Coşkun Sabah'tan İlyas Salman'a cevap: Bu suçtur

Coşkun Sabah, 24 TV'de yayınlanan Arafta Sorular programında, son dönemdeki açıklamalarıyla ilgili konuştu. İlyas Salman’ın ‘bu akılsız halk’ sözlerine tepki gösteren Sabah, ‘’Bu çok büyük bir hakarettir‘’ dedi.

Google Haberlere Abone ol
Coşkun Sabah'tan İlyas Salman'a cevap: Bu suçtur

Coşkun Sabah, 24 TV'de yayınlanan Arafta Sorular programında, Star yazarı Esra Elönü'nün sorularını yanıtladı. İlyas Salman’ın ‘akılsız halk’ sözlerine tepki gösteren Sabah, ‘’Bu çok büyük bir hakaret, büyük bir suçtur.’’ dedi.

İlyas Salman’ın ‘bu akılsız halk’ sözlerine tepki gösteren Sabah, ‘’Bu çok büyük bir hakarettir. Türk halkına hakarettir. Ben bunu anlamak istemiyorum. Kabul etmek de istemiyorum. Bu çok büyük bir suçtur.’’ ifadelerini kullandı.

Esra Elönü, İlyas Salman, 'Başkan Erdoğan’ın dünyanın en büyük ödülünü dahi verse gidip o ödülü almayacağını, çünkü ödülü bu 'akılsız halkın' verdiği oylarla aldı' yönündeki sözleri hakkında Sabah'ın düşüncelerini sordu.

Sabah, Elönü'nün sorusunu şöyle yanıtladı:

“Bu çok büyük bir hakarettir. Türk halkına hakarettir. Ben bunu anlamak istemiyorum. Kabul etmek de istemiyorum. Bu çok büyük bir suçtur. Biz sadece müziğimizi yapıyoruz. Sanatçı üretim yapar sanatçı müziğini yapar bunu taraf yapmak. Ben 1995 yılında bir telefon geldi. Türk milli takımı ile Kanada milli takımıyla yapacağı maç öncesinde benim İstiklal marşını okumamı istediler. Sorduğunuz soruya bak. Tabii ki okurum. Fatih Terim ve futbolcu arkadaşlarla aynı uçakta gittik. Kanada milli marşını da Kanadalı şarkıcı okudu. Devletim benden ne isterse seve yaparım. Giderim. Kullandığımız bir cip var. 4,5 sene önce Suriye’de operasyon başlayınca beni Etiler Karakolu’ndan çağırdılar. İhtiyaç halinde cipimi vermemi istediler. Severek veririm diye imza attım.”

MESAM’A KAYYUM ATANMA KONUSU: KÜLTÜR BAKANLIĞI’NDAN GELEN TELEFONU REFÜZE ETME ŞANSIM YOK. VATANA İHANETTIR.

Coşkun Sabah, konuya ilişkin, “Kültür Bakanlığı tarafından 3 sene MESAM’a kayyum atandık. Bir takım şeyler tespit edilmiş. Kültür Bakanlığı tarafından arandık. Ben bir müzisyen olarak Kültür Bakanlığı’ndan gelen telefonu refüze etme şansım yok. Vatana ihanettir. Kabul ettik. Sosyal medyada ilk linç onunla başladı.''

MESAM’da yaşananları anlatarak sözlerini şöyle sürdürdü:

Ben MESAM'ın asıl üyelerinden MESAMA'a para getiren bir sanatçıyım. Çünkü MESAM da bir işletme esasında. Oteller, restoranlardan, radyolardan yani teliflerden bir para geliyor. Ondan sonra bir dağılım oluyor. Bu bir işletmedir. Gelir gider dengesi diyelim buna. Herhalde ilk ona veya ilk onbeşe girerim. 16-17 tane hitim, 95 tane bestem var. 95 bestenin hepsi Mesam kayıtlarında vardır. Hit’ler çok önemlidir Çünkü hitler MESAM’a daha büyük para getirir. Coşkun Sabah, Orhan Gencebay, Sezen Aksu, Yıldız Tilbe büyük para getiriyor. Bunlar baş tacı edilmesi gereken sanatçılardır. Çünkü bunlar MESAM kasasını dolduranlardır. Yani 15 kişi büyük para getiriyor oradan 9442 kişi nemalanıyor. Telif dağılıyor. Ben kayyum olmayı kabul ettiğim için büyük bir linç başlattılar. Sadece bana değil, tüm arkadaşlarıma… Arkadaşlarım Fuat Güner, İpek Acar, Vedat Çetinkaya, Turhan Taşan da var. Bunu politize etmenin bir anlamı yok. Son 10 yılda böyle bir merak oluştu. Şiddetle kınıyorum. Biz böyle bir ortamın içerisinde bulunduğumuz için çok üzgünüz. Sanatçıları linç edilmesine şiddetle karşıyım.

“DEVLETİM ÇAĞIRDIĞINDA İKİ ELİM KANDA OLSA GİDERİM”

Esra Elönü: Üzerinizde Mahalle baskısı hissediyor musunuz?

Coşkun Sabah: Ben çağrıldığım zaman gittim. Reyhanlı'ya da gittim. Afrin’deki Mehmetçiğimize moral vermek için gittim. Ben devletçiyim. Devletim çağırdığında giderim. Devletimizi seviyorum. Bana hizmette bulunan devlet büyüklerimizi seviyorum. Askerimizi seviyorum. Türkiye'ye hizmet eden kim varsa onları seviyorum. Onların yaptıkları bütün faaliyetlere giderim. Mazeret bildirmem. İki elim kanda olsa giderim.

Esra Elönü: Sanatçılar zor durumda gibi bir terim kullandınız. Bu nasıl oldu?

Coşkun Sabah: Mutasyon sadece koronada yok. Demeçlerin mutasyonu var. 'Ekonomik olarak bu süreç sizi etkileyecek mi?' diye soruldu. Gayet insani ve mantıklı bir açıklama yaptım. '4-5 ay etkilemez ama sonrası tabii ki etkiler. Hazıra dağ dayanmaz' dedim. Şimdi benim dediğime geldik. Kültür ve Turizm Bakanlığı sanatçılara bir fon ayırdı. E ne oldu? Benim derdim konuşmamda değil. Ertesi gün, bir gün sonra bu konuşmalar mutasyona uğruyor. Söylediklerimi ilginç hale getirmek için alıyor 'Coşkun sabahtan flaş açıklama: Geçinemiyorum' başlığı atıyor. Yok ya! Ben böyle bir kelime söylemedim. Ama ilginç olacak ya, nasıl okutacak yoksa o haberi... Ağzımızdan çıkmayan bir kelimeyi ilginç bir hale getirmek için yapıyorlar bunu...

 

 

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin