Bakan Bilgin asgari ücret görüşmelerinin perde arkasını açıkladı! Sendikalar 8 bin liranın üzerine çıkmamamızı istedi!

Çalışma Bakanı Vedat Bilgin asgari ücret görüşmeleri hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Sendikaların "8 bin liranın çok üzerine çıkmayın" dediğini anlatan Bilgin, Toplu Sözleşmeleri işaret etti.

Google Haberlere Abone ol
Bakan Bilgin asgari ücret görüşmelerinin perde arkasını açıkladı! Sendikalar 8 bin liranın üzerine çıkmamamızı istedi!

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, katıldığı Haber Türk canlı yayında asgari ücret ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Görüşmeler sırasında işçi sendikaları başkanlarının kendisine, '8 bin liranın çok üzerinde çıkmayın' dediklerini açıkladı.

Bilgin, şöyle konuştu:

"Sendikalarımızla tek tek görüştük. Sendika başkanlarının taleplerini aldım. Bana gelen en önemli şey; Türkiye'de sendikacılığın bir anlamda eleştirmesi gerektiğinden bahsedeceğim. 'Siz 8 bin liranın ne kadar üzerinde asgari ücret verirseniz, o kadar zor durumda kalırız' dediler. 'Neden' dedim, 'Bizim toplu sözleşmelerde aldığımız ücreti aşmanızı istemiyoruz, toplu sözleşmeyi etkiler' dediler. Sendikalarımızın daha pazarlıkçı, aktif, netice alıcı söyleme sahip olmalarını ifade etmek için söylüyorum.

Konfederasyonlara da sesleniyorum burada; Türkiye'de en yüksek toplu sözleşme yaptıkları yerde 10 bin liranın üzerinde kaç işyerinde sözleşme yaptılar?

Bahsettiğiniz ücretler toplu sözleşmelerinizde var mı? Talep ettikleri asgari ücretle, yaptıkları toplu sözleşme ücretleri arasında böyle bir fark olmaz!"

'TÜRK-İŞ'İN DEĞERLENDİRMESİNİ DİKKATLE OKUDUM'

Ergun Bey'in açıklamalarını takip ediyorum. TÜRK-İŞ'in değerlendirmesini dikkatle okudum. Sendikaların 'çok iyi oldu, çok mutluyuz' diyebilmelerini beklemek çok kolay diyebilir. Zaman zaman söyleyebilirler. TÜRK-İŞ daha önce açlık sınırını 7 bin 785 lira olarak açıklamıştı. Rahmetli Kemal Tahir'in 'yürür gezer yalanlar' tabiri var. Sendikaların bu tür şeyleri, onların kendi taleplerini güçlendirmek olarak kabul edilebilir ama gerçeklik algısını tahrip eder. Bilimsel olmayan tespitler üzerine yapılmış çalışma. Kendi yüzlerine de söyledim bunları, onun için rahatlıkla söylüyorum. Onlara 'yaptığınız bu açıklamaların sizi bağlaması lazım' diyorum. Yoksulluk sınırı 25 bin lira olarak belirlemişler. "Sendika çalışanlarınızda kaç kişi var 25 bin bin lira?", bunu soruyorum kendilerine. Koca konfederasyonda bir kişi yok. Bu konfederasyonlara sendikalara yoksulluk sınırının altında ücretlerinizi belirlerken "sendikal kimliğinizle kendi pozisyonunuzu düşünüyor musunuz?" diye sormuyorum; şimdi sormuş oldum. Bu tabii çok ciddi sorun. Demek ki orada problem var. Onlar taleplerini güçlendirmek için böyle şeyler yapabiliyorlar. Ama kamuoyunun bunu böyle algılaması oldukça sorunlu oluyor. Kendi pozisyonlarını güçlendirmek için yaptıkları açıklamalar sorunu güçleştiriyor. Sadece TÜRK-İŞ'in değil birçok kurumun yaptığı bu tür çalışmaları bilimsel bulmuyorum. Bu gerçekliği tahrip ediyor.

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin