BDDK: ÇUKUROVA'NIN GETİRDİĞİ PARANIN TAKİBİNİ YAPACAĞIZ

BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, Çukurova Grubu’nun dışarıdan getireceği 4,1 milyar dolarlık kredinin kara para olup olmadığının izleneceğini açıkladı.

BİLGİN, "Bir off-shore tabela şirketi 4.1 milyar doları nasıl öder demeyin, dünya bunu kullanıyor. 5 bin sterlin sermayeli şirketler, 500 milyon dolar borç verebiliyor" dedi.

YAPI Kredi Bankası’nın mutlaka satılacağını vurgulayan Bilgin, Çukurova Grubu’nun Yapı Kredi’yi terk edeceğini ve bir daha bankacılık yapamayacağını kaydetti.

BANKACILIK Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, Çukurova'nın borcunu öderken kullanacağı paranın bir off-shore tabela şirketinden geldiğini bildiklerini, bunun dünyada kullanılan bir yöntem olduğu için kabul edilebileceğini söyledi. Bilgin, BDDK'nın gelecek bu 4.1 milyar doların karapara olmaması için önlem alacağını da söyledi.

Bilgin CNN Türk'ün sorularını cevaplandırırken ilginç tespit ve açıklamalar yaptı. Bilgin, Çukurova Grubu'nun borcunu ödemek için Türkiye'ye getireceği 4.1 milyar dolar düzeyindeki paranın off-shore adalarda kurulmuş bir tabela şirketinden geleceğin bildiklerini söyledi. Bilgin bu konuda, "Dünya finans sisteminde son 10-15 yılda off-shore adalar meşhur oldu. Bu (Northway Petrolium) off-shore adalarda kurulmuş, 2 bin sterlin sermayeye sahip bir şirket. Şimdi sorabilirsiniz, '2 bin sterlinlik bir şirket, 4 milyar doları nasıl getirir' diye ama şunu unutmayın offshore adalar vergisel anlamda dünya finans piyasalarının çok başvurduğu adalardır. Bu bir köprü şirkettir ve aracılığıyla Türkiye'ye paralar getirilecektir" dedi.

Bilgin bu konudaki sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türk bankaları, seküritizasyonlara çıkıyor, yani kredi kartı alacaklarını teminat gösterip yurtdışında borçlanıyorlar. Bunların önemli bölümü off-shore adalarındaki şirketler aracılığıyla yapılıyor. 5 bin dolarlık şirketler, 500 milyon dolarlara aracılık ediyor. Ama benim için veya BDDK için en önemli nokta bu paranın kara para olmaması, ikinci olarak bu sözleşmenin devam etmesi ve üçüncü olarak, Yapı Kredi Bankası'nın hisseleri konusunda hiçbir şekilde Bankalar Kanunu'ndaki sahiplik konusunda soru işaretlerinin ortaya çıkmaması. Açıklamamızda ipuçları var. Bu nedenle, Yapı Kredi Bankası, bütün operasyondan ayrı tutuldu."

BAVULLA DEĞİL, SİSTEMLE

Bilgin, ayrıca dünya para sisteminde bir sürü para dolandığını, bunların gidecek bir yer aradığını ve bu paranın içinde karaparının bulanabileceğini belirterek, "Çukurova Grubu ile imzalanan sözleşmede 4.1 milyar doların geliş şekli çok belli. Yani yüzlerce milyon dolar bavullara konulup Türkiye'ye getirilmeyecek. Uluslararası finans sisteminden geçirilerek getirilecek. Dünya çapındaki bankalarımızın şubeleri kullanılacak. Ayrıca karapara ile ilgili bütün dünyada sürdürülen mücadeleyi biliyorsunuz. Yeni kanunlar çıktı. 11 Eylül'den sonra ABD'de diğer ülkelerde belirli miktarın üzerindeki paralar takip ediliyor. Dolayısıyla söz konusu para sistem tarafından takip edilecek. Yapı Kredi Bankası bir şüphe duyarsa o anda sözleşmeyi kesme hakkına sahip. Çünkü bizim en hassas noktalarımızdan biri kapara mevzuatına uyum, ikincisi ise imzalanan sözleşmenin devamıdır" diye konuştu.

Aslında 5.1 milyar dolar düşünülmeli

BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, 6.2 milyar dolarlık ödeminin nasıl 2 milyar dolar birden indiğine yönelik soruya şöyle devam verdi:

"Aslında 6.1'i değil, 5.1'i düşünmek gerekir. Faizler düşülüp, bugünkü değere inilirse, söylediğim değere ulaşılır. Burada alacaklılar YKB ve TMS. BDDK düzenleyici kurum ve onay merci olarak sözleşmeye girdi."

Bilginin bu açıklamasından, Çukurova Grubu'nun doğrudan Yapı Kredi Bankası'na 2 milyar dolar, TMSF'ye 2.1 muilyar dolar ödeyeceğini ancak, ayrıca Yapı Kredi Bankası'ndan geri satın alacağı iştiraklere yapacağı yaklaşık 1 milyar dolarlık ödemenin de geri ödeme kapsamında değerlendirilebileceği sonucu çıktı.

Her zaman bir emniyet subabı olacak

TEVFİK Bilgin, yapılan anlaşmayı anlatırken kendisine yöneltilen "Kendinizi nasıl koruyacaksınız" sorusuna şöyle cevap verdi:

"En büyük güvencemiz BDDK olarak arkamızdaki destektir. İkinci olarak YKB'nın her ne olursa olsun satılacak olmasıdır. Üçüncü husus YKB ve dolayısıyla grubun ve TMSF'nin yaptığı anlaşmalardaki sigorta unsuru. Girmem pek doğru olmaz ama iki ayrı kurumdur onlar detaylarını benden çok daha iyi bilirler. Çünkü kendileri imzalamıştır, ancak yurtdışından para geldiği zaman, örneğin, 100 dolar geldiğinde 100 dolarlık Turkcell hissesi çözülmeyecek. Her zaman bir ceza oranı olacak. Daha az bir oranda Turkcell hissesi çözülecek. 4'üncüsü mevcut bir sözleşmemiz var. 2018 ve 2011 yılında bitmesi öngörülen ben 55-60 yaşlarındayken bitmesini öngördüğümüğüz bir sözleşme burdaki en önemli noktalardan biri eğer dün açıkladığımız mutabakat da herhangi bir aksaklık olursa eski sözleşmeye geri dönülecek. Yani elimizde mevcut sözleşme var. Finansta çok güzel bir deyim var bugün alacağın bir lira yarın alcağından daha değerlidir. TMSF'de YKB'de, BDDK'da bu mantıkla hareket etmiştir."