ERDAL ŞAFAK / SABAH
Posta kutusu
Üşenmedim, saydım: Bu satırları yazmaya başladığım ana kadar 14.685
adede ulaşmıştı.
Başbakan Erdoğan'ı konuk ettiğimiz atv'deki "Gündem Özel"
programıyla ilgili olarak iki günde bana gönderilen e-mail'lerin
geçici toplamı bu.
Geçici diyorum; çünkü yağmaya devam ediyor.
Yine üşenmedim, sınıflandırdım: 4.792 tanesi program anonsunun
dönmeye başlaması ile canlı yayın arasındaki yaklaşık 12 saatlik
sürede gönderildi. 5.160 tanesi yayın sırasında posta kutumu
doldurdu, artanı, yani 4.733 tanesi de yayın sonrası iletildi.
Bir kez daha üşenmedim; döküm çıkardım: Elektronik posta kutumu
bombardımana tutanların başında uzman jandarmalar grubu geliyor.
Onu KPSS mağdurları izliyor. Üçüncü sırada sözleşmeli öğretmenler
var.
Ama hepsi o kadarla sınırlı değil: Fahri Kuran kursu
öğreticilerinin sözleşmeli memur statüsüne geçme talebinden, Japon
yeni ile borçlanarak konut alanların "Ne olacak bizim halimiz"
sızlanmalarına, Milli Eğitim Bakanlığı'nın "Yeni branş"
öğretmenlerinin atama sorunlarından Maliye Bakanlığı'nda Gelir
İdaresi'nin güçlendirilmesi ve vergi denetiminin tek çatı altında
toplanması projesine hız verilmesi çağrısı yapan denetçilere,
elbette bedelli askerlik umudunu yitirmemiş kesimden önlisans
mezunlarının kadro beklentilerine, bazı özel finans kuruluşlarının
mağdurlarından 4B'lilerin maaş eşitliği isteğine kadar çok geniş
bir yelpazeden geldi tüm bu e-mail'ler.
Hepsini ancak birkaç günde okuyabileceğim mail'lerin irice bir
bölümünü masama yığdım. Ve şu sonuçları çıkardım:
SABAH olarak ne denli güçlü, etkin, güvenilir bir imaja sahip
bulunduğumuzu görüp müthiş mutluluk duydum.
Atv'nin tıpkı SABAH gibi ne denli güçlü ve güven veren bir
kurum olduğunu ve ne denli izlendiğini bir kez daha gözlemekten
gerçekten çok keyif aldım.
Başbakan Erdoğan'a duyulan "Verdiği sözü mutlaka yerine
getirir" inancının ne denli önemli bir siyasal erdem olduğunu
kavradım.
Sivil toplumun talep ve beklentilerinin ne denli takipçisi
olduğunu ve bunları ne denli uygarca ifade ettiğini görmekten huzur
duydum.
Ve nihayet elektronik medyanın, internetin, SMS'in ne denli
güçlü bir sosyal platforma dönüştüğünü bir kez daha bu kişisel
deneyimimle doğrulatınca, demokrasimiz adına çok ama çok sevindim.
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton yerden göğe haklı: "İnternet
artık en temel insan hakları arasında yer alıyor."
Siyasilerin, medya mensuplarının, sivil toplum önderlerinin
elektronik posta kutuları açık ve demokratik toplumun en önemli
güvencelerinden biri konumuna geldi. Ne güzel...