BirGün gazetesinden ayrılan Nuray Mert yeni adresinde ilk kez yazdı!

Gazeteyle yolları ayrılan Mert, yeni köşesinde okuyucuyla buluşuyor.

Google Haberlere Abone ol
BirGün gazetesinden ayrılan Nuray Mert yeni adresinde ilk kez yazdı!

BirGün gazetesiyle yolları ayrılan Nurat Mert, t24.com.tr'de yazmaya başladı. Mert, internet sitesindeki ilk yazısında Türkiye'nin içinde bulunduğu durumunu Agatha Christie'nin ünlü romanı 'Şark Ekspresi'ndeki cinayet ortamına benzetti. Mert'in t24.com.tr'deki ilk yazısı şu şekilde:



"Şark Ekspresi'nde siyaset



İktidar partisi ile iktidar ortağı cemaat kavga ediyor, zaten biliyorduk. Siyaset, para, güç, nüfuz, hak, hukuk her şey birbiri içine girmiş, zaten biliyorduk. Bu işlerin kapsamı çok ama çok büyükmüş, zaten seziyorduk. İktidar, mutlak otoritesine son engel olarak cemaati görüyormuş, nihayet onu da tasfiye etmeye girişmiş, tahmin ediyorduk. Dolayısıyla bize söyleyecek bir şey kalmıyor mu?



Söylenecek, daha doğrusu sorulacak çok şey var. ‘Kasabanın sırrı’, büyük çıkarlar kadar küçük hesaplar, elindekini kaybetmemek kaygısı kadar açgözlülüğün, iktidar korkusu kadar iktidar büyüsüne kapılmanın sonucu olan  ‘sır ortaklığı’ ağı üzerinden korunmadı mı? İşin sonunun kimsenin hayrına olamayacağını görememe ahmaklığı, sır ortaklığının pekişmesinde rol oynamadı mı?



Olanlar üzerine ne denilebilir ki? Ya hiçbir şey, ya çok şey. Hiçbir şey; çünkü çok zamandır bilinen, sezilen, tahmin edilen birçok şey, müstehcen bir şekilde ortaya döküldü. İktidar partisi ile iktidar ortağı cemaat kavga ediyor, zaten biliyorduk. Kavganın nedeni nüfuz alanı/iktidar paylaşımı imiş, zaten biliyorduk. Yürütmenin güç yoğunlaşması sayesinde her alanda sıkı denetimi varmış, o yetmiyormuş tam bir mutlakiyet peşindeymiş, zaten biliyorduk. Siyaset, para, güç, nüfuz, hak, hukuk her şey birbiri içine girmiş, zaten biliyorduk. Bu işlerin kapsamı çok ama çok büyükmüş, zaten seziyorduk. Hukuk diye bir şey yokmuş, her şey güçten ibaretmiş, zaten biliyorduk.  İktidar, mutlak otoritesine son engel olarak cemaati görüyormuş, nihayet onu da tasfiye etmeye girişmiş, tahmin ediyorduk. Tüm  bunlara karşın kimse ses edemiyordu, ancak paralel bir güç sahibi olanlar, kavganın bir noktasında ‘kasabanın sırrı’nı ifşa etti. Olan bu, bize söyleyecek hiçbir şey kalmıyor gibi." 



Köşe yazısının tamamını okumak için tıklayınız. 


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin