CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkındaki yargı kararına ne diyor? Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine yönelik eleştirilerle sistem değişikliği çağrılarını nasıl karşılıyor? Candaş Tolga Işık'ın konuğu Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum Az Önce Konuştum'da hepsini ve çok daha fazlasına cevap verdi.
İşte o program:
"Bu plan sizin mi?"
Candaş Tolga Işık'ın "Başkanlık sistemi sizin fikriniz olduğu söyleniyor, bu doğru mu?" sorusuna yanıt veren Mehmet Uçum, "Bu doğru bir yaklaşım değil. Türkiye’de başkanlık sistemi tartışmalarının neredeyse 50 yıllık bir geçmişi var. Türkiye’de birçok lider başkanlık sistemine geçilmesi gerektiğini söylemiştir.
"Halk hükümeti doğrudan seçiyor"
Parlamenter sistemde hükümet Meclis'in içinden çıkar. Halk merkezi yönetim açısından 1 oy kullanır, Meclis için. Başkanlık modelinde en önemli üstünlük hükümet meclisin içinden çıkmıyor. Halk hükümeti doğrudan seçiyor.
"Meclis'in gücü bu sistemde arttı"
Türkiye’nin, parlamenter sistem tarihinde kanunların yüzde 99’u kanun tasarısı şeklinde hazırlanmış, o hükümeti destekleyen partinin milletvekilleri de ona ‘Evet’ demiş. Bu sistemde hükümetin, bütçe kanunu dışında kanun teklifi etme yetkisi yok. Devletin iki organlı seçiminde yenilenmesinde, değişiminde halkın artık doğrudan iradesi var. Başkanlık sistemine geçişle birlikte halkın, devletin işleyişi bakımından oy gücü artmıştır. Doğrudan Meclisi yürütmeyi seçme gücüne kavuşmuştur." ifadelerini kullandı.
"Örgütlenmesine kimse izin veremez"
"Adaletin tarafsız olmadığı" iddialarına yanıt veren Uçum, "HSK, yargı idaresinin en üst kuruludur. Şimdi ‘FETÖ’nün boşalttığı yeri başkaları doldurdu’ demek, HSK’nın bu yapısına da Meclis iradesine de ve bu irade de etkin olan partilere de ciddi bir haksızlık olur" derken, Candaş Tolga Işık'ın, "Mehmet Bey, "Yargıda tarikat örgütlenmiyor artık" diyebiliyor musunuz gönül rahatlığıyla?" sorusuna da yanıt verdi: "Örgütlenmesine kimse izin veremez, mümkün değil."
"Avukatlığımı direkt bıraktım, diğerleri bıraktı mı acaba?"
Kendisi hakkında avukatlığa devam ettiğine yönelik iddiaları da canlı yayında açıklık getiren Uçum, "2015 yılında milletvekili oldum. Milletvekili olduktan sonra ilk yaptığım iş 15 Haziran 2015 günü üyesi olduğum İstanbul Barosu’na dilekçe vermek oldu. Milletvekilliği yaptığım süre boyunca avukatlığımı askıya alın dedim. CHP ve HDP vekilleri bunu sormuştu, cevabını almışlardı. Acaba Meclis'te kaç avukat var, kaçı benim gibi avukatlığını askıya almışlardır merak ediyorum; diğerleri bıraktı mı acaba?" dedi.
Soros iddialarına yanıt
Kendisine yönelik "Soros" iddialarının tamamen asılsız olduğunu söyleyen Uçum, "Benim vatanseverliğimi, benim millet aşkımı kimse sorgulayamaz" ifadelerini kullanırken, "TESEV’in benim gittiğim dönemde, Açık Toplum Enstitüsü ya da Soros’un herhangi bir vakfıyla ilişkisi yoktu. İkincisi biz TESEV’den ayrıldık, PODEM diye bir düşünce kuruluşu kurduk ondan sonra Can Paker’e devrettim. TESEV’le de ilişkilerimiz koptu" şeklinde konuştu.
Soros ile ilgili bir soruşturma dosyasının olup olmadığına yanıt veren Uçum, "Türkiye’de, Soros’un perspektifi çerçevesinde pratik yapıp o faaliyetlerinde suç unsuru varsa onlarla ilgili soruşturma açılır. Soros, Macaristan için de problemdir. Çeşitli şekillerde seçimlere müdahale etmeye çalışırlar, ideolojik çalışma yapmaya çalışırlar" diyerek Soros ile ilgili direkt olarak bir dosyanın ve soruşturmanın olmadığını açıkladı.
"Külliyen yalan"
Barış Pehlivan'ın yazısını hatırlatan Candaş Tolga Işık, "Barış Pehlivan bir yazı yazdı, dedi ki ‘Kavala Davası ile ilgili kararın arkasında Uçum’un etkisi var" diyerek sözü Uçum'a bıraktı: "Külliyen yalan, yargısal süreçlerde hoşlarına gitmeyen kararlar çıkınca, bunun başka etkiler üzerinden olduğu şeklinde bir kurgu kuruyorlar."
"Böyle bir ajanda yok"
Muhalif medya ve sosyal medyada yer alan değerlendirmelerde bu süreçte tutuklu olanların ve soruşturma açılan isimlerin artacağı yönündeki iddialara yanıt veren Uçum, "Böyle bir ajandamız yok. Böyle bir plan yok" ifadelerini kullandı.
Canan Kaftancıoğlu yorumu
"Sonuçta 5 ayrı suçtan ceza aldı diye biliyorum sözünü ettiğiniz hanımefendi. Yargıtay onun 3 tanesini onadı, 2 tanesini bozdu. Manipülatif bir şey olsa tümü üzerinden bu süreç yürür."
"Atatürk benim kırmızı çizgimdir"
Uçum kendisinin dünya görüşünü, "Ben yurtsever sol demokrat bir adamım, Atatürk hepimizin kırmızı çizgisidir, Türkiye benim kırmızı çizgimdir, Cumhuriyetin birikimleri benim vazgeçilmezimdir. Yeni Anayasa çalışması bu birikim üzerine kurulacak. Cumhuriyet, laiklik, Atatürk üzerine kurulacak." sözleriyle tanımladı.
"50+1 vazgeçilmez"
Seçimlerde 50+1'e yönelik muhalefetin eleştirilerine karşılık, "50+1’den vazgeçilemez" diyen Uçum, "50+1, Türkiye’de hem siyasi istikrarın hem toplumsal istikrarın güvencesidir. Türkiye’de herhangi bir Cumhurbaşkanı adayının 50+1 alabilmesi için Türkiye’nin her kesimine hitap etmesi lazım." ifadelerini kullandı.
Uçum şöyle devam etti:
2023 seçimlerinde Meclis aritmetiği aynı zamanda yeni Anayasa’yı yapabilecek bir şekilde oluşacak belki birçok parti yeni Anayasa konusunda mutabakat sağlayacak ve el birliğiyle bu ülkeye 21. Yüzyıla layık dört başı mağrur bir Anayasa kazandıracağız
Kaynak: tv100