Gazetecilere müdahaleye bir tepki de ABD'den: İçler acısı bir durum

ABD Ulusal Basın Kulübü Başkanı, gazetecilerin saldırıya uğramasına tepki gösterdi.

Google Haberlere Abone ol
Gazetecilere müdahaleye bir tepki de ABD'den: İçler acısı bir durum

ABD’nin en prestijli basın örgütlerinden Washington merkezli Ulusal Basın Kulübü (NPC) Başkanı Myron Belkind, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı takip etmek isteyen gazetecilere korumalar tarafından saldırılmasının çok üzüntü verici olduğunu söyledi.



NPC Başkanı Myron Belkind, Bugün Gazetesi Washington Temsilcisi Adem Yavuz Arslan ve Zaman Washington Temsilcisi Ali H. Aslan’ın, Erdoğan’ın ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ile New York’taki Peninsula Oteli’nde yaptığı görüşmeyi takip ederken lobide Cumhurbaşkanı’nın korumalığını yapan yeğeni Ali Erdoğan ve danışmanların saldırısına uğraması konusunda Cihan Haber Ajansı'nın (Cihan) sorularını cevaplandırdı.



Konuya ilişkin gelişmeleri medyadan takip ettiğini dile getiren Belkind, “New York’tan gelen haberlere çok üzüldüm. Haberlere göre Cumhurbaşkanı’nın yanındaki korumalar Cumhurbaşkanı’nı takip etmek isteyen gazetecileri sınırlandırmaya ve engellemeye çalışmışlar. Hatta sözlü tacizde bulunmuş, onlara saldırmışlar” dedi.



KORUMALARIN MÜDAHALESİ VARSA, İÇLER ACISI BİR DURUM... 



Yaklaşık 50 yıldır gazetecilik yapan ve Washington’daki Georgetown Üniversitesi’nde öğretim üyeliği de yapan Myron Belkind, toplumun bilgilendirilmesi için en iyi yolın gazetecilerin tamamen, özgür bir biçimde ve hiçbir kısıtlama olmadan haberlerini yapabilmesi olduğunu dile getirdi. Belkind, “Göründüğü kadarıyla önceki akşam bu gerçekleşmemiş.” ifadelerini kullandı.



Cumhurbaşkanlığı korumalarının Erdoğan’ı protesto eden kişilere müdahale etmek istediği iddiaları hakkında da konuşan Belkind, “Eğer böyle bir şey varsa ortada içler acısı bir durum var demektir. Kesinlikle, New York’un caddelerinde ve ülkenin diğer bölgelerinde protesto yapma hakkımız var. Eğer korumalar New York’un ortasında protestoculara saldırıyorsa dediğim gibi bu içler acısı bir durum olur” şeklinde konuştu.



AKREDİTASYON, HÜKÜMETİN İNANDIRICILIĞINA DARBE VURUR



Belkind, Türkiye’de bazı medya kuruluşlarına akreditasyon uygulanmasını da değerlendirdi. Hükümetin mesajlarını her kesimden medya kuruluşları ile vermesi halinde daha inandırıcı olacağını dile getirdi. Belkind şu ifadeleri kullandı: “Ben bir gazeteci olarak konuşuyorum. Hükümet yetkilisi değilim. 50 yıldan bu yana gazetecilik yapan biri olarak kişisel görüşüm, Türkiye olsun ABD olsun herhangi bir hükümetin insanlara, vatandaşlarına, seçmenlerine ulaşmalarının en güzel yolu medya iledir. Ve bu her kesimden medya olmalı. Hükümet yanlısı, özgür ve muhalif de olmalı. Hükümetin mesajı sadece destekçisi olan medya kuruluşları ile değil her kesimden medya yolu ile gönderilirse daha inandırıcı olur.”



TÜRKİYE, EN BÜYÜK GAZETECİ HAPİSHANESİ 



NPC olarak geçmişte Türkiye’de basın özgürlüğü ve basın mensuplarına yönelik kısıtlamalar hakkında endişelerini yazılı açıklamalar ile dile getirdiklerini ifade eden Belkind, “Geçtiğimiz yaz bir açıklama yayınladık. Ankara, İstanbul ve İzmir’de protestoları takip etmeye çalışan 12 gazeteciye yönelik polislerin saldırgan tutumu eleştiriliyor. Bu açıklamada ayrıca dünyanın birçok ülkesinde ve çok sayıda basın özgürlüğü ile ilgilenen grupların ısrarla 'Türkiye dünyanın en büyük gazeteci hapishanesi olmakla ün kazandı' şeklindeki ifadelerine dikkat çektik” dedi.



Washington'un merkezindeki ulusal basın binasında yer alan NPC’nin 3 bin 500'den fazla gazeteci üyesi bulunuyor. Her yıl 250 binden fazla ziyaretçiye ve yaklaşık 2 bin programa ev sahipliği yapan NPC, neredeyse her gün üst düzey bir politikacı, işadamı veya ünlü bir sanatçı tarafından ziyaret ediliyor. (Cihan)


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin