlere Abone ol
Gazeteler doların insafına mı bırakılacak? Medyatava, alınacak önlemleri TGC'ye sordu!

Canan Kaya / Medyatava



canankaya@medyatava.com



 



Türkiye medyası tarihinin en zorlu günlerinden birini yaşıyor... Dolar kurunun artmasından dolayı yükselen kağıt fiyatları, yayıncılık sektörünün yanı sıra gazetelerin geleceğini de büyük oranda tehdit ediyor. Buna neden olan en temel neden de gazete basımında kullanılan kağıtların ithal olması...



Peki gazeteler, baskı, sansür, dijitalin yükselişi, tirajlardaki düşüş ve reklam paylarının özellikle de muhalif medyada azalmasının yarattığı tehdidin yanında, doların yükselen ateşinden kurtulmayı başarabilecek mi? 



Medyatava, TGC Başkanı Turgay Olcayto'ya sordu!



İşte, Olcayto'nun açıklamaları:



Gazeteler doların insafına mı bırakılacak? Medyatava, alınacak önlemleri TGC'ye sordu!



“Burada öncelikle yapılması gereken şey sorumlu bir bakan bulmak ve onunla yüz yüze konuşmak. Çünkü yazıp çizmekle bu işler yürümüyor. Basın sektöründe özellikle de muhalif gazetelerin ve haber portallarının içinde bulunduğu sıkıntı ortadayken, bir de bu kur farkından ötürü ithal kağıt sıkıntısı karşımıza çıktı. Bırakın muhalif gazeteleri, yandaş gazeteler bile sayfalarında indirime gitmeye başladılar. Baskı paraları artıyor o ayrı bir problem ama asıl mesele kağıt meselesi. İthal kağıt olduğu sürece büyük bir sıkıntı var karşımızda. Bunu önlemenin yolu da yine yerli kağıtlara dönmek olacaktır. Yani eskisi gibi SEKA benzeri bir kurumu kurmak ve bu kurumlara gazetelere adil bir biçimde kağıt dağıtmak gerektiğini düşünüyorum. Ancak o zaman bu durum düzene girer. Ama kura, ithal kağıda bağlı olduğu sürece Türkiye’de gazeteciliğin geleceği çok karanlık.



Dolayısıyla iktidarı bu konuyla ilgili uyarıp, alınması gereken önlemleri karşılıklı olarak konuşacağız. Bu aynı zamanda, bizim basın özgürlüğü dediğimiz halkın bilgi ve haber alma hakkını da önleyen bir şey. Çünkü gazeteler çıkamayacak ve yazamayacak… O bakımdan yarın zarar gören yalnızca gazeteler değil, halk da olacak. Türkiye’de bunca yıl emek verilmiş olan basın sektörünü bir çırpıda yok etmemeli.”



 



 



 


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin