Bedeninizi sevmemenizin bu olabilir mi? Uzmanı aklınızdaki o sorunun cevabını verdi. Meğer sebebi buymuş...

Günümüzde gelişen teknolojiyle beraber hayatımızda sosyal medyanın etkileri gün geçtikçe artıyor. Bunun bedenimize yansıması da bazen imrenmek ve beğenmekten öteye gidiyor. Beden algımızın bozulmasına çoğu zaman da sosyal medya sebep oluyor...

Google Haberlere Abone ol
Bedeninizi sevmemenizin bu olabilir mi? Uzmanı aklınızdaki o sorunun cevabını verdi. Meğer sebebi buymuş...

Günümüzde gelişen teknolojiyle beraber hayatımızda sosyal medyanın etkileri gün geçtikçe artıyor, akıllı telefonlarla beraber koca bir dünya ufalıp ceplere giriyor.

Bu sayede istediğimiz bilgiler, görseller veya videolara istediğimiz an ulaşabiliyoruz. Bu kolaylıkların sonucu olarak da artık kadın, erkek, yaşlı, genç veya çocuk demeden herkes sosyal platformlarda boy gösteriyor. Bu platformlar kısa sürede toplumsal kitleleri etkileyerek günlük hayat akışı içerisinde vakit ayrılan ve sık sık kontrol edilen bir yapıya dönüştü.

İnsanlar sosyal medyada vakit geçirirlerken bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde toplum tarafından idealleştirilmiş bedenlere dair içerikleri de sık sık görmeye başladılar. Bu durum ise insanların sosyal medyada gördükleri idealleştirilmiş bedenlerin, aslında olması gereken beden yapıları olduğuna dair inançlar geliştirmelerine neden oldu. Bu açıdan kendilerine bakan kişiler, ideal bedenlere sahip olarak gördükleriyle kendilerini karşılaştırmaya başladılar.

ANOREKSİYA, OZSAYGIDA AZALMA GİBİ BELİRTİLER GÖRÜLÜYOR

Sosyal mecralarda sıkça kullanılan güzellik efektlerinin kişilerde beden dismorfik bozukluğuna yol açabildiğini belirten Doç. Dr. Taha Can Tuman, “Bu durum özsaygıda azalma, kişinin bedeninden dolayı memnuniyetsizlik gibi depresif belirtiler yaşamasına, anoreksiya gibi yeme bozukluklarının gelişimine yatkınlık oluşturur. Kişi ayna karşısında sürekli kendini inceler, başkalarıyla kendisini kıyaslar, aşırı makyaj yapar, beğendiği ünlülere benzemek için botoks, dolgu olmak üzere aşırı kozmetik ve cerrahi işlemlere başvurur” dedi.

Tuman, sosyal medya filtrelerinin beden algısına nasıl zarar verdiğini açıkladı. Doç. Dr. Tuman, beden algısının, zihnimizde kendi bedenimizi nasıl değerlendirdiğimiz olduğunu belirterek, “Beden algısını etkileyen sosyokültürel, ekonomik, çevresel birçok faktör vardır. Literatür verileri kitle iletişim araçlarının beden imajı üzerindeki etkilerini göstermektedir. Bunlardan bir tanesi de sosyal medyadır. Özellikle görsel içeriğin ön planda olduğu instagram, yazılı içeriğin ön planda olduğu platformlara (facebook) göre beden imajını daha fazla etkiliyor. Fotoğraf görüntüleme, yükleme ve durum güncellemeleri yoluyla negatif geri bildirim arama sorunlu bir davranış olarak tanımlanmakta. Çalışmalar kendi bedeninden memnuniyetsizliğin sosyal medya kullanımı ile ilişkili olduğunu gösteriyor” diye konuştu.

GENÇLER DAHA DA RİSK ALTINDA

Genç ve genç yetişkinlerin beden algı bozukluğuna karşı daha savunmasız olabileceğini ifade eden Doç. Dr. Tuman, “Gerçekçi olmayan güzellik ideallerinin popülerleştirildiği sosyal medya paylaşımları, Instagram filtreleri, Photoshop’lu resimler, moda ve magazin dünyasının ünlü isimlerine benzemeye çalışanlar, oyuncak bebeklere benzemeye çalışan modeller, sinema sektörü güzellik ve beden algımızı etkiliyor. Bir çalışmada kadınların sosyal medyada çekici bir kadınla etkileşim kurmasının, olumsuz beden imajında artışa neden olduğu, aile üyesi ile etkileşimde bulunmanın ise böyle bir artışa yol açmadığı bildirildi. Bir başka çalışmada ise kişinin kendi fiziksel görünümünü sosyal medyada takip edilen kişilerinkiyle karşılaştırma sıklığı ile vücut memnuniyetsizliği ve zayıf olma dürtüsü arasında bir ilişki bulundu. Gençler ve genç yetişkinlerde sosyal medyanın yaygın kullanımı düşünüldüğünde, yeme bozukluğu ve beden dismorfik bozukluk gibi hastalıklara karşı daha savunmasız hale geldikleri düşünülebilir” ifadelerini kullandı.

Kaynak: İHA
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin