Doları patlatacak faiz kararını Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş açıkladı. Merkez Bankası ekim, kasım, aralık ve ocak ayında bunu yapacak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın faiz politikasıyla ilgili yaptığı açıklamalardan sonra Dünya gazetesi ekonomi yazarı Alaatttin Aktaş bir yazı yazdı ve Merkez Bankası'nın kaç puan faiz indireceğini açıkladı: Önümüzdeki üç ayın faizi belli, hadi dağılalım!

Google Haberlere Abone ol
Doları patlatacak faiz kararını Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş açıkladı. Merkez Bankası ekim, kasım, aralık ve ocak ayında bunu yapacak

İşte Dünya gazetesi yazarı Alaatttin Aktaş'ın "Önümüzdeki üç ayın faizi belli, hadi dağılalım!" başlıklı yazısı

✔ Faizde filmin sonunu tahmin ediyorduk ama şimdi kesin öğrendik. Faiz aralıkta belli ki yüzde 9 olacak.

✔ Bu filmin yanında düşen yıllık enflasyon iyi gider. Zaten ikisi birbirini tamamlayacak.

✔ Senaryo gayet iyi, seyirci bol olacak. Bu bir film olduğuna göre hayatın gerçeklerine ters düşse de sorun yok.

Cumhurbaşkanı Erdoğan faizde yıl sonuna kadarki gidişatın ne olacağına ilişkin tüm tereddütleri ortadan kaldırdı. Faizde bu yılın sonunda tek haneye inilecek. Artık bunu biliyoruz.

Hatırlar mısınız, geçen hafta Merkez Bankası’nın politika faizinin yüzde 13’ten yüzde 12’ye çekilmesinden sonra 23 Eylül'de şunları yazmıştım:

Hani kıyafette sezonluk indirimler vardır ya, bizde de ekonomide sezonluk indirimler yaşanıyor. Konu kıyafet olmayacağına göre, biz de faizde yapıyoruz bunu... Üstelik öyle görünüyor ki bu kez indirim sezonu biraz uzun tutulacak.

Hatırlayın, geçen yıl eylülde başlamıştı indirim. Bu yıl bir ay önceye alındı ve ağustosta başladı.

Yılın ilk yedi ayında yüzde 14 olarak uygulanan faiz geçen ay yüzde 13’e indirilmişti, faiz dün (22 Eylül) bir puan daha aşağı çekilerek yüzde 12'ye düşürüldü.

Tam mevsimi! Artık bundan sonra da her ay birer puan, birer puan aşağı çekeriz faizi.

Ekimde 11, kasımda 10, aralıkta 9, ocakta 8!

Yüzde 8 iyi, yeter!

Olmaz mı sanıyorsunuz; olur olur!

Hem de gayet iyi olur!

Aralık ve ocakta yıllık enflasyon artışı da büyük ölçüde hız kesecek zaten.

Ne söyleneceği de belli:

“İşte faiz indi, enflasyon düştü!”

Son çeyrek kesin

Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceki akşam katıldığı bir televizyon programında Merkez Bankası faizinde yıl sonu için tek haneye işaret edince taşlar yerine oturdu.

Belli ki son çeyrekte her ay birer puanlık indirimler yapılacak.

Faizin üç ay boyunca indirileceği açıklanınca şu gerçek de bir kez daha ortaya çıktı. Uzunca bir süredir “Merkez Bankası faizi indirdi” ifadesi yerine “Merkez Bankası’nın faizi indirildi” ifadesini tercih ediyorum. Niye bu tercihte bulunduğum da faizin üç ay sonra hangi düzeyde olacağının ilan edilmesiyle sanırım anlaşıldı.

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu faizle ilgili herhangi bir karar alma durumundan çoktan uzaklaşmıştı zaten. Çünkü Merkez Bankası'nın bağımsız olduğu ve kendi kararlarını kendisinin alması gerektiği bir türlü kabullenilemiyordu ki... Bu son ayların gerçeği değil. Ama artık bu gerçek örtülü biçimde değil, açıkça dile getiriliyor, tercihler ona göre yapılıyor.

Ne olacağı belli

Faizi indirme gerekçesi her zaman olduğu gibi yatırımı, istihdamı, üretimi, büyümeyi destekleme amacıyla izah ediliyor. Eğer bu hedefler için faizin düzeyi yeterli olsaydı bu yaklaşım tabii ki doğruydu. Ama düşük faiz tek başına hiçbir işe yaramıyor.

Üstelik bu faiz, Merkez Bankası'nın bankalara karşı uyguladığı faiz. Politika faizi aşağı çekilince diğer faizlerde bir gerileme olmuyor ki...

Varsayalım politika faizi aşağı çekilince bankaların kredi faizleri de geriliyor, olmuyor ya, diyelim geriliyor. Herhangi bir mal ya da hizmetin çok ucuz olması, onun sürekli temin edilebilmesiyle anlam kazanır. Hani mağazalar indirim yapar; indirime konu ürün kapanın elinde kalır ya... Bankalar kredi faizini aşağı çekse, çekebilse bile bu krediden kimler yararlanabiliyor ki... Yaygın ve ucuz bir kredi kullanımından söz edilemiyor ki...

Önümüzdeki üç ay boyunca devam edeceği anlaşılan faiz indirimi, dostlar alışverişte görsün indirimidir.

Bu faiz indirimi kur ve bağlı olarak enflasyon üstündeki baskıyı daha da artıracaktır. Ancak, aralık ayında, birkaç gündür sürekli vurguladığım baz etkisine dayalı yıllık enflasyon oranındaki düşüş sürecine girileceği için aylık oranlarda ortaya çıkabilecek artış yıllıkta pek hissedilmeyecek, hatta tam tersine, yıllık orandaki düşüş bu faiz indirimleriyle izah edilecektir.

Senaryo gayet iyi yazılmıştır; izleyicisi olduğu için de bu senaryo başarıyla uygulamaya konulacak, seyircisi çok olacak ve filmi izleyenler ekran karşısından gayet mutlu kalkacaktır.

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin