Omicron'a yakalanan ve evde karantinada bulunan Ege Üniversitesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zafer Kurugöl (65), virüsün etkilerinin hafif hissettiğini belirterek, "Aşı yaptırmamış olmasaydım ya yoğun bakımda olurdum ya da şu an daha kötü şeyler yaşıyordum" dedi. Vakaların daha da artacağını söyleyen Prof. Dr. Zafer Kurugöl, AVM, restoran ve konserlere girişte mutlaka aşı şartı getirilmesi gerektiğini söyledi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Twitter'daki hesabından 25-31 Aralık'ı kapsayan, illere göre haftalık vaka yoğunluk haritasını paylaştı. İzmir’de, bir önceki haritada yüz binde 68,54 olan vaka sayısı yaklaşık 5 kat artarak 323,30’a çıktı. Ege Üniversitesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zafer Kurugöl de virüse yakalandı. 4 Ocak'ta testi pozitif çıkınca karantina sürecine geçen, Omicron varyantına yakalandığı belirlenen Prof. Dr. Zafer Kurugöl, Zoom üzerinden DHA'ya açıklamalarda bulundu.
'DAHA ÖNCE 5'İNCİ DOZU ALSAYDIM, ENFEKTE OLMA RİSKİM AZ OLABİLİRDİ'
65 yaşında ve sağlık personeli olduğunu belirten Prof. Dr. Kurugöl, her iki açıdan da riskli grupta yer almasına rağmen Covid-19'u son derece hafif atlattığını söyledi. "Aşı yaptırmamış olmasaydım ya yoğun bakımda olurdum ya da şu an daha kötü şeyler yaşıyordum" diyen Prof. Dr. Kurugöl şöyle konuştu:
"Daha önce sağlık personeline 5'inci doz aşının daha erken uygulanması gerektiğini söyledim. 2'şer doz Sinovac ve BioNTech aşısı olan sağlık personeli için 5'inci doz aşının çıkması konusunu dile getirmiştim. Ancak bu oldukça geç uygulamaya girdi. İlk çıktığı gün yani 31 Aralık'ta 5'inci doz aşımı oldum. Bunun koruyuculuk oluşturması için en az 1 hafta olması gerek. Çok dikkat etmeme rağmen toplumda çok yaygın olduğu için virüs bana da bulaştı. Daha önce 5'inci dozu almış olsaydım, enfekte olma riskim az olabilirdi. Şunu herkes bilmeli. Aşıların durumu Omicron’a karşı bulaşı önlemede çok etkili ve yeterli değil. Ancak aşılar, hastalığın çok çok hafif seyretmesinde etkili" dedi.
'VİRÜS DAHA DA ARTACAK'
Virüsün daha da yayılacağını belirten Prof. Dr. Zafer Kurugöl, "Aralık sonu, ocak başında vakalar artacak demiştim. Gerçekten bu dönem artışlar oldukça fazla oldu. Daha da artacak. Bunu Omicron varyantının çok bulaşıcı olmasına bağlayarak söylüyorum. Önlemler almak gerek. Türkiye Futbol Federasyonu maçlara girişte 3'üncü doz aşı şartı getirdi. Onun dışında önlem yok. Maske takmak kişilere bırakılmış durumda. Pek çok kişinin maske takmadığını görüyoruz. Okullarda da çok sayıda vaka arttı" dedi.
ÖNERİLERİ SIRALADI
Kapalı alanda virüsün daha hızla yayıldığını hatırlatan Prof. Dr. Zafer Kurugöl, şunları dedi:
"Kapalı yerlerde daha çok bulaş oluyor. Önümüzdeki günlerde sömestir tatili olacak. Çocuklar tiyatro ve sinema gibi yerlere gidecek. Bu nedenle bu alanlarla AVM, restoran ve konserlere girişte aşı şartı getirilmeli. Toplu taşımada da insan trafiği çok arttı. Kademeli mesai yapılırsa bu da fayda sağlayacaktır. Okullarda, sınıflarda karantina var. Eğitim bizler için çok önemli. En son kapanması gereken yerler okullardır. Ancak vakaların da bu kadar çok artması nedeniyle sömestir tatilini bir hafta öne çekersek bu yükselişi kırmada çok faydalı olacaktır."
Dünyada bir ilk! Bilim dünyası endişeli: Hamile bir kadın aynı anda iki virüs birden kaptı!Koronavirüs
BİR UYARI DA BİLİM KURULU ÜYESİNDEN
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, Karadeniz’deki vaka artışlarının aile ilişkilerinin güçlü olmasından kaynaklandığını belirterek, "Buluşmalar, bir araya gelmeler çok kısa olmalı. Yapılan görüşme gerekiyorsa açık havada ve kısa süreli olmalı, maske çıkarılmamalı, mesafe korunmalı" dedi.
Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, Karadeniz Bölgesi'ndeki yüksek vaka oranlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bölge insanının sıcakkanlı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Özlü, “Bizde aile ilişkileri güçlü; evlerde, mahallelerde, köylerde konu komşu, akraba bir arada hep birlikte yeniliyor, içiliyor, kahvaltı yapılıyor. Hafta sonları köye gidiliyor. Kardeşler, kuzenler hep birlikte sohbet ediyorlar, birlikte vakit geçiriyorlar. İçlerinden biri pozitifse bütün aileye ulaşmış oluyor çünkü çok kolay bulaşıyor gerçekten. Onun için şu dönemde ev içi aile içi buluşmalar hiç güvenli değil. Dikkatli olmak lazım. En ufak bir dikkatsizliği affetmiyor, hemen bulaşıyor ve aile boyu hastalık ortaya çıkıyor. Bu dönemde bir araya gelmelerden biraz uzak durmakta fayda var. Aile içi hane halkıyla beraber yeme içme işleri böyle olmalı. Buluşmalar, bir araya gelmeler çok kısa olmalı. Yapılan görüşme gerekiyorsa açık havada, kısa süreli olmalı ve maske çıkarılmamalı, mesafe korunmalı. Bunlara dikkat etmemiz lazım. Kalabalıklar her zaman için açık havada da olsa riskli" diye konuştu.
Bilim insanlarını şoke eden keşif: Koronavirüsten koruyan hastalık açıklandı!Sağlık
Maskenin önemine değinen Prof. Dr. Özlü, "İçimizden biri maske takmadığı zaman hepimiz maskeli olsak bile bulaş riskine maruz kalırız. Kalabalık sokaklar, caddeler, meydanlar, maçlar, konserler, açık havada bile olsa bulaşma açısından mesafe korunmadığı için ve herkes de maskesini takmadığı için maalesef bulaşma riski taşıyor. Sizin maskeli olmanız tek başına yeterli değil. Yani başkalarının da maskesini takmış olması lazım. Siz maske takarak beni koruyorsunuz. Ben maske takarak sizi koruyorum. Herkes maske takarsa hepimiz birbirimizi koruyoruz ama içimizde biri maske takmadığı zaman hepimiz maskeli olsak bile bulaş riskine maruz kalıyoruz. Dostlarımıza, arkadaşlarımıza, insanımıza, halkımıza saygılı olmanın gereği olarak mesafenin korunmadığı sosyal alanlarda maskeyi takmak lazım. Kalabalık, kapalı alanlarda çok vakit geçirmemek lazım; işte aile içi buluşmalardan biraz uzak kalmak lazım” dedi.