Elif Kask Pisacane, Alfa Yayınları etiketi taşıyan son romanı Boşanırken’de alev almış Amerikan demokrasisini, adaletten ve vicdandan uzak Amerikan mahkemelerini kendi deneyiminden yola çıkarak anlatıyor.
Elif Kask romanında şu an Amerika’da yaşananları bir bir anlatıyor.
Demokrasinin ve adaletin beşiği olarak görülen Amerika’nın aslında büyük şirketler karşısında nasıl güçsüz olduğunu Elif Kask Pisacane, bugünü görmüş gibi anlatıyor. Birebir kendi yaşadıklarından yola çıkarak romanını kurgulayan Elif Kask Picasane “Rüya ülke diye bilinen ülkenin kalın perde arkasında ne olduğunu gözler önüne serdim. Kitabım kurgu romanın ötesinde tarihe bir nottur” diyor.
Boşanırken bir cinayet romanı... Öldürülenler ise hakimler, avukatlar, adalet önünde ceza almayan, bol torpilli suçlular... Katil ise eski Mısır’ın doğruluk adalet tanrıçası Ma’at! Günes Tanrısı Ra’nın kızı ve bilgelik tanrısı Tot’un karısı...
Kurbanların cesetlerinin yanında Adalet Tanrıçası Ma’at ın terazisi duruyor… Ma’at’ın görevi ölen kişinin cennete ya da cehenneme gitmesine karar vermekti. Ma’at bu kararı verebilmek için ölenin bilincini temsil eden kalbini terazisinde tartardı. Terazinin bir kefesine adaletin sembolu devekuşu tüyünü, diğer kefesine de ölenin kalbini koyardı. Ölen kişinin kalbi tüyden ağırsa, kalbinin kötülükle ağırlaşmış olduğuna inanılır ve cennete girmesine izin verilmezdi. Kurbanların hepsinin kalbi ağır gelmişti…. Demek hepsi cehennemlikti…
ARKA KAPAK
Adaletten ve vicdandan yoksun kanun ve kurallara karşı işlenen suç, suçlu değil kahraman yaratır.
Dünyanın en güçlü ülkesinde güç savaşı yaşanıyor. Ortadoğu’nun sönmeyen ateşi sadece bu toprakları kavurur sanıyorduk. Kadim’den bir parça da Amerika’nın eteklerini tutuşturduğunda kadim toprakların yılgın insanları hayretle işbaşını kaldırdığında Boşanırken gerçek olaylardan kurgulanarak yazılmış bir gerilim romanı. Adalet sisteminin sorgulandığı romanda, birbiri ardına işlenen cinayetler, aşk ve gerilim kol kola... Nefesinizi tutarak okuyacağınız romanda tempo hiç düşmüyor.
Manhattan Adası dünyayı yöneten güçlü ve zengin beyaz adamların yaşadığı yerdir. Bu küçük adada yaşayan ve dünyayı yöneten beyaz adamlara karşı olmak Amerikan Başkanı'nın bile haddi değildir. Hâkim Merle de sırtını onlara dayamıştır.
Eşinden boşanmak için adalet mücadelesi veren Naz, hayatları bu yasa tanımayan hâkim tarafından uçuruma sürüklenmiş 400 kadını çevresinde toplayarak mücadeleye etmeye karar verir. Sonrasında Hâkim Merle, ona destek olan senato üyesi, kadınların hayatlarını karartan, onlara ve çocuklarına en büyük kötülüğü yapan statü sahibi eşleri sırasıyla gizemli cinayetlere kurban gitmeye başlar. Derken olayı çözmekle yükümlü dedektifimiz ve merhametli bir mafya lideri çıkar sahneye. Bu iki gizemli adam, her şeye sahip olan Naz'ın kalbinin kara sularına girebilmek için sınırı kana boyamayı göze almışlardır.
Cinayetleri Adalet Tanrıçası üstlenmiştir fakat o tanrıça kimin içindedir? (Tanıtım Bülteninden)
Elif Kask kimdir?
Şişli Terakki Lisesinden mezun oldu. Boğaziçi Üniversitesi İş İdaresi bölümünde başladığı eğitimine, Teksas Üniversitesi, İşletme Fakültesinde devam etti ve 2000 yılında mezun oldu. Teksas Üniversitesinden mezun olduktan sonra Amerika’nın en büyük mağaza zincirlerinden birisinde Satın Alma Müdürü oldu. San Francisco merkezde, altmış milyon dolarlık bir bütçeyi idare ederek, ünlü modacıların kreasyonlarındanseçtiği ayakkabıları Amerika’nın dört bir yanındaki mağazalara gönderdi.
Ancak edebiyatçı bir aileden gelen Kask, ne iş yaparsa yapsın hep yazdı. İlk romanı Sevgiye Zaman Var’ı kaleme aldığında 20 yaşındaydı. Lanetli Genler ile Ve Sonra Bir Gün de yine en çok satan kitaplar arasında yerlerini aldılar. Amerika’yı Nasıl Karıştırdım ile, ABD’de bizi temsil eden diplomatlarımızla ilgili bilmediklerimizi, görmediklerimizi kaleme aldı. Donald Trump ve Amerikan başkanı olmasına kesin gözüyle bakılan ancak yarattığı skandal yüzünden görevinden istifa etmek zorunda kalan Eliot Spitzer ile röportaj yapan ilk Türk gazeteci oldu. Bu röportajı, Bolivya Başkanı Evo Morales’le La Paz’da yaptığı görüşme izledi. Evo Morales’le de ilk görüşen Türk gazeteci oldu.“New York’tan İş Notları” başlığı altında yayımlanan yazı dizisi için birçok diplomatla, bakanla, Türk ve Amerikalı işadamlarıyla röportajlar yaptı.
Senaryo ve İpler Benim Elimde ile okurlarına gerçek olaylarla kurgunun iç içe geçtiği, gerilimin doruk yaptığı eserler sundu. 2014 yılında IRU Uluslararası Radyocular Birliği tarafından düzenlenen 6. Alkışı Hakedenler ödül töreninde Alkışı Hakeden Kadın Yazar seçildi. Elif Kask’ın aşk ve ilişkiler alanında yazan diğer kadın yazarların aksine alışılmamış bir yol çizerek terör ve gerilim konularında yazıyor olması bu ödülü almasının başlıca nedeni.