Gazeteciler Demokratikleşme Paketi hakkında ilk yorumlarını Medyatava'ya yaptılar!

Başbakan Erdoğan, uzun süredir gündemde olan 'Demokratikleşme Paketi'ni açıkladı. Ünlü gazeteci yazarlar paketi Medyatava'ya değerlendirdi.

Google Haberlere Abone ol
Gazeteciler Demokratikleşme Paketi hakkında ilk yorumlarını Medyatava'ya yaptılar!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan uzun zamandır gündemde olan, merakla beklenen Demokratikleşme Paketi'ni açıkladı. Pakette yer alan, seçim barajı, Nefret Suçları düzenlemesi, köy adlarının iadesi, özel okullarda Kürçe eğitim verimesi, özel hayatın korunması gibi birçok madde bulunuyor. 



Demokratikleşme Paketi'ni, Radikal Gazetesi yazarı ve Akil İnsanlar Heyeti üyesi Oral Çalışlar, Hürriyet Gazetesi yazarı Akif Beki, Mehmet Altan, Taraf Gazetesi yazarı Amberin Zaman ve BDP Milletvekili Hasip Kaplan'a sorduk.



"PAKET İNSAN HAKLARININ GELİŞMESİ AÇISINDAN ÇOK ÖNEMLİ"



Radikal Gazetesi yazarı Oral Çalışlar: Demokratikleşme paketinde yer alan, seçim kanuna ilişkin önerileri, tamamen ırkçı olan Andımızın kaldırılmasını, siyasi partilere hazine yardımının yüzde 3’e bölünmesini, köy adlarının iadesi gibi birçok maddeyi destekliyor ve olumlu buluyorum. Bu maddeler ülkenin demokratikleşmesi ve insan haklarının gelişmesi açısından çok önemli.



"NEVŞEHİR ÜNİVERSİTESİNE HACI BEKTAŞİ VELİ ADININ VERİLMESİ ÖNEMLİ"



Hürriyet Gazetesi yazarı Akif Beki:  Paket benim beklentilerimi karşıladı. İçinde Ruhban Okulu’nun açılması, Cem Evlerinin ibadethane olarak tanınmasının olması gerekirdi. Fakat bunların dışında pakette seçim barajı önerisini cesur buldum. Nevşehir Üniversitesi’ne Hacı Bektaşi Veli adının verilmesinin önemli bir mesaj olduğunu düşünüyorum. Daha önce 3. Köprüye Yavuz Sultan Selim adının verilmesi Alevi vatandaşların tepkisini çekmişti şimdi Nevşehir’de üniversiteye Hacı Bektaşi Veli adının verilmesi çok ince düşünülmüş bir mesajdır. Kamuda başörtüsünün serbestleştirilmesi yine iade edilmiş bir haktır. Demokrasi hak ve özgürlüklerin eşit dağıtılması gereklidir. Bu paket ile demokrasiye yönelik önemli bir adım atılmıştır ve demokrasiye daha fazla yaklaşmamızı sağlamıştır. Elbette daha çok adım atılması gerekiyor. Özellikle Alevilere eşit pay dağıtıldığını düşünmüyorum.



"BAŞBAKAN KENDİ ANADİLİNİ ÖZEL OKULDA MI ÖĞRENMİŞ?"



BDP Milletvekili Hasip Kaplan: Özel okullarda anadil eğitimi nedir? Başbakan özel okulda mı öğrenmiş kendi dilini? Bu ayrımcılıktır, asimilasyoncu bir yaklaşımdır. Seçim kanunu ile ilgili önerilerde yine yetersizdir. Kenan Evrenci yaklaşım sürmektedir. Yüzde 5lik baraj ve dar bölge oluşumu seçimlerde engeldi ve yine engel teşkil ediyor. Adayların seçim barajına takılmadan geçmesini engellemektedir, sınırlayıcıdır. Biz mecliste muhalefetimize devam edeceğiz. Bu paket beklentileri karşılamamıştır.



"ANADİLDE EĞİTİMİ DEVLET SAĞLAMALIDIR, BU BİR HAKTIR"



Taraf Gazetesi yazarı Amberin Zaman: Elbette bu paket daha fazla demokratikleşme adımları içeriyor. Nefret suçlarına ilişkin kanunun yanlış kullanılabileceği yani ifade özgürlüğü alanlarının yanlış uygulamalara açık olabileceği yönünde bir eksiklik bulunduğunu düşünüyorum. Bunun dışında paket demokrasi adına önemlidir fakat önemli eksiklikler mevcut. Aleviler, seçim barajı, Ruhban Okulu’nun açılmaması, Kürtlere anadilde eğitim yok. Özel okullarda Kürtçe eğitimin verilmesi belki demokrasi adına ilk adım olarak değerlendirilebilir ama anadilde eğitimi devlet sağlamalıdır, bu bir haktır.



"BAŞBAKAN 12 EYLÜL REJİMİNİ DEĞİŞTİRMİYOR İÇİNDE TADİLAT YAPIYOR"



Mehmet Altan: Başbakan 12 Eylül rejimini değiştirmiyor içinde tadilat yapıyor. Vesayet yerinde duruyor. Seçim barajı değişmiyor, seçimlere çoğulculuk gelmiyor, YÖK duruyor, Milli Kanun duruyor. Başbakan rejimi değiştirmiyor ve bunu yapacağına yönelik sözler veriyor. Bu yönde verdiği ve yerine getirmediği o kadar çok söz var ki, mesela 12 Eylül referandumunda hepimiz evet oyu verdik. Neden? Çünkü 12 Eylül yasalarını kaldıracaktı, Avrupa Birliğine uyum yasalarını açacaktı ama yapmadı. Biz tüm kamu çalışanlarını maaşlarını biliyoruz ama hala askerin maaşlarını bilmiyoruz. Ordunun yapısı değiştirilmiyor, olduğu gibi duruyor. 12 Eylül’ün 600 yasası hala duruyor. Yani meseleye 12 Eylül yasaları değişti mi, değişmedi mi diye bakmak lazım. Başbakan 12 Eylül rejimini değiştirmiyor sadece içinde tadilat yapıyor.



© MEDYATAVA


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin