Doğukan Manço, 'Survivor' macerasını ve yeni projelerini anlattı!

Panama'daki Survivor macerasını ikinci olarak tamamlayan Manço'un yeni projeleri neler?

Google Haberlere Abone ol
Doğukan Manço, 'Survivor' macerasını ve yeni projelerini anlattı!

Doğukan Manço, Panama’daki “Survivor” macerasını ikinci olarak tamamladı, evine döndü. “Geldiğimden bu yana bana ‘gönüllerin birincisi’ olduğumu söylüyorlar” diyen Manço, üç aylık maratonu ve yeni projelerini Kelebek’ten Sinem Vural'a anlattı.



“Survivor” macerası sona erdi, evine döndün. İstanbul’u bıraktığın gibi buldun mu?

- İstanbul’a gelir gelmez, havalimanından trafiğe girdiğimde “Bu insanlara bir şey olmuş” dedim. Meğer rafine olan benmişim. Daha yeni geldiğim ve çok özlediğim için değişiklikleri çok fark edemiyorum. Ama sürekli olarak gezmek istiyor, olup bitenleri öğrenmeye çalışıyorum. >



Neler olmuş yokluğunda?

- Hâlâ öğreniyorum. İlk olarak kendimle ilgili olanlara; nasıl göründüğüme, ailemin neler yaptığına odaklandım. Şimdi de Türkiye’de neler olup bitti, onları anlamaya çalışıyorum. Ciddi bir karmaşa içindeyim. Düzen değişikliğinden dolayı dört saat uyuyup uyanıyorum. Jetlag gibi değil, bambaşka bir şey bu yaşadığım. Rakamlarla ilgili her şeyi unuttum. Orada saat de yoktu zaten. Şu an temmuz ayında olduğumuzu biliyorum ama! (Gülüyor)



Hakkında neler konuşuluyormuş, insanlar nasıl görmüş seni?



- Büyük çoğunluk beni tebrik ediyor, bu yüzden inanılmaz mutluyum. 



“Senden bunu beklemiyorduk” diyen var mı?

- Konuştuklarımın yüzde 70-80’i benden böyle bir efor beklemediklerini söylediler.



Neden beklemiyorlarmış?

- Ben de onu öğrenmeye çalışıyorum. 



Daha dayanıksız mı görmüşler seni? “Doğukan yapamaz” mı diyorlarmış?

- Dışarıdan nasıl göründüğümü bilmiyorum ama ben neysem oydum, kendi karakterimi sergiledim. Sportif yanımla da, yaratıcılığımla da, iletişimimle de oradaki bendim. O yüzden “Beklemiyorduk” diyenlere “Ne bekliyordunuz?” diye soruyorum. 



GÖZÜM ARKADA KALMADI

Peki daha çok hangi özelliğinle gözlerine girmişsin?

- O şartlar altında gösterdiğim sabır ve karakterimden ödün vermememle... İlk başlarda dışlanmama rağmen insanlara karşı gösterdiğim pozitif enerji, beklenenin üzerindeymiş. İlk oyunlardan sonra Arap atı gibi açıldığımı söylüyorlar. Tanımadığım insanlar ise ne kadar efendi, düzgün bir insan olduğumu, ne kadar iyi bir aile terbiyesi aldığımı gördüklerini söylüyorlar. Açıkçası ben de çok onurlanıyorum. 



“Survivor beni bozmadı” diyorsun yani?

- Kimi bozuyor “Survivor”? Ben iki ay daha yaşardım orada. 



Daha yeni geldin, nasıl “İki ay daha yaşardım” diyebiliyorsun?

- Burada hedef önemliydi. Benim iki hedefim vardı. Birincisi; ilk dörde girmekti, onu yaptım. İkincisi de yarışmayı birinci olarak tamamlamaktı. İkinci oldum ama insanlar geldiğimden bu yana “gönüllerin birincisi” olduğumu söylüyor. 



Sakatlandın, vücudunda morluklar var... Nasıl şu an sağlık durumun?

- Son oyunda baldırıma darbe almıştım. Sağ ayağımdaki lifleri de yırttım, üç hafta yattım. Bunlardan kaynaklanan problemlerim var, kısa süreliğine de olsa fizik tedaviye gitmek istiyorum. Ama çok şükür büyük bir sakatlık yaşamadım. Bir de üç ay boyunca diş fırçalamadığımız için dişçiyle randevum vardı, röportaja da oradan geliyorum zaten. Bildiğin, 8 yaşımdaki halime dönmüşüm! Ama bundan çok mutluyum. 30 yaşında bunu yaşayabileceğim tek ortam orasıydı. 



Birinciliği Hilmi Cem aldı. Sonuç açıklandığı an ne hissettin?

- Hilmi Cem, Gönüllüler takımındaki en başarılı yarışmacıydı. Benim için de aynı şeyi söylüyorlar ama halk oylamasında o birinci geldi. Bunda, genç kızların sevgilisi olabilecek yakışıklılıkta olması da önemli bir etkendi tabii. (Gülüyor) Sonuçta halk böyle değerlendirdiyse saygı duymaktan başka bir şey yapamam. Her şeyin bir sebebi olduğuna inanıyorum, dolayısıyla en ufak bir negatiflik hissetmiyorum. Tabii ki birinci olmayı çok istiyordum, sonuçta üç ay bunun için savaş verdim. Sakatlandım, yaralandım. Her ne olduysa son oyunda en iyi performansımı gösteremedim. Belki de hayırlı bir şeye vesile oldum. Sonuçta ben buraya gönüllerin birincisi olarak geldim ya, gözüm arkada kalmadı. 



Röportajın tamamını okumak için tıklayınız. 


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin