Cumhurbaşkanı Erdoğan, dış ticaret rakamlarını açıkladı: 2 milyon ilave istihdam oluştu, 2021 ihracatı ise 225 milyar 368 milyon dolar oldu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da 2021 yılı dış ticaret rakamlarına ilişkin basın toplantısı düzenledi. Erdoğan açıklamasında, "Türkiye ekonomisi 2021 Ekim ayı itibarıyla salgın öncesi döneme göre 2 milyon ilave istihdam oluşturmuştur. 2021 ihracatı ise 225 milyar 368 milyon dolar oldu" dedi.

Google Haberlere Abone ol
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dış ticaret rakamlarını açıkladı: 2 milyon ilave istihdam oluştu, 2021 ihracatı ise 225 milyar 368 milyon dolar oldu

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:

Ülkemiz ve ekonomimiz açısından tarihi öneme haiz bu toplantı vesilesiyle sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. 2021 yılının dış ticaretini değerlendirmek üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz. Milletimize böyle başarı hikayeleri yazdırdığı için hamdediyorum.

Türk ekonomisi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüme ilkeleri doğrultusunda gelişimini sürdürüyor. Az sonra açıklayacağımız ihracat rakamları hedeflerimize bağlılığımızın doğru yolda emin adımlarla ilerlediğimizin en somut nişaneleridir. Türkiye ekonomide kabuk değiştirmekte artık farklı bir lige çıkmaktadır. Elde ettiğimiz başarıların büyümemize sağladığı katkılarda ihracatımızın çok ciddi payı vardır. İhracatçılarımız akıncı ruhuyla çalışmış, istihdam oluşturmuş, üretmiş, ürettiklerini dünyanın hemen her ülkesine satma başarısı göstermiştir. Türk ekonomisin Alperenleri olarak gördüğüm tüm ihracatçılarımızı canı gönülden tebrik ediyorum. Tarihi başarımızın gizli kahramanları olan emekçi kardeşlerimizi de kutluyorum.

 Maske ve tıbbi malzeme konusunda Avrupa ve dünyanın pek çok yerinde yaşanan sıkıntıları hepimiz hatırlıyoruz. Güçlü sağlık altyapımızın sağladığı avantajları etkin ve verimli şekilde kullanarak salgın sürecini en iyi şekilde yönettik. Türkiye ekonomisinin ayakta kalması, üretimin aralıksız sürmesi, istihdamın sürmesi için toplumumuzun tüm kesimlerine yönelik tedbirleri devreye aldık. Milletin felaketinden siyasi rant devşirme peşinde koşan muhalefetin abuk subuk tekliflerine rağmen Türk ekonomisine asla kontak kapattırmadık. Ülkemizin salgın yönetimine katkıda bulunan en önemli faktörlerden birisi de Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemidir. Son iki yıla ait ekonomik veriler Türkiye'nin başarısını açıkça ispat ediyor.

Mesela küresel ticaret, korumacı politikalar, salgının ticaret zincirlerinde yol açtığı kırılmalar nedeniyle çeşitli aksaklıklara maruz kalmıştır. DTÖ'ye göre küresel mal ticareti hacmi itibarıyla bizler burada hiçbir zaman yalnız kalmadık ve muhataplarımızı da yalnız koymadık. Türkiye'nin salgın döneminde ekonomisini en hızlı toparlayan G20 ülkesi olması bekleniyor. Yılın üçüncü çeyreğinde büyüme oranında itici gücün mal ve hizmet ihracatı olduğunu görüyoruz. Yüksek oranlı büyümenin yüzde 92'si net mal ve hizmet ihracatından kaynaklanmıştır. İhracat artışının büyümedeki yansımaları bilhassa sanayi üretimi, kapasite kullanımı, istihdam gibi göstergelerde daha net görülüyor. Sanayi üretim endeksi Ekim ayında yıllık bazda yüzde 8.5'lik artışla 143.6 seviyesine yükselerek rekor bir değere ulaşmıştır. İmalat sanayi kapasite kullanım oranı ise salgın öncesini aşarak Aralık ayı itibarıyla yüzde 78.7 seviyesine çıkmıştır. Bu ivme istihdama da olumlu aksetmiş, Türkiye ekonomisi 2021 Ekim ayı itibarıyla salgın öncesi döneme göre 2 milyon ilave istihdam oluşturmuştur. 

OECD üyesi ülkelerin istihdam açısından 2022'nin 3'üncü çeyreğinde toparlanması öngörülürken Türk ekonomisi salgın öncesi seviyelere hızla ulaşmayı başarmıştır. Her kriz beraberinde birçok fırsatı da getirir. Tarih boyunca küresel kriz dönemlerini iyi değerlendiren ülkeler çok büyük sıçrama yapma imkanına kavuştular. 

Küresel ekonomiye yön veren ülkelerin seremcamına baktığımızda bu gerçeği görürsünüz. Ülkemiz siyasi istikrarsızlık ve iç sorunları nedeniyle çok uzun yıllar kriz dönemlerinde önüne açılan pencereleri kullanamadı. Millet kaybederken, memur, emekli, işçi, esnaf kaybederken krizden nemalanan bu seçkin azınlık kazanmaya, palazlanmaya, servetini artırmaya devam etti. Türkiye'nin içine hapsedildiği bu daireyi 2002 yılında bozan biz olduk. Türk ekonomisini prangalarından kurtarmayı başardık. Serbest piyasa ekonomisi anlayışıyla rekabeti esas alan politikalarla ülkemizi kalkındırdık, güçlendirdik.

Türkiye ilk defa krizlerin altında ezilen değil, krizleri yöneten hatta fırsata çeviren ülke konumuna gelmiştir. Salgın nedeniyle ortaya çıkan alternatif tedarikçi arama eğilimleri ülkemizin küresel tedarik zincirlerindeki coğrafi avantajını öne çıkarmış ve ihracatımızın önünü daha da açmıştır. Geçen yılın 3.çeyreği itibarıyla Ülkemizin küresel ihracattan aldığı pay ilk kez yüzde 1'in üzerine çıkmıştır. İhracatımız tarihimizde ilk defa 200 milyar doları aşarak OVP'nin de ötesine geçmiştir. 2021 toplam ihracatımız geçen yıla göre yüzde 32,9 oranında artışla 225 milyar 368 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu bir rekordur.

 

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin