Fazıl Say'dan 23 Nisan'ın 100. yılına özel beste!

Dünyaca ünlü piyanist ve besteci Fazıl Say, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 100. yılına özel bir beste yaptı. Say, bestesini sosyal medya hesaplarından paylaştı.

Google Haberlere Abone ol
Fazıl Say'dan 23 Nisan'ın 100. yılına özel beste!

Dünyaca ünlü piyanist ve besteci Fazıl Say, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 100. yılına özel bir beste yaptı.

Fazıl Say, 'Şükran Türküsü' adlı eserini şöyle anlattı:

"Şükran Türküsü; tutkulu bir eser ve tümünü risk alarak çalmak en iyisi. Sevda ve şükran; her şeyin önünde hedefine koşmalı bu müzikte. Bu ilk çalınışın da öyle biraz. 'Yürek eli yenmeli.' Bu eser; hiçbir eserimin ilk çalınışında yaşamadığım bir heyecanı yaşattı bana."

'EŞİM ECE; BEN ÇALARKEN, BENİ SANDALYENİN ÜSTÜNDEN ÇEKTİ'

“Elbette ki kayıt çok daha iyi olabilirdi; ses kalitesi ve tüm defolar... Kaydı evde yaptık. Salgın günlerinde elimizdeki imkânlar bu kadardı. Tüm hatalarımız af ola, eksiklerimiz af ola” diyen Fazıl say eserin çekiminden ise şöyle bahsetti:

“Bu eseri; Urla’daki küçük evimizde bestelerken, 23 Nisan 1920’deki o yokluk günlerinde; Atatürk’ün cesaretini ve önderliğini andım hep. Hayallere daldım, onların yanına yolculuk ettim, çaresizliğin içinde doğan güneşi ve yeşerttikleri umudu hissettim.

Düşüncelerim, sevgi ile doldu taştı. Biz; Türk halkı, onlara “şükran” doluyuz. Türkülerimiz sonsuz olsun.

Bu çekimi cep telefonlarımızla yaptık. Eşim Ece; ben çalarken, beni sandalyenin üstünden çekti. Işığı ayarlamak için saatlerce çalışıldı. Atatürk, bu videoyu çekerken bile bize ilham oldu. İstanbul’da ekibim, görselleri seçerken ellerinden gelenin en iyisini yapmışlar. Günlerce en güzelini yapmak için uğraşmışlar. Alınlarından öperim.

Şükran Türküsü'nü, şu salgın günlerimizde -her şeye rağmen-anlatabildiğimi düşünüyorum.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun.

Sevgiyle, içtenlikle, hepinize şükranla.”

 
 
 
 
 
Bu gönderiyi Instagram'da gör
 
 
 
 
 
 
 
 
 

En heyecanlı “ilk seslendiriliş” Kelimelerle ifade edemediğimiz ne çok şeyi, sesler ile edebiliriz ve gerçek sevgiyi, müzik ile en derin noktalara kadar anlatabiliriz. Şükran Türküsü; tutkulu bir eser ve tümünü risk alarak çalmak en iyisi. Sevda ve şükran; her şeyin önünde hedefine koşmalı bu müzikte. Bu ilk çalınışın da öyle biraz. “Yürek eli yenmeli.” Bu eser; hiçbir eserimin ilk çalınışında yaşamadığım bir heyecanı yaşattı bana. Elbette ki kayıt çok daha iyi olabilirdi; ses kalitesi ve tüm defolar... Kaydı evde yaptık. Salgın günlerinde elimizdeki imkânlar bu kadardı. Tüm hatalarımız af ola, eksiklerimiz af ola. Bu eseri; Urla’daki küçük evimizde bestelerken, 23 Nisan 1920’deki o yokluk günlerinde; Atatürk’ün cesaretini ve önderliğini andım hep. Hayallere daldım, onların yanına yolculuk ettim, çaresizliğin içinde doğan güneşi ve yeşerttikleri umudu hissettim. Düşüncelerim, sevgi ile doldu taştı. Biz; Türk halkı, onlara “şükran” doluyuz. Türkülerimiz sonsuz olsun. Bu çekimi cep telefonlarımızla yaptık. Eşim Ece; ben çalarken, beni sandalyenin üstünden çekti. Işığı ayarlamak için saatlerce çalışıldı. Atatürk, bu videoyu çekerken bile bize ilham oldu. İstanbul’da ekibim, görselleri seçerken ellerinden gelenin en iyisini yapmışlar. Günlerce en güzelini yapmak için uğraşmışlar. Alınlarından öperim. Şükran Türküsü'nü, şu salgın günlerimizde -her şeye rağmen-anlatabildiğimi düşünüyorum. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun. Sevgiyle, içtenlikle, hepinize şükranla. Fazıl Say, Urla, 23 Nisan 2020, karantina günleri. Not; Hissettiniz mi, İstiklal Marşı’na yönelen yerleri? #şükrantürküsü #balladofgratitude #dankbarkeitsballade #opus88 #Atatürk #23Nisan #fazilsay #fazılsay #sayindahouse #sayathome

Fazıl Say (@fazilsayofficial)'in paylaştığı bir gönderi ()

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin