Enkaz altındaki hayatlar kimsesizler mezarlığında son buluyor. Antakya'da yaklaşık 1300 kimliği meçhul cenaze...

Hatay'da enkaz kaldırma çalışmalarının sonucunda ulaşılan cenazeler teşhis edilirse yakınlarına edilemezse kimsesizler mezarlığına defnediliyor. Bedeni enkaz altında kalan yüzlerce insanın ailesi nerede bilinmiyor. Alınan duyumlara göre Antakya'da kimliği meçhul 1300 cenaze tanınmayı bekliyor.

Google Haberlere Abone ol
Enkaz altındaki hayatlar kimsesizler mezarlığında son buluyor. Antakya'da yaklaşık 1300 kimliği meçhul cenaze...

Hatay'da enkaz kaldırma çalışmaları devam ederken kimlikleri tespit edilemeyen cenazeler de Reyhanlı yolu üzerindeki Narlıca Mahallesi'nde kurulan kimsesizler mezarlığına defnediliyor.

t24'ten Vecih Cüzdan'ın haberine göre, kayıp sayılarının şeffafça açıklanması gerektiğini belirten Prof. Dr. Ahmet Hilal, Antakya'da yaklaşık 1300 kimliği meçhul cenaze olduğu konusunda duyumlar aldıklarını söyledi.

45 binin üzerinde ölüm varken otopsi yapılmasının mümkün olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Hilal, ölü muayenesi işleminin doğru olduğunu ancak ilk günlerden itibaren tüm cenazelerden kan ve doku örneği alınması gerektiğini kaydetti.

Yakınlarını kaybedenlere verilen ölü muayene tutanağının matbu olmaması gerektiğini, ancak depremin ilk günlerinde ölü muayenesi işlemini tam anlamıyla gerçekleştirebilecek bir işgücünün olmadığını kaydeden Prof. Dr. Hilal, hipotermiye bağlı ölümlerin meydana gelmiş olabileceğini ancak otopsi yapılamadığı için bunun kanıtlanmasının mümkün olmadığını belirtiyor.

"TÜM CENAZELERDEN DNA ALINMALI"

Antakya merkezde ilk iki hafta, kimliği bilinen cenazelerden örnek almadılar. Bu yanlış bir uygulamaydı ancak bakanlığın genelgesi olduğu söyleniyordu. Yakını, cenazesini enkazdan çıkarıp alıp getirdiği zaman buna 'kimliği belirli cenaze' diyor ve buna matbu defin belgesini veriyorlardı. Doktorlar örneklerin alınmasını önermesine rağmen savcılık, kimliği bilinen cenazeler için yakınlarının beyanının esas alınmasını kabul ediyor, cenazeleri teslim ediyordu. Ama biz biliyoruz ki kişilerin, bu travmadan kurtulabilmek ve cenazesini bir an önce bulup gömmek için cenazeyi tam teşhis edemeden, 'bu bizim yakınımızdır' deme ihtimali var. İki haftadan sonra ise savcılar bu uygulamaya son verip tüm cenazelerden DNA örnekleri alınmasını istediler. Kimliği bilinmeyen bütün cenazelerden ise DNA örnekleri alınıyor.

"MANZARA DEHŞET VERİCİYDİ"

"Antakya'ya depremin üçüncü gününde gittim. Gerçekten ölüme alışık bir insanımdır. Ama gördüğüm manzara dehşet vericiydi. Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin bütün bahçesinde sırayla cenazeler dizilmişti. TIR'ın içerisi cenaze doluydu. Yani inanılacak bir manzara değildi. Oradakilerin buna daha bilimsel yaklaşmasını beklemek de çok gerçekçi olmuyor. Ancak ilk günlerden itibaren tüm cenazelerden kan örneği alınmalıydı. Kan örneği alınamayanlardan da doku ve kemik örneği alınmalıydı. Parmak izi de çok önemli bir işlevdi. Birçok kimliği meçhul cenaze bu sayede tespit edilebildi."

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin