Bugün sabah gazetesinin birinci sayfasında dün gazete binasının
önünde terör estiren gençlerin
sergiledikleri kavganın fotoğrafları var. Ancak bu terörün belki
aynısı hem de gizli kapaklısı kamuyu aydınlatmaya çalıştıkları
kendi binalarında hemde altkatlara indirilerek dövülme yada oto
parkta tartaklama olarak yapılıyor. Hepsi biliyor hiç birşey
yapamıyor. Oysa atv- sabah binasından içeri giren herkes Hıncal
Uluç yüzünden Dinç Bilgin'in zorlamasıyla takılan ve şu anda
patronlar tarafından takılmayan ve neredeyse boyun tabelası
büyüklüğünde olan tanıtma kartlarıyla
dolaşmak zorundalar. En son kapıdan gece saatlerinde girmeye
çalışan ve 15 yıllık sabah emekçisi yazı işlerinde çalışan bir
kişi,ismini meslektaşlarına karşı zor durumda kalmasın diye
yazmadık( çünkü işten atılır
belki diye korktuk). önce yaka kartını takmadı diye azarlandı. Ki
daha kapıdan adımını içeri yeni atmıştı. daha sonra da kartım
yukarıda takarım cevabının ardından. O zaman dışarı çık denerek
azarlandı.
Korumalarla atışmak istemeyen emektar gazeteci belki arka kapıdan
girerim. Asansörden direkt olarak yukarı çıkarım dediğinde ise aynı
kişinin kendisini otopark girişinde karşıladığını gördü. bu sefer
korumalar tarafından iyice tartaklandı ve aslında dövüldü. kalbi
sıkışınca yere yığıldı kaldı. Olayın devamı ise daha acı ama
anlatmak bir basın çalışanı için daha zor. Olaydan gece haberi olan
kendi gazetesinin yetkilisi ise hiç bir şey yapamadı. Bunu bilen
hıncal uluç bile birşey yazamadı. binaya sadece magazinciler rahat
girip çıkıyor kartsız. Bunun tek nedeni de idare müdürüyle
aralarıın iyi olması.
Neticede sabahın önündeki terör aslında binalarının içinde devam
ediyor. ama onlar sadece candan dışarsını görüyorlar
BU DA SABAH VE ATV BİNASINDAKİ YAKA KARTI DAYAĞI
ATV ve Sabah çalışanları isyanda. Çünkü yaka kartı takmadığı için azarlananlara artık fiili müdahelede bulnuuyor. Son olarak yaka kartı takmayan 15 yıllık bir gazeteci tartaklandı. Sahi buna kim dur diyecek?
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin