İngiliz dergisi, “ezici bir zafer” kazandığını belirterek,
Erdoğan’ın şimdi “çatışma” değil “konsensüs” araması gerektiğini
vurguladı. Dergi, Erdoğan’dan “sağlam bir liberal anayasa” ve
“Kürtlerle anlaşma” istedi.
“AK PARTİ’NİN ÜÇTE İKİSİNE ULAŞAMAMASI CESARET
VERİCİ”
Erdoğan’ın üç defa ardarda seçimi kazandığına
ve her defa da oy oranını artırdığına işaret eden dergi, “Arap
Baharı çalkantıları arasında Türkiye, Müslüman dünyasında laik bir
demokrasinin cesaret verici örneğini veriyor” yorumunu yaptı.
Seçim sonuçlarının, AKP’nin umduğu üçte iki oya ulaşamadığı için de
“cesaret verici” olduğunu savunan The Economist, aksine olsa
Erdoğan’ın başkalarının görüşlerini dikkate almadan anayasayı
yeniden yazabilmiş olacağını belirtti.
“ÜÇÜNCÜ DÖNEM İÇİN KAYGI VERİCİ UNSUR OTOKRATİK
EĞİLİM”
İngiliz dergisi, “ AK Parti’nin üçüncü dönemi
konusunda kaygı verici unsurun, partinin laik cumhuriyeti
‘İslamlaştırmaya çalışması değil, Sayın Erdoğan’ın otokratik
eğiliminin doğrultusunda hareket etmesi” yorumunu yaptığı
başyazısında “fazla sayıda” eleştiren gazetecilerin cezaevinde
olduğunu da kaydetti.
“EKONOMİDE POPÜLER OLMAYAN ÖNLEMLER GEREKLİ”
Önümüzdeki dört yıldaki bazı zorlukların, Erdoğan’ın “eleştirilere
daha az hoşgörülü” olması için ortam hazırlayabileceği öne
sürüldüğü başyazısında bu bağlamda ekonominin “fazla ısındığı”na
cari açığın GSYH’nın yüzde 8’i gibi çok yüksek bir düzeye
tırmandığına, işsizliğinin hala yüzde 11 civarında olduğuna işaret
ederek ekonomiyi yavaşlatmak için alınması gereken önlemlerin
“popüler olmayacağı” yorumu yapıldı.
“BÖLGE GELİŞMELERİ TÜRK DİPLOMASİSİNİ TEST
EDECEK”
The Economist, “Dış politikada gidişat
muhtemelen daha çetin olacak” görüşünü dile getirirken bölgedeki
ayaklanması ve şiddetin Türk diplomasi için “test” oluşturacağını
savundu. İsrail ile ilişkilerin çok soğuk olduğunu, AB
müzakerelerinin adeta durduğunu kaydeden dergi, “Erdoğan her iki
cephede ilerleme sağlayacaksa, geçmişe göre daha uzlaşmacı olmalı”
diye yazdı.
“FRANSIZ TİPİ BAŞKANLIKTAN VAZGEÇİP KÜRT SORUNU
ÇÖZMELİ”
Ancak Başbakan Erdoğan için “en büyük test”in
anayasa olmayı sürdürdüğünü belirten dergi, bu konuda Erdoğan’ın
iki şey yapması gerektiğini savunarak bunları “Fransız stili güçlü
bir başkanlık hırsından vazgeçmek”, “Türkiye’nin en ciddi sorunu
olan, 15 milyon Kürt ile ilişkiler sorununu çözmek için yeni bir
çaba yapmak” olarak sıraladı.
“GÜÇLÜ BAŞKANLIK FAZLA MERKEZİLEŞMİŞ TÜRKİYE İÇİN KÖTÜ
FİKİR”
Güçlü bir başkanlık için “Bu, Türkiye gibi
fazla merkezileşmiş bir ülke için kötü fikirdir ve muhtemelen başka
hiçbir parti bunu kabul etmez” diyen dergi, Erdoğan’ın yeni bir
anayasa yapma ihtiyacının olduğuna göre “şimdi BDP’ye dönerek
şiddetin bitmesinin karşılığında daha çok azınlık haklarını ve
yetki devri sağlamalı, cezaevindeki PKK lideri Abdullah Öcalan ile
konuşmak demekse bile” diye yazdı. The Economist, başyazısına şu
sözlerle son verdi:
“Sayın Erdoğan, dördüncü defa aday olmayacak, bu nedenle gözleri
cumhurbaşkanlığında. Bunun yerine, daha çok tarihteki yerini
düşünmeli. Sağlam liberal bir anayasa ve Kürtlerle anlaşmayı içeren
bir miras, kendisine, Atatürk’ün yanında, modern Türkiye’nin en
büyük insanları arasında bir yer sağlar.”
ANKA