Baleyi sanat olarak görmüyorum diyen Hacı Yakışıklı'dan sert çıkış: Kendi tercihlerinizi zorla dayatamazsınız!

tv100.com yazarı Hacı Yakışıklı, bale hakkındaki sözler sonrası kendisine yapılan sert eleştirilere tepki gösterdi. Kendisini eleştiren isimlerin bazılarının ahlak seviyesini düşürdüğünü söyleyen Yakışıklı, bu konu hakkındaki tercihinin değişmediğini, müzik, resim, sinema ve yan dallarının bir zevk meselesi olduğunu ifade ederek, "Sanat bir tercih ve zevk meselesidir; kendi tercihlerinizi zorla dayatamazsınız" ifadelerini kullandı.

Google Haberlere Abone ol
Baleyi sanat olarak görmüyorum diyen Hacı Yakışıklı'dan sert çıkış: Kendi tercihlerinizi zorla dayatamazsınız!

tv100.com yazarı Hacı Yakışıklı, bale hakkındaki sözler sonrası kendisine yapılan sert eleştirilere tepki gösterdi.

Kendisini eleştiren isimlerin bazılarının ahlak seviyesini düşürdüğünü söyleyen Yakışıklı, bu konu hakkındaki tercihinin değişmediğini, müzik, resim, sinema ve yan dallarının bir zevk meselesi olduğunu ifade ederek, "Sanat bir tercih ve zevk meselesidir; kendi tercihlerinizi zorla dayatamazsınız" ifadelerini kullandı.

tv100.com'da yayımlanan "Çağdaş sanılan gericiler" başlıklı yazısında kimsenin kendisine zorla bir şeyi dayatamayacağını vurgulayan Hacı Yakışıklı, "Bir Zeybek'in kollarını açması bana estetik bir güzellik sunarken bale bana estetikten çok uzak gelir" diyerek, "Kimsenin taptığına tapmak, yaptığını yapmak zorunda değilim!" ifadelerini kullandı.

İşte Hacı Yakışıklı'nın "Çağdaş Sanılan Gericiler" başlıklı yazısı: 

tv100 internet sitesindeki köşe yazım üzerine bazı gazeteler manşet attılar, bazı yazarlar da makale yazdılar.

Bir kısmını okudum, bazıları ahlâk seviyesini düşürse de ekseriyetle herkes kendi fikrini yazmıştı; ancak benim bu husustaki tercihim değişmedi.

Müzik, resim, sinema, tiyatro ve yan dalları zevk meselesidir.

Bir Zeybek'in kollarını açması bana estetik bir güzellik sunarken bale bana estetikten çok uzak gelir.

Sanat bir tercih ve zevk meselesidir; kendi tercihlerinizi zorla dayatamazsınız.

Allah'ın izniyle kimseden korkmam, zaten demirden korksaydık trene binmezdik.

İnandığım değerlerden de asla geri adım atmam.

Kimsenin taptığına tapmak, yaptığını yapmak zorunda değilim!

Tartışmayı severim, farklı fikirleri dinlemeyi severim.

Hiç katılmasam da “ufuk açıcı” konuşmalar yapanların bu yönüne hayranlıkla bakarım.

Delilerin (farklı düşünenlerin) elzem olduğuna inanırım.

Herkesin akıllı olduğu yer bana göre pek sıkıcıdır ve bizim bazen delilere ihtiyacımız vardır.

Bayılırım deli deli konuşanlara, çünkü çoğu aslında insan sevgisiyle doludur.

Ben baleyi sevmiyorum, sanat olarak görmüyorum. Devletimizin bunu desteklemesini de istemiyorum.

Bu benim şahsi fikrim ve talebim!

Farklı düşüncelere de saygı duyarım, ama “argümanları sağlam değilse" yine onlar gibi düşünmem.

Ben papyon takmayı da sevmiyorum!

Kabak tatlısı da yemem!

Zorla mı kardeşim?

“Ama efendim Osmanlı döneminde de papyon vardı” diyenler çıkacaktır.

Kaldı ki ömrü Osmanlı düşmanlığı ile geçmiş birçok kişi söz konusu “bale" olunca birdenbire Osmanlı sevdalısı kesildi. Maşallah hepsi de Osmanlı tarihi uzmanıymış.

Sanat ve zevkler kişiden kişiye değişir.

Ancak görüyorum ki dayatmacı zihniyet hiç değişmiyor.

Opera dinleyince çağdaş ve entelektüel olacaklarını zannedenler Aşık Veysel'i Ankara'ya almamıştı.

Opera dinlenir mi? Güzelse dinlenir. Bu sizi “çağdaş veya gerici" yapmaz!

Bale izlenir mi? Ben izlemem, hiç zevk almıyorum, estetikten uzak buluyorum. Seven varsa gitsin izlesin, birileri gibi önyargılarla kimseyi yaftalamıyorum.

SON SÖZ: Necip Fazıl Kısakürek'in muhteşem tanımı şudur: “Sanat, Allah'ı aramaktır.”

Kaynak: Medyatava Haber Merkezi
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin