Dünyanın en büyük sosyal paylaşım sitesi Facebook’un kuruluş hikayesinin anlatıldığı “Sosyal Ağ” filmi vizyonda. Facebook’ta 2,5 yıl boyunca çalışan Türk bilgisayar mühendisi Özgür Demir “Filmin gerçekle ilgisi olmadığının en büyük kanıtı Mark’ın aslında filmde gösterildiğinin tam tersi bir insan olması. Mark gayet sosyal biridir. İnsanlarla sürekli iletişim halindedir” diyor
Bu hafta vizyona giren “Sosyal Ağ” son yılların en dahiyane
buluşu olarak anılan sosyal paylaşım sitesi Facebook’un doğuş
hikayesini anlatıyor. Film, Ben Mezrich’in yazdığı “Kazara
Milyarder” kitabından yola çıkıyor. “Sosyal Ağ”ın hikayesini sinema
sayfalarında uzun uzun okursunuz ama özeti şu: Facebook’un kurucusu
Mark Zuckerberg Harvard öğrencisi. İneğin teki. Bir kız tarafından
reddedilince bir site kuruyor ve Facebook’u bulma süreci de böyle
başlıyor. Hikaye Facebook’un finansal işlerini yürüten
Zuckerberg’in en yakın arkadaşı Eduardo’nun ve Facebook’un onların
fikri olduğunu iddia eden Winklevoss kardeşlerin Zuckerberg’e
açtığı davalar etrafında ilerliyor.
Zuckerberg, sloganı “Birkaç düşman edinmeden, 500 milyon arkadaş
kazanamazsın” olan filmin kurmacadan ibaret olduğunu savunuyor.
“Varsın
o inkar etsin” dedik, Facebook’ta çalışan Türk arayışına girdik,
bir de onun ağzından Zuckerberg’i ve Facebook “ortamını” dinlemek
istedik. Şu an Facebook’ta çalışan 10 kadar Türk var.
Biz 36 yaşındaki Özgür Demir’i bulduk. Anadolu Üniversitesi
istatistik bölümünü bitiren Demir Facebook’ta çalışmaya başlayan
ikinci Türk. Demir Ekim 2007’den Şubat 2010 arasında şirketin
merkezi
Palo Alto’da görev alan yazılım mühendislerinden biriydi...
Facebook’ta nasıl işe alındınız?
Los Angeles’ta JibJab adlı şirkette çalışırken internette Facebook
iş ilanını gördüm, başvurdum. Görüşmeden döndükten birkaç gün sonra
işe alındığımı bildirdiler. Bu kadar hızlı işe alınmam, şirketin
benim katıldığım sırada çok küçük olmasından kaynaklanıyor.
“Facebook’un kurucuları dışındaki ilk elemanı Türk”
İş görüşmesini kiminle yaptınız?
Yaptığım gizlilik anlaşması nedeniyle isim belirtemiyorum. Ben
Facebook’ta çalışmaya başlayan ikinci Türk’üm. Benden önce
Facebook’un kurucuları dışındaki ilk elemanı olan ve bu yüzden
şirket içinde Employee #4 diye anılan bir Türk arkadaş daha vardı.
İş görüşmemde aynı bölümde olmamamıza rağmen o da bulundu. Onun
dışında çeşitli bölümlerin yöneticileri ve benim çalışacağım
bölümün yöneticisi ile görüştüm.
Facebook’taki göreviniz neydi?
Facebook’ta çalıştığım sürece iki farklı iş yaptım. İlk iş tanımım
SRE (Site Reliability Engineer) idi. SRE sitenin
7 gün 24 saat sağlıklı bir şekilde çalıştığını gözlemleyen ve sorun
fark ettiğinde ilk müdaheleyi yapan gruptur. Daha sonra da bu
grubun kullanması için gereken yazılım araçlarını geliştirdim.
“Eğlenceden soyutlanmak için kulaklıklarımızı takmamız
gerekirdi”
İnternette gezen Google ofisi haberleri gibi tüm çalışanların
hayalini kurduğu bir ofis miydi sizinki de?
Evet. Facebook ofisi içinde paten ve bisikletle dolaşılan, oyun ve
müzik odaları bulunan, açık ofis şeklinde düzenlenmiş, teknolojik
oyuncaklar ile dolu bir yer. Kesinlikle sıkıcı bir ortam değil.
Tersine bazen eğlenceden kendinizi soyutlamak ve işinize gömülmek
için kulaklıklarınızı takmanız gereken bir yer!
“Mark İstanbul’a gelmeden önce benden tavsiye aldı”
Çalışma ortamınız nasıldı?
Daha önce Türkiye’de bilişim şirketlerinde çalıştım. Oradaki boğucu
ortamdan çok farklıydı. Facebook’taki ortam Türkiye’den çok daha
özgür ve açık. Şirketin aldığı kararlar çalışanlardan gizlenmediği
gibi aynı zamanda yönetim kademesine önerilerde
ve şikayetlerde bulunabiliyor çalışanlar. Kıyafet zorunluluğu,
sabit çalışma saatleri gibi çalışanı zorlayıcı unsurlar
temizlenmiş, sistem tamamen çalışanların rahat etmelerine
yönelik.
“Büyük patron” Mark Zuckerberg ile ofiste muhabbet ettiniz mi
hiç?
Tabii. Mark ayrı bir odada, ulaşılmaz bir yerde oturmaz zaten.
Masası diğer çalışanlarla aynı ortamdadır. Tek fark, daha büyük bir
masaya ve gerektiğinde kullanmak için kendisine ait bir toplantı
odasına sahip olması, o kadar. Ayrıca kendisini Palo Alto’da
dolaşırken sık sık görebilirsiniz. İki yıl önce İstanbul’a
geldiğinde nerelere gidebilirim, nereleri gezmeliyim
gibi tavsiyeler almak istedi benden. O sırada da muhabbet
etmiştik.
Zuckerberg Türkiye ile ilgili tavsiyeler istediğinde ne gibi
önerilerde bulundunuz?
Bana bir turist gibi gezmek istemediğini söyledi. Türk insanının
İstanbul’da gezmek için nerelere gittiğini sordu. Türk mutfağını
deneyebileceği birkaç restoran adı verdim.
“Şirket çalışanları Facebook hisselerinin peşinde”
Facebook yüksek maaşların verildiği bir yer miydi? Sakıncası yoksa
maaşınızı yaklaşık olarak söyleyebilir misiniz?
Maalesef aldığım ücreti söylemem mümkun değil, gizlilik anlaşması
bunu engelliyor. Birçok iyi şirketten, onlarca çok yetenekli
mühendis Facebook’a maaş için gelmiyor. Maddi olarak asıl unsur
maaş değil hisse. Facebook hisseleri, halka açıldığında çok değerli
olacağı için insanlar onun peşindeler. Açıkçası ben de Facebook’a
geçerken maaşımda önemli bir değisiklik olmadı. Hatta Facebook’ta
çalışmak için Los Angeles’tan yaşam şartları daha pahalı olan
Silikon Vadisi’ndeki Palo Alto’ya taşındığım için reel olarak
gelirim düştü.
Sizce Facebook’un sihri ne? Niye bu kadar tuttu?
Amacına uygun yapılmış, kullanıcı isteklerini karşılamakta başarılı
her girişim tutar. Facebook orijinal bir fikir değil bildiğiniz
üzere. Kurulduğu zaman benzeri birçok site vardı. Fakat Facebook bu
şirketlerin yaptığı hataları iyi analiz edip oralarda oluşan
kullanıcı beklentilerini başarılı bir şekilde karşılayabildi. Daha
sonra diğer sitelerden farklı bir şekilde “sosyal ağ” olmaktan öte
bir şeyler yapmayı hedefledi. Gerçekten de “sosyal ağ”, Facebook
için bir amaç değil, diğer unsurları için bir araçtır sadece.
Şu an nerede çalışıyorsunuz?
San Francisco’da Zynga adlı şirkette çalışıyorum. Zynga, benim
Facebook’ta çalıştığım dönemde yaptığım sistem kurulum otomasyonu
projesi ile çok ilgilendiği için beni işe aldı.
“Kartvizitinde ‘Ben CEO’yum, sürtük!’ yazdığı sadece bir şehir
efsanesi”
Mark Zuckerberg “Filmde doğru olmasına titizlikle dikkat ettikleri
tek şey filmde beni canlandıran oyuncuya giydirdikleri tişört ve
sweatshirt’ler” dedi. Gerçekten filmdeki gibi mi giyiniyor?
Evet. Mark aynen filmdeki gibi şirkette sürekli tişört ve
sweatshirt giyer.
Zuckerberg’in fotoğraflarına baktığımızda o meşhur Adidas
terliklerini ayağından hiç çıkarmadığını görüyoruz. Şirkette de o
terliklerle mi geziyordu?
Önceleri evet, birkaç yıl sonra artık terlikle dolaşmamaya
başladı.
Filmde Zuckerberg IQ’su yüksek ama EQ’su (duygusal zeka) düşük
bir bilgisayar dahisi olarak gösteriliyor. Şirketteki insanlarla
ilişkilerini ve iletişimini değerlendirdiğinizde aynı fikirde
olduğunuzu söyleyebilir misiniz?
Hayır söyleyemem. Filmin gerçekle ilgisi olmadığının en büyük
kanıtı bu olabilir zira Mark tam tersi bir insan, gayet sosyal
biri. İnsanlarla sürekli iletişim halindedir. Asla çekingen
bir karaktere sahip değildir.
Filmin uyarlandığı “Kazara Milyarder” kitabında Zuckerberg’in
kartvizitinde “Ben CEO’yum, sürtük!” yazdığı anlatılıyordu. Bu
iddia doğru mu?
Kartvizitini hiç görmedim ancak gerçek olduğunu sanmıyorum.
Muhtemelen sohbet sırasında geyik
olsun diye söylediği bir laftan türemiş şehir efsanesidir.
24 milyon üyenin yüzde 33’ü 35 yaş üstünde
Facebook, Google’dan sonra Türkiye’de en çok ziyaret edilen ikinci
web sitesi.
Türkiye sırasıyla Amerika, Endonezya ve İngiltere’den sonra
Facebook’taki üye sayısı en yüksek olan dördüncü ülke. Türkiye’de
24 milyon kişi Facebook’a üye.
Facebook Türkiye kullanıcılarının yüzde 64’ü erkek, yüzde 36’sı
kadın.
Facebook Türkiye kullanıcılarının yüzde 33’ü 35 yaş üstünde, yüzde
27’si 25-34, yüzde 27’si 18-24, yüzde 13’ü 13-17 yaş
aralığında.
Youtube kapanınca Facebook’ta en fazla video izleyen ülke olduk
Youtube’un kapalı olması nedeniyle, Facebook’ta en fazla video
izleyen kullanıcılar Türkler.
Türkiye’de internete bağlanan her 10 kişiden 9’unun Facebook hesabı
var.
En çok üye olunan sayfalar sıralaması ise şöyle: Türk Bayrağı (4
milyon 990 bin üye), Galatasaray (4 milyon 550 bin), Fenerbahçe (3
milyon 100 bin).
Facebook’ta 17 milyon Türk oyun oynuyor. En tutulan oyun
Farmville’i, 12 milyon kişi oynuyor. Türk kullanıcılar Amerika’nın
ardından Farmville’i en çok olarak kullanan kişiler.
Facebook Türkiye kullanıcıları günde yaklaşık bir saatini sitede
geçiriyor.
Bilgiler “Facebook Preferred Developer” unvanına sahip Türkiye’deki
tek ajans olan Promoqube’ten alınmıştır.
Özgür Demir’in de çalıştığı Palo Alto’daki Facebook ofisi. Açık ofis şeklinde düzenlenmiş mekanda oyun ve müzik odaları var. Çalışanlar ofiste bisikletle de dolaşabiliyor.
Elif Berköz Ünyay / www.milliyet.com.tr