CAN DÜNDAR´DAN ÇOOOK ´KİŞİSEL´ YAZI

Milliyet yazarı Can Dündar bugün, internet korsanına seselendi, ´Türkan Şoray belgeseli´ nedeniyle mahkemelik olduğu yazardan özür diledi. Dahası var... İşte, Can dündar´dan haberler...

Google Haberlere Abone ol
CAN DÜNDAR´DAN ÇOOOK ´KİŞİSEL´ YAZI

Kendimden haberler


Can DÜNDAR

Siz bu köşede yazılanları ve kitaplarımı okuyor, televizyonda yaptıklarımı izliyorsunuz belki, ama sonra onların başına gelenleri bilmiyorsunuz. Ben de yansıtmamaya çalışıyorum. Ama ara sıra bunlardan sizi haberdar etmeye ve dertleşmeye ihtiyaç duyuyorum. O yüzden izninizle bugün köşemi "Kendimden kısa haberler"e ayırmak istiyorum.

***

En tazesi şu:

Son kitabım "Savaşta Ne Yaptın Baba"nın korsanı çıktı. Kapağı parlak, içi berbat baskılı...

"Nihayet" diye sevindim. Kitap 5. baskıya gelmiş ve hala korsanı çıkmamıştı. Bizim camiada bu pek hayra alamet değildir. Korsanlar basmaya değer bulmuyorsa, satmıyorsun demektir. Bu da, artık telefonu dinlenmediği için önemsizleştiğini düşünen bir politikacı tedirginliği yaratır.

Neyse çıktı da, rahatladık.

Korsanımız, yazar, telif, yayınevi, dizgici, tashihçi dinlemeden alıp basmış, ucuza da satmıştı.

Ve biz hala Kültür Bakanlığı'ndan tedbir bekliyorduk.

***

Bir bela da internetten:

Aylardır, haberim olmadan adıma kurulmuş bir siteyle uğraşıyorum.

İnternette benim imzamla başkasına ait veya başkasının benim imzama sahip yazılarının gezinmesine alışmıştım, ama bu başka... Çünkü resmen adımı taşıyan bir site... Üstünde fotoğrafım var; altında da uyduruk bir şiir. Ve bana ait değil.

Görenler, acemiliğimi yüzüme vurmamaya çalışan bir nezaketle "şiirini okuduk, pek güzel" diyor. Tek tek anlatmak da bana düşüyor.

Siteyi Cahit Çetin Altay, Medya Panel şirketi adına Amerika'dan tescil ettirmiş, ama ne adresinde bulunuyor, ne verdiği telefonda...

Uğraş ki, taşı çukurdan çıkarasın.

İnternet korsanımdan ricam, hiç olmazsa o şiiri siteden kaldırması...

***

Şimdi iyi haber:

Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk karşısında, sevgili avukatım İsmail Atak sayesinde "Yaşasın adalet" dedirtecek bir zafer kazandık.

Türk, bakanlığı döneminde, ölüm oruçları sürecinde yazdıklarımdan dolayı, ikisi DGM'de, biri Asliye Ceza'da açtığı 3 davayı da kaybetti.

Tıpkı aynı dönemde, hakaret iddiasıyla bendenizi mahkemeye veren eski Sağlık Bakanı Osman Durmuş gibi...

***

Gelelim kaybettiğim, beni çok üzen bir davaya...

Yaptığım belgesellerin, yazdığım araştırma kitaplarının sonunda mutlaka akademik titizlikle hazırlanmış bir kaynakça vardır. 7 yıl önce Show TV'de yayınlanan "Türkan Şoray" belgeselinde olamadı.
Çünkü kanalın yöneticisi "Sondaki krediler uzuyor, seyirci kaçıyor" diye, belgeselin sonundan ben dahil ekibin isimlerini ve yararlanılan kaynakları kesip attı.

O kaynakçada adı zikredilen pek çok eser vardı. Bunlardan "Yeşilçam'da Bir Sultan" kitabının yazarı Seçil Büker dava açtı. Eserini izinsiz kullandığımızı iddia ediyordu. Oysa bütün ekip bir yıl çalışıp yüzlerce kitap ve makale taramış, Şoray'la röportaj yapmış, özgün bir belgesel çıkarmıştık. Lakin belgeselin danışmanı, Büker'in de tez hocasıydı. Star aynı star, kaynaklar aynı kaynaklardı. Dolayısıyla iki eserde benzeşen noktalar vardı. Dava 6 yıl sürdü, bir bilirkişi bize, bir diğeri Büker'e hak verdi. Sonunda mahkeme "buğulu gözler", "Türk Garbo'su" gibi nicedir kullanılan anonim tanımlamaları Büker'e ait saydı ve aleyhimize karar verdi.

Dava sürecinde yapamadığımı bu vesileyle yapıp Seçil Büker'den (intihal iddiasına hak verdiğim için değil) elimde olmayan nedenlerle yayında kaynak belirtemediğim için özür diliyorum.

Konuyu burada kesmek niyetinde değilim. Haklı olduğuma inandığım bu konuda meslektaşlarımın ve okurlarımın zihninde doğabilecek soru işaretlerine cevap bulabilmek için güvenilir basın örgütlerinden bu konuyu araştırıp bir karara varmalarını bizzat talep ediyorum.

***

Cezalardan sonra ödüllerle bitirelim:

Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri geçen hafta köşe yazısı ve kitap dalında 2 ödülle onurlandırdı beni...

İzzet Baysal Üniversitesi'ne, Karadeniz Teknik Üniversitesi'ne, Cumhuriyetçi Gençlik Platformu'na da ödülleri için teşekkür ediyorum.

Fazlaca kişisel bir yazı oldu, kusura bakmayın!

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin