Ertuğrul ÖZKÖK
Gazeteciye gönderilen şampanya
GEÇEN gün Yalçın Doğan anlattı. Bundan iki ay kadar önce bir
akşamüzeri Boğaz’daki ünlü mekánlardan birine gitmiş.
Orada otururken yan masaya üç kişi gelip oturmuş.
Gelenlerin biri Beşiktaş Kulübü’nün futbol şubesi menajeri Sinan
Engin’miş.
İkinci kişi ise 70’li yılların ünlü şarkıcısı Selçuk Ural’mış.
Yalçın Doğan, ‘Bil bakalım kim gelip yanlarına oturdu’ diye
sordu.
Bu ikisinin yanına gelen kişi Alaattin Çakıcı’ymış.
Biraz sonra şef garson elinde bir şişe şampanya ile Yalçın Doğan’ın
masasına gelmiş ve ‘Yan masadan gönderdiler’ demiş.
Şampanya Çakıcı’nın bulunduğu masadan geliyormuş.
GERİ GÖNDERMİŞ
Yalçın Doğan pek öyle içki meraklısı değildir.
Nazik bir şekilde teşekkür edip geri göndermiş.
Çakıcı o günlerde cezasını çekip dışarı çıkmış bir insandı.
Sinan Engin’le de bazılarına göre akrabalığı, bazılarına göre çok
eskiye dayanan bir dostluğu varmış.
Ama ilişkileri Boğaz’da gazetecilerin de gittiği bir bara birlikte
gidecek kadar yakın ve aleniydi.
Buraya kadar sorun yok.
Ama Alaattin Çakıcı’nın kaçışından itibaren bu ilişki bir kulüp
için taşınmayacak hale dönüştü.
Bu girişi neden yaptım?
Dün Vatan Gazetesi’nin manşetinde şu cümle vardı:
‘Çakıcı’yı biliyordu.’
Haberin konusu da şuydu:
Eski Emniyet Genel Müdürü Bilican, ‘Türkbank ihalesi öncesi
Çakıcı-Korkmaz Yiğit ilişkisi hakkında bana bilgi gelmedi’ diyen
Yılmaz’ı yalanladı.
Demek ki eski bir başbakanın, bir siyasetçinin Alaattin Çakıcı ile
ilişkisi manşetlere çıkacak kadar önemli bir şey.
Dün Hürriyet Gazetesi’nin spor sayfasının manşetinde ise bir başka
haber vardı.
Spor Servisi’ndeki arkadaşlarımız Sinan Engin’le uzun bir konuşma
yapmışlar.
Konuşmada Beşiktaş’la ilgili her şey var, ama onun Çakıcı’nın
kaçmasını sağlayan pasaporta vize alması konusunda tek kelime
yok.
Önceki gün dışarda olduğum için gazeteyi çok geç gördüm.
Dün Spor Servisi’ni, ‘Bu soruları niye sormadınız’ diye
eleştirdim.
Spor Servisi Müdürümüz Esat Yılmaer şunu söyledi:
‘Arkadaşlarımız bu soruyu ısrarla somuşlar, ama Sinan Engin, ‘Bu
konuda kafamı kesseniz bir şey söylemem’ demiş.’
Ben de, ‘Keşke bu soruyu ve cevabı da koysaydınız’ dedim.
DEVLET OLSAYDI
Ama bu eleştirim sadece bizim Spor Servisi’ne değil.
Genel olarak Türk basınına ve köşe yazarlarına.
Bir ülkede ‘Susurluk’ olması için ille de içinde bir başbakan, bir
siyasetçi veya devletin olması mı gerekir?
Devlet olunca vur, futbol kulübü olunca sesini çıkarma.
Devletin adının geçtiği her yerde, hemen karşı tarafta yer alma
alışkanlığına sahip entelektüellerimizden çıt çıkmıyor.
Demek ki bu konuya girmeleri için ya sevmedikleri bir siyasetçinin,
ya da devletin adının geçmesi gerekiyor.
Ankara Temsilcimiz Sedat Ergin iyi bir Beşiktaşlıdır. Geçen pazar
günü bu konuda çok duygusal ama aynı zamanda çok rasyonel bir yazı
yazdı.
Çok sayıda e-mail ve telefon almış.
Bu da Beşiktaş taraftarlarının bu konudaki hassasiyetini
gösteriyor.
Şunu unutmamalıyız.
Bugün Türkiye’de kulüp taraftarlığı, siyasi parti taraftarlığı
kadar etkili bir olay.
En önemlisi de gençlerin gözünün bu kurumların üzerinde olması.
Rol modellerinin çoğu bu kulüplerden çıkıyor.
O nedenle siyasi kurumlara gösterdiğimiz hassasiyetin daha
fazlasını bu kurumlara göstermeliyiz.
Tuncay’ın saçları
DÜNKÜ Hürriyet’in spor sayfasında çok ilginç bir haber vardı.
Fenerbahçeli Tuncay Şanlı, AKP gençlik kollarının dergisi Genç
Türkiye’ye bir mülakat vermiş.
Mülakatta saçlarını neden uzattığını şöyle anlatıyor:
Saçlarını menajeri Erdinç Şehit’in isteği üzerine uzatmış. Şehit
şunu söylemiş:
‘Sen fuleli ve dripling özelliği olan bir oyuncusun. O yüzden
saçlarını uzat.’
Bravo Erdinç Şehit’e. İşte spor yönetimi ve pazarlaması budur.
Bugün bütün fotoğraf makineleri Tuncay Şanlı’nın üzerine
çevriliyor. Çünkü hem başarılı bir futbolcu, hem de güzel fotoğraf
veriyor.
Bence tam Ali Atıf Bir’lik bir olay.
ERTUĞRUL ÖZKÖK'TEN SPOR SERVİSİNE: NEDEN SİNAN ENGİN'E ÇAKICI SORUSU SORMADINIZ
Ertuğrul Özkök bugünkü yazısında, dün Hürriyet'in spor sayfasındaki Sinan Engin röportajını eleştiriyor. Özkök, röportajda Sinan Engin'le herşeyin konuşulduğunu ancak bugün gazetelerin manşetlerine de taşınan Alaattin Çakıcı'ya vize verilmesine yardımcı olduğuna dair iddialarla ilgili tek satır olmadığını söylüyor...
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin