Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malazgirt Zaferi'nin 951. yıl dönümü törenlerinde! Dikkat çeken açıklamalar: Zeferi unutturmaya çalıştılar

Anadolu'nun Türklere yurt olmasının zaferi Malazgirt'in 951. yıl dönümü coşkulu bir törenle kutlanıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, törende önemli açıklamalarda bulunuyor.

Google Haberlere Abone ol
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malazgirt Zaferi'nin 951. yıl dönümü törenlerinde! Dikkat çeken açıklamalar: Zeferi unutturmaya çalıştılar

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

Aziz milletim, sayın Meclis Balşkanı, MHP'nin kıymetli Genel Başkanı, değerli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Malazgirt Zaferi'nin 951. yıl dönümünde Sultan Alparslan başta olmak üzere Anadolu'yu bizlere vatan haline getiren tüm kahramanlarımızı, şehitlerimizi, gazilerimizi rahmetle yad ediyorum. Dün Ahlat'ta vatandaşlarımızla ve gençlerimizle coşkulu bir buluşma gerçekleştirdik.

Malazgirt çeyrek asır önce Türklere yeniden aralanan Anadolu kapılarının bir daha kapanmamak üzerine ardına kadar açılan kapının adıdır. Bu zaferden önce ecdad Kayseri'Den Konya'ya hatta İstanbul Boğazı'na kadar zaten Anadolu'ya yayılmıştı. Ama henüz bu toprakları bütünüyle güvenli ve huzurlu bir belde haline dönüşememişti. Sultan Alparslan, Malazgirt'teki zaferi ile Anadolu'yu bir eman yurdu haline getirmiştir. Bizans ve Selçuklu ordusu Malazgirt'te karşı karşıya geldiğinde İslam dünyasının dört bir yanında Sultan Alparslan'ın ordusu için dua ediliyor.

Bir cuma günü, Sultan Alparslan beyaz elbesesini, ölürsem kefenim olsun deyip, atının kuyruğuna bağlayarak ordusunu hücuma kaldırmıştır. Gece yarısına kadar süren savaş, planlar sayesinde mutlak bir galibiyetle neticelenmiştir. Bilek sağlam olunca zafer de bunu izliyor.

ASLA UNUTMAYACAĞIZ
Malazgirt milletimizle birliklte, tüm islam dünyasının bir zaferidir. Malazgirt bu coğrafyada kazandığımız zaferlerin ilk adımıdır. Şayet Sultan Alparslan, Anadolu kapılarını bize açmasaydı, bu coğrafayada varlığımızı ebedi kılabilir miyidik. İşte bu yüzden Malazgirt'i asla unutmayacağız. Ecdadın da bu konuda hassasiyet gösterdiğini biliyoruz.

Bizi ecdadın, özellikle yad ettiği ve sürekli olarak düşmanı bakışını ifade ettiği yerde, bizler tıpkı Alparslan'ın, Fatih'in yaptığı gibi bugün de er meydanında mücadele verirken, tek bir mazlumun kanını akıtmadan hareket ediyoruz. Bayrağımızın dalgalandığı her yerin güvenli olması gerektiğnin arkasında bu anlayış vardır.

Anadolu'nun adım adım medeniyetimizin unsurlarıyla işlenmesi süreci, hem kılıçla, hem kalemle hem de kalple olmuştur. Biz ezanlar susmayacak, bayraklar inmeyecek dedikçe elleri ayakları titreyenler beyhude yere endişe ediyor. Bu ezanlar, bu şehitler onların da gelceğinin teminatıdır. Yeter ki milli ve manevi değerlerimize husumet beslemesinler. Ülkemizin hamd olsun herkese yetecek imkanı vardır. Devletimiz her bir vatandaşına sahip çıkacak güce sahiptir.

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin