CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi ve Demokrasi ve Atılım Partisi'nin 28 Şubat'ta açıklayacağı metin ortaya çıktı. 6 liderin açıklayacağı ortak metinde 'yeniden inşa' vurgusu...

6 parti liderinin 28 Şubat'ta düzenleyeceği toplantı öncesinde partilerin resmi sosyal medya hesaplarından ortak paylaşım yapıldı. Paylaşımlarda, 'Dünün Değil, Bugünün Değil, Yarının Türkiyesi’ notuna yer verildi. Altı partinin hazırladığı 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni'nin ayrıntıları da ortaya çıktı. Metinde, 'Bu yeni bir inşadır' vurgusu yapıldı.

Google Haberlere Abone ol
CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi ve Demokrasi ve Atılım Partisi'nin 28 Şubat'ta açıklayacağı metin ortaya çıktı. 6 liderin açıklayacağı ortak metinde 'yeniden inşa' vurgusu...

6 parti liderinin 28 Şubat’ta düzenleyeceği toplantı öncesinde, siyasi partilerin resmi sosyal medya hesaplarından ortak paylaşım yapıldı.

CHP, DEVA Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi, İYİ Parti, Saadet Partisi'nin resmi sosyal medya hesaplarından aynı saatte, aynı video ve ifadelerle birlikte paylaşımda bulunuldu. Paylaşılan videoda ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi' yazısı yer alırken, paylaşımlarda ise ‘Dünün Değil, Bugünün Değil, Yarının Türkiyesi' notuna yer verildi. Paylaşılan videoda parti isimlerinin alfabetik sıralamaya göre yazıldığı görüldü.

İşte o paylaşım:

CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi ve Demokrasi ve Atılım Partisi temsilcilerinin uzlaştığı "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni" yarın (28 Şubat Pazartesi) altı genel başkanın ortak açıklamasıyla ilan edilecek.

Açıklama, Bilkent Otel’de saat 13.00’te yapılacak. Gazete Duvar'dan Nergis Demirkaya'nın haberine göre, toplantıya 700 kişi davet edildi. TOBB’dan Türk-İş’e, İnsan Hakları Derneği’nden kadın örgütlerine çok sayıda davetlinin katılacağı toplantıda metnin sunumu yapılacak. Sunumu altı partinin genel başkan yardımcıları okuyacak. Mutabakat Metni’nin okunmasının ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan kürsüye çıkarak okunan metni imza altına alacak. Bu sırada liderler topluma verdikleri taahhüt doğrultusunda kısa konuşmalar yapacak. Ardından ortak fotoğraf verilecek.

'ESKİYE DÖNÜŞ YOK'

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL şartlarında geçildiğinin anlatıldığı giriş bölümünde, sistemin yanlışlığı, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, yönetimde kişiselliğe ve keyfiliğe yol açmış; Cumhurbaşkanı’na yasama, yürütme ve yargıyı güdümü altına alan çok geniş ve denetimsiz yetkiler tanıyarak otoriter bir yönetim yaratmıştır" sözleriyle anlatıldı.

Mutabakat metninde iktidar ortaklarından gelen "Eskiye dönüş" yorumlarına da yanıt verildi.

"Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem" önerisi ile geçmişe geri dönülmediği, hukuk devleti ve kuvvetler ayrılığı esasına dayanan yeni bir sisteme geçileceği" ifade edildi. Geçmiş tecrübelerden dersler çıkarılarak hazırlandığı ifade edilen model için, "Bu yeni bir başlangıç ve yeni bir inşadır" denildi. “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemin Temel Esasları"nın anlatıldığı ikinci bölümde de bu fark şöyle ifade edildi:

"Sistemle katılımcı, özgürlükçü ve çoğulcu demokrasinin gereklerine uygun, kuvvetler ayrılığı ilkesi ile etkin denge ve denetleme mekanizmalarına dayanan bir hükümet sistemi modeli amaçlıyoruz. Hükümet sistemimizde, millet iradesinin üstünlüğü ile yürütmede istikrar ilkelerini eşit şekilde esas almaktayız. Ülkemizin geçmişte yaşadığı acı tecrübelerden hareketle Meclis’i güçlendirirken hükümeti zayıflatmama, hükümeti güçlendirirken de Meclis’i zayıflatmama kararlılığı içerisindeyiz. Önerdiğimiz bu sistemde birey, temel hak ve özgürlükler ve sivil toplum güçlendirilmekte; yasama etkili, yürütme ve kamu idaresi ise hesap verebilir hale getirilmekte, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığına ilişkin güvenceler tam olarak tesis edilmektedir."

Yaşanan siyasi ve ekonomik krizin en önemli sebebinin, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı altındaki keyfi ve kural tanımaz sistemsizlik ve yozlaşmış iktidar" olduğu tespiti yapılan mutabakat metninde 6 siyasi parti genel başkanının hayata geçirmeyi taahhüt edecekleri ana başlıklar şöyle oldu:

METİNDEKİ MADDELER

* TBMM seçimleri 5 yılda bir yapılacak. Seçim barajı yüzde 3’e düşürülecek. Nispi temsil sistemi uygulanacak. Yurtdışında 6 milyonu aşan vatandaşın temsili için yurtdışı seçim çevresi oluşturulacak. En son yapılan milletvekili genel seçiminde en az yüzde 1 oy alan siyasi partilerin hazine yardımından faydalanması sağlanacak.

* Siyasi partiler hakkındaki yasal mevzuat ve yaptırım hükümleri AİHM, AİHM içtihatları ve Venedik Komisyonu raporları ışığında, çoğulcu demokrasinin güvencesini oluşturacak biçimde yeniden düzenlenecek. Yasama sorumsuzluğunun kapsamı genişletilecek, belirsizliğe ve keyfiliğe son verilecek.

* Meclis çalışmalarında çoğulculuğun sağlanabilmesi için yeni bir Meclis İçtüzüğü hazırlanacak. Komisyonlardaki ve Genel Kurul’daki açık görüşmelerin canlı olarak yayınlanması sağlanacak. Torba kanun uygulamasına son verilecek. Bakanlar Kurulu’nun KHK çıkarma yetkisi Meclis tarafından konusu, sınırları ve süresi belirtilmek şartıyla kabul edilecek, Meclis’in ve AYM’nin denetimine tabi tutulacak.

* Cumhurbaşkanı’nın, Meclis’in yasama işlevini zayıflatan veto yetkisine son verilecek, yetkisi yalnızca bir uyarı niteliği taşıyan "geri gönderme yetkisi" ile sınırlı tutulacak.

* Hükümet ile Başbakan hakkında gensoru, yapıcı/kurucu güvensizlik oyu şartına bağlanacak. Bir yasama yılında en az 20 gün gündemi muhalefet tarafından belirlenen genel görüşmeler açılabilecek. Devlet sırrı ve ticari sır kavramları, Meclis’in bilgi edinme ve denetim yetkilerini engellemeyecek şekilde yeniden tanımlanacak.

* Meclis’in bütçe hakkı, TBMM’nin devredilemez bir yetkisi ve denetim aracı olarak düzenlenecek. Kesin Hesap Komisyonu kurulacak başkanı, ana muhalefet partisinden olacak. Sayıştay raporlarının tamamı Kesin Hesap Komisyonu’na sunulacak.

CUMHURBAŞKANI 7 YILLIĞINA 1 KEZ SEÇİLECEK

* Cumhurbaşkanı ile Meclis’in görev sürelerinin ayrıştırılması amacıyla Cumhurbaşkanı’nın görev süresi 7 yıl olarak düzenlenecek. Cumhurbaşkanı’nın hem toplumun farklı kesimleri hem de Meclis’teki partiler karşısındaki tarafsızlığını tam anlamıyla sağlayabilmek için yalnızca bir dönem için seçilmesi kuralı benimsenecek.

* Cumhurbaşkanı seçilen kişinin varsa partisi ile ilişiği kesilecek ve görevi sona eren Cumhurbaşkanı aktif siyasette görev alamayacak. Cumhurbaşkanlığı makamı, devletin başı sıfatıyla temsili görev ve yetkilere sahip bir makam olarak düzenlenecek.

* Başbakan, TBMM üyeleri arasından parlamenter sistem gelenek ve ilkelerine uygun olarak belirlenecek. Başbakan’ın belirlenmesi bakımından, Cumhurbaşkanı Meclis’te en çok milletvekiline sahip siyasi partiye hükümeti kurma görevini verecek, belirlenen sürede kurulamaması halinde bu görev, milletvekili sayısıyla doğru orantılı olarak sırasıyla diğer siyasi partilere verilecek.

* Bakanlar, TBMM üyeleri veya ihtiyaç halinde milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olanlar arasından Başbakan tarafından atanacak. Başbakan ve Bakanlar Kurulu Meclis’e karşı sorumlu olacak.

* Hükümete istikrar kazandırmak için gensoru ile yapıcı güvensizlik oyu birleştirilecek, hükümetin düşürülebilmesi, TBMM’nin üye tam sayısının salt çoğunluğuyla yeni hükümetin seçilmesi şartına bağlı olacak. Böylece bir yandan hükümetin düşürülmesi zorlaştırılırken diğer yandan olası hükümet krizleri de önlenecek.

* OHAL ilan etme yetkisi Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu’na ait olacak, TBMM onayına tabi tutulacak. OHAL süresi kısaltılacak.

HSK İKİYE AYRILACAK, AYM YENİDEN YAPILANDIRILACAK

* Hakimlere coğrafi teminat güvencesi sağlanacak. Özel yargılama usullerine ve özel yetkili mahkeme uygulamasına son verilecek. Hukuk fakültelerinin sayısı azaltılacak. İddia ve savunma arasında “silahların eşitliği” ilkesinin uygulanması sağlanacak.

* AİHM ve AYM kararlarının kararların derhal uygulanmasını sağlayacak düzenlemeler yapılacak. Devleti tazminata mahkûm ettiren ve zarara uğratan hâkimlere ve savcılara bu tazminat ve zararın rücu ettirilmesi sağlanacak.

* Hâkimlik mesleği ile savcılık mesleği birbirinden ayrılacak, Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) kaldırılacak, Hakimler Kurulu ve Savcılar Kurulu şeklinde iki farklı kurul oluşturulacak. Üyelerin yarısı TBMM tarafından üçte iki nitelikli çoğunlukla seçilecek. Üyelerin diğer yarısı ise Yargıtay, Danıştay, Türkiye Barolar Birliği, adli ve idari yargı birinci sınıf hâkim ve savcılar tarafından, kendi mensupları arasından doğrudan seçilecek. Bağımsızlık ilkesinin güçlendirilmesi için Adalet Bakanı ve Müsteşarı, Hakimler Kurulu’nda yer almayacak. Çoklu baro uygulamasına son verilecek.

* AYM yeniden yapılandırılacak. Bireysel başvurunun kapsamı genişletilecek, kamu tüzel kişilerinin de bireysel başvuru hakkı kabul edilecek. Mahkeme üyelerinin en az dörtte üçünün hukukçu olması zorunlu olacak. Üyelerin 3’ü Cumhurbaşkanı tarafından seçilecek. Meclis’ten seçilecek üyelerde nitelikli çoğunluk aranacak. Cumhurbaşkanı, TBMM’deki siyasi parti grupları ve Meclis üye tam sayısının onda biri kadar milletvekili tarafından iptal davası açılabilecek.

* YSK Anayasa’da yargı bölümü içerisinde bir yüksek mahkeme olarak düzenlenecek, kurulun niteliği açıklığa kavuşturulacak. İdari ve yargısal görevleri bakımından iki daireye ayrılacak.

TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLER

* Çoğulcu ve özgürlükçü demokrasi anlayışı esas alınarak temel hak ve özgürlüklere ilişkin anayasal ve yasal güvenceler sağlanacak, hak ve özgürlüklerin kullanımına engel teşkil eden uygulamalara son verilecek. Düşünce ve ifade, toplantı ve gösteri yürüyüşü ile örgütlenme özgürlüklerinin kullanımını engelleyen ya da ölçüsüz şekilde sınırlandıran mevzuat yeniden düzenlenecek, bu özgürlüklerin üzerindeki her türlü baskıya son verilecek.

* AYM ve AİHM’in yerleşik içtihatları gereğince ifade özgürlüğü şiddete teşvik, nefret söylemi ya da kişilik haklarına saldırı durumları dışında sınırlandırılamayacak. Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına ilişkin mevzuat, AYM ve AİHM içtihatları ışığında yeniden düzenlenecek.

* İnternet mevzuatı, uluslararası standartlara uygun olarak ifade özgürlüğünü kısıtlamayacak ve kişilik haklarını ihlal etmeyecek şekilde yeniden düzenlenecek.

* Din ve vicdan özgürlüğü, çoğulcu demokratik toplumun temellerinden birisidir. Herkesin inancına, kanaatine ve yaşam tarzına saygı duyulduğu, kişilerin din, inanç ve yaşam tarzı fark etmeksizin özgürce yaşadığı, herkesin kendi kimliğiyle ve kendisi olarak eşit şekilde toplumsal, kamusal ve siyasal yaşama katıldığı bir sistem inşa edilecek.

KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ

* Toplumun ve yaşamın her alanında, tüm karar alma mekanizmalarında kadın-erkek eşitliğini sağlamak ve korumak öncelikli bir devlet politikası haline getirilecek; bu konuda yasal ve yapısal gereklilikler sağlanacak. Kadına yönelik şiddetle etkin şekilde mücadele edilecek, şiddetin önlenmesi adına uluslararası sözleşmeler ve ulusal mevzuat hükümleri etkili şekilde uygulanacak. Kadına karşı işlenen suçlarla ilgili TCK’da gerekli düzenlemeler yapılacak. Eğitim müfredatına ilkokul birinci sınıftan itibaren insan hakları ve kadın-erkek eşitliği dersleri konulacak. Kız çocuklarının eğitim hakkı güvence altına alınacak ve bu hakka erişimin önündeki tüm engeller kaldırılacak. Adaletli bir çalışma hayatı için kadınların güvenceli çalışma, eşit işe eşit ücret, iş-özel yaşam dengesinin kurulmasına yönelik, uluslararası standartlar doğrultusunda, gerekli düzenlemeler yapılacak.

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ: TRT, RTÜK YENİDEN YAPILANDIRILACAK

* Basın özgürlüğü kapsamında, gazetecilere karşı ceza soruşturmasına gerekçe yapılan mevzuat, AYM ve AİHM içtihatları çerçevesinde yeniden düzenlenecek. TRT ve Anadolu Ajansı, bağımsızlık ve tarafsızlık esaslarına göre yeniden yapılandırılacak. Keyfi akreditasyon kararları engellenecek, basın kartlarının verilmesinde ve mesleğe kabulde meslek kuruluşlarının belirleyici olması sağlanacak. Medya sahipliği ve finansmanı şeffaf hale getirilecek, medyada tekelleşme ve kartelleşmeyi önlemek amacıyla yasal ve yapısal tedbirler alınacak. RTÜK’ün görevini bağımsız ve tarafsız olarak yerine getirebilmesi için yasal ve yapısal değişiklikler yapılacak, kurulun idari ve mali bağımsızlığı güvence altına alınacak, üyeler TBMM tarafından nitelikli çoğunlukla seçilecek. Basın İlan Kurumu’nun yapısı ve üye seçimi basın özgürlüğüne uygun şekilde yeniden düzenlenecek, kurumun görevini bağımsız ve tarafsız olarak yerine getirebilmesi için yasal ve yapısal değişiklikler yapılacak.

* Çevre haklarına ilişkin anayasal ve yasal düzenlemeler uluslararası hukukla uyumlu hale getirilecek. Anayasa’da doğal yaşam kaynakları ve çevrenin korunması konusundaki devletin yükümlülükleri açık şekilde düzenlenecek. Paris İklim Anlaşması’nda öngörülen küresel ortalama yüzey sıcaklığındaki artışı 2 derece ile sınırlandırma ve mümkünse 1,5 derecenin altında tutma hedefini gerçekleştirmeye yönelik etkili düzenlemeler yapılacak. Yargı sisteminde çevre konusunda uzmanlaşmış yargıçların görev yapacağı "Çevre Mahkemeleri" kurulacak.

KAMU YÖNETİMİNDE KADIN SAYISI ARTIRILACAK, MÜLAKAT KALDIRILACAK

* Tüm kamu kurumları, fonksiyon ve etkinlikleri gözden geçirilerek ihtiyaçlar doğrultusunda yeniden yapılandırılacak. Paralel tüm kurum ve kurulların faaliyetlerine son verilecektir. Kamu yönetiminde kadın yöneticilerin sayısı arttırılacak.

* Kamu görevine alınmada her kademede liyakat ve eşitlik ilkeleri hâkim kılınacak, şeffaflık sağlanacak. Mülakat uygulamalarına son verilecek. Yapılacak işin niteliği gereği sözlü mülakat yapılması zorunlu haller istisnai olarak kanunla düzenlenecek. Mülakatlar kayda alınacak. Kamu İhale Kanunu yenilenecek, ihale mevzuatı tek kanunda düzenlenecek. İstisna ve muafiyet hükümleri kaldırılacak, MASAK yeniden yapılandırılacak.

KAYYIM UYGULAMASINA SON VERİLECEK, YÖK KALDIRILACAK

* Yerel ihtiyaçlar, nüfus artışı, çevresel sorunlar ve vatandaşların talep ve beklentilerindeki çeşitlilik, kamu hizmetlerindeki verimlilik ve etkililik dikkate alınarak yerel yönetimlerin yetki ve sorumlulukları arttırılacak. Merkezi yönetimin yerel yönetimler üzerindeki idari denetiminin sınırları açıkça belirlenecek ve yerindelik denetimi anlamına gelen vesayet uygulamalarına son verilerek yeni bir merkez-yerel dengesi kurulacak. Yerel yönetimlere genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan pay arttırılacak.

* Seçimle gelenin seçimle gitmesi güvence altına alınacak, yerel yönetimlerde seçme ve seçilme hakkını yok sayan kayyım uygulamalarına son verilecek. Seçilmiş yöneticilerin görevlerine bir yargı kararı olmadıkça son verilemeyecek. Görev suçları sebebiyle hakkında soruşturma başlatılan yerel yöneticilerin geçici olarak görevden uzaklaştırılmaları da ancak yargı kararı ile mümkün olacak. Seçilme yeterliliğini kaybeden ya da geçici olarak görevden uzaklaştırılan belediye başkanı yerine yeni başkan, belediye meclisi tarafından seçilecek.

* YÖK kaldırılarak yerine koordinasyon görevi ile sınırlandırılmış ve üyelerin seçim usulü demokratik meşruiyet esasına dayanan üniversiteler arası bir kurul tesis edilecek. Öğretim üyeleri rektörünü aday olan öğretim üyeleri arasından doğrudan seçecek. Dekanların öğretim üyeleri tarafından yapılacak seçim sonrasında rektör tarafından atanması kuralı benimsenecek.

MERKEZ BANKASI'NIN BAĞIMSIZLIĞI SAĞLANACAK

* Para politikası ve mali politikaların belirlenmesi ve uygulanması işlevlerini ifa eden kurumların üye ve başkan seçimi, en fazla iki dönem olmak üzere uzmanlık esasına riayet edilerek Bakanlar Kurulu tarafından yapılacak. Bu kişilerin istifa, hastalık vb. nedenler dışında görevden alınmamaları teminat altına alınacak.

* Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın tam bağımsızlığının sağlanması için yasal ve yapısal önlemler alınacak, bankanın araç ve operasyon bağımsızlığı siyasi müdahalelere karşı korunacak. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, para politikasının uygulanmasında tek karar merci olacak.

* Siyasi Etik Kanunu hazırlanacak. Kanun kapsamındaki kişiler 2 yılda bir mal beyanı verecek. Milletvekilleri ve bakanlar, asgari ücretin 1/10 değerinin üstünde değere sahip hediyeleri beyan etmekle yükümlü tutulacak. TBMM bünyesinde Siyasi Etik Komisyonu kurulacak. Komisyon tarafından milletvekilleri ve bakanlar hakkında etik ilkelere aykırı davrandığının tespit edilmesi halinde uyarma, kınama, idari para cezası ya da TBMM’yi temsil edecek heyetlerde süreli olarak görev alamama kararları verilebilecek.

* Mal beyanı yükümlülüğüne aykırı hareket eden milletvekilleri hakkında 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu’nun ilgili hükümleri uygulanacak. Üyelikle bağdaşmayan herhangi bir hizmeti veya görevi sürdürmekte ısrar eden üyeler hakkında üyeliğin düşmesine nitelikli çoğunlukla karar verilecek.

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin