Tartışma bitmiştir, gazetecilik kazandı
Lütfen dünkü AKŞAM gazetesinin birinci sayfasına bir daha
bakın.
Yazı işlerinin sabah toplantılarında büyük gazetelerin birinci
sayfaları yan yana asılır ve kim nasıl sayfa yapmış, hangi haberi
nasıl görmüş bu anlaşılır. Bugün tüm okurlardan da aynı şeyi rica
ediyorum.
Türkiye gündemine damgasını vurmuş olan Münevver Karabulut
cinayetiyle ilgili en önemli haberi de en detaylı ve hızlı biçimde
AKŞAM verdi. Yani, finali de AKŞAM yaptı.
Gecenin geç saatlerinde meydana gelen bu olay sadece ve sadece
bizim İstanbul, Ankara, İzmir'deki okurlarımızın tamamına, başka
büyük kentlerdeki okurlarımızın da büyük bölümüne ulaştırıldı.
Başka hiçbir gazete büyük kentlerdeki okurlarının tamamına bu
haberi okutamadı. Ancak son baskılarla çok küçük bir orandaki
gazete nüshalarına bu haberi yetiştirebildiler.
Size o müthiş gecenin öyküsünü anlatmak isterim. Böylece aylardır
yapılan gazetecilik tartışmalarının aslında nasıl da sona erdiğini
gözler önüne serelim.
Saat 21.00... Cem'in yakalanacağı haberi geldi Son zamanlarda üç
kez daha Cem'in yakalanabileceği sinyalini almış ve alarma
geçmiştik. Her birinde gece çalışmaları yapılmış, yedek sayfalar
hazırlanmış, alternatif manşetler yazılmıştı, ancak gerçekleşmedi.
En son geçen hafta bir söylenti çıktı; bizim dışımızdaki neredeyse
bütün gazetelerde 'Cem yakalandı' haberleri yer aldı. Bir gazete
bunu manşetten verdi. Biz ise haberin doğru olmadığını öğrenip tek
satır girmedik. Ertesi gün doğrusunu yazdık. Cem'in yakalanması an
meselesiydi, ailesiyle polis arasında görüşmeler sürüyordu ve
yurtdışına hiç çıkmamıştı. Balon habere kanmadığınız anda, doğru
habere en yakın noktadasınız demektir.
Ve...ve dün gece...
Saat 21.00'de polis muhabirimiz Levent Albayrak, İstihbarat Şefimiz
Özkan Tamirak'a 'Üç saattir iz peşindeyim. Hazır olun' haberini
getirdi. Bütün planlarımızı ve iş bölümümüzü buna göre
gerçekleştirdik. Daha önce de Münevver Karabulut dosyasıyla ilgili
en kritik haberlerden birisi olan 'Adli Tıp'taki sperm skandalı'nı
da ortaya çıkaran Levent günlerdir 'bu haberi Türkiye'ye ben
duyuracağım' diyordu, öylesine bir kararlılık ve istek...
Saatler ilerliyor, alternatif sayfalar hazırlanıyor.
Bir türlü 'tamam' işareti gelmeyince haliyle stresli anlar yaşandı.
Akşamın ilerleyen saatlerinde yazı işleri ekibimizden Nergis
Bozkurt, Cengiz Kahraman, İlhami Davutoğlu alternatif sayfaları
hazırladılar.
Taşra baskılarımız çoktan gönderilmişti. Milli takımın basket maçı
da bittiğinde bir ara Özkan'a telefon açıp, durumu sordum. 'Kesin
bu gece' dedi. Ama teyit henüz yoktu.
Saatler ilerliyordu. Bir an riske girip 'yakalandı' haberini
vermeyi düşündük. Ama aksi bir durumda çok üzülürdük ve
emeklerimize yazık olurdu, beklemeye devam ettik. Derken saat
01.55'te Levent telefonla kaynağından doğrulattı. 'Cem elimizde'
haberi gelmişti. 'Sayfaları şimdi basalım' dedik. Ben telefonda
Nergis'le konuşurken, bir yandan İlhami'nin matbaa ile görüşen sesi
yankılanıyordu.
Baskılar durdurulmuştu Bu süreç içinde baskıları son ana kadar
bekletmiştik. Önceden hazırladığımız bütün sayfaları tam saat
02.00'de bastık. Yeni bilgilerle birinci sayfayı güncelledik.
Böylece haber tüm şehir baskılarına yetişti. Güncelleme sıcak
fotoğraflar ve gelişmelerle sabah saat 04.00'e kadar devam etti. Bu
refleksi gösteren gece ekibi, haber merkezi ve o saatte işinin
başında olan matbaalardan sorumlu yöneticilerimiz de müthiş efor
harcadılar. Bu arada sahurda kalkan annesinin 'Cem yakalanmış'
uyarısıyla uyanan yazı işleri asistanımız Serhat Şengüler de
atlayıp gazeteye gelmişti. İşte budur.
Sayfaları matbaaya göndermemizden kısa süre sonra haber CNN'e
düştü. O sırada Levent Albayrak ağlamaklı oldu. 'Üzülme' dedik, bu
senin özel haberin, bu saatten sonra gazetelerin bu büyüklükte ve
ayrıntıda haberi yetiştirebilmeleri çok zor. Tam da dediğimiz gibi
çıktı. Sabah saat 07.00'de kalkıp TRT'den gazetelere bakınca
yanılmadığımızı anladık. Bazı rakiplerimiz gece yarısı refleksi
gösterip az sayıda okurlarına bu haberi küçük de olsa
yetiştirebilmişlerdi ama hiç kimse AKŞAM gibi yapamamıştı.
Gazetecilik heyecan işidir En son teknoloji... Büyük yatırımlar...
50 yıldır en büyük olmanın verdiği marka değeri...
En fazla promosyon yapan gazete... Hepsi bir yere kadar. En
nihayetinde iş gelip insanda bitiyor. İnsan en son aşamada daima
teknolojiye galip geliyor. Gazetecilik sezgisi, haber takibi,
araştırmacılık, ısrar, haber kaynaklarıyla kurulan güvene dayalı
iyi ilişkiler, bir ekip çalışması... İşte başarı böyle geliyor.
Gazetecilikte asıl yatırım insana olan yatırımdır. İşte buna
odaklanmak zorundayız. Gazetecilik 24 saat yapılan bir iştir,
heyecan işidir ve habercilik asla tesadüfi değildir. Evet
arkadaşlar, gazetecilik yaşıyor ve daima yaşayacak.
İsmail Küçükkaya / Akşam
GAZETECİLİK KAZANDI... İŞTE AKŞAM'IN DÜNKÜ MÜTHİŞ SAYISININ PERDE ARKASI...
Cem Garipoğlu'nun yakalanması haberinde Akşam gazetesi dünkü sayısıyla rakiplerine fark attı. Cem Türkel'in çektiği yakalanma fotoğrafını birinci sayfadan duyuran Akşam'a gazetecilik adına bir tebrik de Medyatava'dan... Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya, dünkü sayfanın perde arkasını anlattı.
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin