BEYAZ GAZETECİLER GENELKURMAY´DA

Sabah Gazetesi yazarı Metin Münir, tartışmaya neden olan ´akredite basın´ konusunda ´zehir zemberek´ bir değerlendirmede bulundu. Toplantı için uygulanması gereken kaideleri, uygulanmayanları açık ve net bir ifadeyle dile getiren Münir, toplantıya çağrılan gazeteciler için de bir isim buldu: Beyaz gazeteciler...

Google Haberlere Abone ol
BEYAZ GAZETECİLER GENELKURMAY´DA

Beyaz gazeteciler Genel Kurmay'da



Eğer Genel Kurmay Başkanı Hilmi Özkök düşüncelerini kamuoyuna aktarmak için en kötü yöntemin ne olduğunu araştırmış olsaydı herhalde kullanmış olduğu yöntemden daha kötüsünü bulamazdı.



Genel Kurmay Başkanı Cumhuriyet gazetesinin geçen hafta yayınladığı "genç subayların tedirgin" haberini yalanlamak için verdiği basın toplantısına, hangi esasa göre seçildiği belirlenemeyen, .... medya kuruluşlarını çağırdı. Bunlar "akredite basının Ankara temsilcileri" imiş, akredite her ne demek ise.



Aralarında TRT, NTV, CNN Türk ve diğer televizyon kanalları da yoktu. Anadolu Ajansı gibi ajanslar yoktu. Yeni Şafak ve Vakit gibi "dinci" addedilen gazeteler yoktu. Ve yabancı medya kuruluşları yoktu.



Yazılı açıklama da yoktu.



Herkesin davet edilemeyeceği basın toplantılarında uygulanan bir kaide var.



Katılan gazetecilerden biri katılamayanlara bilgi vermekle görevlendirilir.



Bu da yapılmadı.



Beyaz gazetecilerin önününe önceden hazırlanmış pirinç isim levhaları kondu (bu basın tarihinde bir ilk olmalı ben tasarruf devrinde yaşadığımızı sanıyordum) ama konuşulanların metni Genel Kurmay'ın web sitesine konmadı.



Kamuoyununun "genç subaylar" konusunda net, kolay anlaşılabilir, direkt mesajlara ihtiyacı vardı. Bu ihtiyaç karşılanmadı.



Sonuç olarak, orada olmayan herkes, yani medyanın büyük bir çoğunluğu, bu sözüm ona medya çağında, Genel Kurmay Başkanı'nın söylediklerini mealen, yani kelimesi kelimesine değil anlam olarak öğrenmek zorunda kaldı.



Ne söylenmiş olduğunu öğrenmek için beyaz gazetecilerin Genel Kurmay'dan çıkıp kameraların önüne geçmesini beklemek gerekti.



NTV izleyicilerinin Genel Kurmay Başkanı'nın ne söylemiş olduğunu Genel Kurmay Başkanı'nın haberini yalanlamak üzere basın toplantısı düzenlediği gazeteciden öğrenmeleri olaya komik bir boyut kazandırdı.



Kamuoyu da Genel Kurmay Başkanı'nın ne dediğini ikinci elden öğrenmek zorunda kaldı. Hem ikinci elden öğrendi hem de orada bulunan gazetecilerin yorumu ile. Yani ikinci defa çarpıtılmış olarak.



Hükümete yakın gazeteciler başka yorum yaptı, olmayanlar başka.



Başkalarını bilmem ama benim aklım şimdi eskisinden daha karışık.



Ama önemli değil. Ben sadece aptal bir vatandaşım. Böyle derin şeyleri anlamam. Esas anlaması gerekenler Genel Kurmay Başkanı'nın sözlerinden anlaşılması gereken şeyleri anlamışlar, alınması gereken mesajları almışlardır.



Eğer anlamadılarsa Cumhuriyet'i izlemeğe devam etsinler.

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin