'Cehenneme git Erdoğan' başlığını attı, hayatı değişti!

Der Spiegel’in Türkiye muhabiri Hasnain Kazim, Soma’da yakınlarını kaybedenlerle yaptığı söyleşilerden derlediği makalesine 'Cehenneme git Erdoğan' başlığını atınca olanlar oldu.

Google Haberlere Abone ol
'Cehenneme git Erdoğan' başlığını attı, hayatı değişti!

Sadece Almanya’nın değil Avrupa’nın önde gelen haber dergilerinden Der Spiegel’in Türkiye muhabiri Hasnain Kazim, Soma’da yakınlarını kaybedenlerle yaptığı söyleşilerden derlediği makalesine ‘Cehenneme git Erdoğan’ başlığını atınca olanlar oldu. 



Kendisini yoğun ve organize bir linç kampanyasının ortasında buldu. Ölüm tehditleri artınca Der Spiegel, Kazim’i bir süreliğine Türkiye’den çekti. Hasnain Kaizm, kısa süre önce işine kaldığı yerden devam etmek için ailesiyle birlikte İstanbul’a döndü.



Türkiye’den önce Pakistan’da görev yapan Kazim, Taliban’ın ölüm listesine girmenin dahi kendisini doğru bildiği gazetecilik yolundan yolundan döndürmediğini anlattı. ‘Alman gibi görünmemek bu coğrafyada gazetecilik yaparken avantaj’ diyor. Ancak Hasan ve Hüseyin’in birleşiminden türeyen Şii bir isim olan ‘Hasnain’in Taliban ve IŞİD için inançsız olmaktan daha fena bir işaret olduğunu da hatırlatıyor.



Hürriyet'ten Cansu Çamlıbel'in Hasnain Kazim ile ropörtajı şöyle:



Türkiye’deki haber kaynaklarınız kimler?



Bütün ülkede çok fazla haber kaynağım olduğunu söyleyebilirim. Bütün kurumlardan yetkililer, siyasetçiler, akademisyenler, gazeteciler. Burada herkes Der Spiegel’i çok iyi biliyor. Çoğu zaman ben insanlara ulaşmadan, onlar bana ulaşıyor. 17 Aralık sürecinde mesela, anonim hesaplardan daima yeni bir ses kaydının geleceği konusunda önceden bilgilendirildim. Çok yoğun bir bilgi akışı vardı. Hükümet cephesindeki insanlara da genelde kolay ulaşabiliyorsunuz.



Hükümetteki insanlar derken kimleri kastediyorsunuz?



Daha çok milletvekillerini kastediyorum. Bakanlar ilişki kurmakta daha ihtiyatlı. Biliyorsunuz, AKP Gezi sonrası süreçte özellikle yabancı basınla ilişkilerde iyi bir sınav vermedi. O dönemde çok kapalıydılar ve görüşmek için kimseye ulaşamıyordunuz. Yabancı basından sorumlu bir kişi yoktu. Neyse ki artık var; Yasin Aktay. Aslında bu yabancı gazetecilerle görüşme işi AKP içinde oldukça yeni bir konsept ama bence çok akıllıca bir iş yaptılar. En azından kendi bakış açılarını anlatıp neyi sorun olarak gördüklerini doğrudan söyleyebiliyorlar.



Röportajın tamamını okumak için tıklayınız.


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin