Türkiye'de film eleştirmeni deyince akla ilk gelen isim olan Atilla Dorsay, 17 Mart 1939'da İzmir'de doğdu. İlk sinema yazısını 1966'da yayımladı. Basında sinemayı kurumsallaştıran SABAH yazarının bu özel yaşını hep birlikte kutluyoruz..
Bu coğrafyada sinemaya ilgi duyan çoğu insanın yolu mutlaka
Attila Dorsay'la çakışmıştır. Bu bir tesadüf değil elbette. İflah
olmaz bir sinema tutkunu olarak, yazdığı kitaplarla, yaptığı
televizyon programlarıyla, katıldığı festivallerle, bilirkişi
olarak gazetelere verdiği demeçlerle Atilla Dorsay Türkiye'de
sinemayı takip edenlerin karşısına mutlaka sık sık çıkar. Dorsay'ın
Türkiye'nin sinema kültüründe tuttuğu önemi ne kadar anlatsak eksik
kalır. Sinema Yazarları Derneği'nin kurucu üyelerinden olan,
televizyonda yaptığı sinema programlarıyla hem klasikleri hem de
çağdaş sinemanın önemli örneklerini seyircilere sunan, haftalık
film eleştirisi okuma alışkanlığını yerleştiren biri o.
Gençliğinden itibaren Fransa'daki Yeni Dalga akımından Alfred
Hitchcock'un sinemasına, Yılmaz Güney'in filmlerine ve popüler
Hollywood filmlerine, sinema sanatının farklı yüzleri ve sinema
sanatından alınacak farklı zevkler Dorsay'ın yazılarıyla popüler
bilince yerleşti.
Aynı zamanda lokantalar, mimari yapılar ve şehir kültürü üzerine
yazdığı yazıları da var... Yıllar boyunca birlikte çalıştığı
dostlarının doğum günü tebriklerini bir araya getirirken Atilla
Dorsay'ın çok renkli kişiliğine bir kez daha tanık olduk.
Haşmet Babaoğlu (Yeni Yüzyıl'da editörü)
Filmleri kasmadan sevmeyi öğrettin
"Sevgili Atilla, doğum günün kutlu olsun... Şimdi tam da yeri
gelmişken içten teşekkürlerimi sunmak isterim.
Bir filmi kendimi kasmadan, tırnaklarımı kemirmeden, yönetmenini
sorguya çekmeden sevmeyi öğrenmemdeki katkın için...
Biliyor musun, en kötü filmlerde bile 'iyi' şeyler arayıp
buluyorsam, bunda yazılarının, eleştirilerinin, kitaplarının büyük
payı var..."
Murat Özer (Onursal Başkanı olduğu SİYAD'ın şimdiki başkanı)
Sinemaya âşık olmamın sebebi
"1980'lerin ilk yarısında okumaya başladım Atilla Dorsay'ı, kabaca
15 yaşımdan bu yana okuyorum denebilir.
O yıllarda onun yazılarını kesip biriktirerek sinema yazarlığı
hevesini kursağıma yerleştirdim.
Mesleğe başladığım 1990'dan itibaren de her zaman yanımda olduğunu
hissettirdi bana. 30 yıldır hayatımın merkezinde duran sinema
sanatına âşık olmamın başlıca müsebbibidir kendisi.
Teşekkürler Atilla Dorsay ve iyi seyirler!"
Hülya Uçansu (Arkadaşı, İstanbul Film Festivali eski yöneticisi)
Dorsay'da tutku, ve süreklilik var
"Atilla Dorsay'la Türk Sinematek Derneği'nde çalışmaya başladığım
1975 yılında tanıştım. İki sinema sevdalısı olarak pek çok
etkinlikte birlikte çalışma ayrıcalığına sahip oldum.
Ülkemizde 'sinema eleştirmenliği' gibi zor bir kavramı, tutku,
sabır ve süreklilikle bir ömür boyu verdiği emeklerin sonucunda,
saygın bir mesleğe dönüştürmeyi başaran kişi odur. Ne mutlu ona ki
SİYAD'ı kendi yetiştirdiği gençlerin aynı coşkuyla daha da ileriye
taşıyabildiğine tanık oluyor.
Sevgili Atilla... 70. yaşını en iyi dileklerimle kutluyor, sinema
ile dolu daha nice yIllar diliyorum. "
Derviş Zaim (Yönetmen)
Sinema yazarlığını kurumsallaştırdı
"Atilla Bey Türkiye'de sinema yazarlığının kurumsallaşmasında büyük
katkısı olmuş bir isim. Bu yönüyle de anılacaktır."
Reha Erdem (Yönetmen)
İyi ki varmış! "Atilla Dorsay... İyi ki varmış."
Doğan Hızlan (Dostu ve okuyucusu)
Türk sineması ona borçlu
"Bugün bilinçli, bilgili, neyi neden seyrettiğini bilen bir bir
sinema seyircisi varsa, film festivallerinde salonlar doluyorsa,
Türk filmleri kapalı gişe oynayabiliyorsa, biz bunları Atilla
Dorsay'a borçluyuz. Sevgili ve ebedi dostumu kutlarım." (Hürriyet
arşivinden)
Uğur Vardan (SİYAD eski yönetiminden meslektaşı)
Onun yeri her zaman ayrıdır
"Bu meslekte herkesin yolu Dorsay'ın yazılarından bir şekilde
geçer.
Üniversite yıllarımda bu mesleğe ilgi duyduysam onun yazıları
sayesinde olmuştur.
Çünkü o kadar sade ve kavrayıcı bir üslubu vardı ki, genç bir insan
olarak sizde de yazma hevesi doğuruyordu.
Bugün birçok filmde zıt görüşleri savunur, birçok filme farklı
yaklaşırız.
Ama yine de onu okumadan edemem. Nice nice 70'lere
dileğimle..."
Ahmet Örs (SABAH'ta çalışma arkadaşı)
O bir restoran eleştirmeni...
"Yeme içme alanında da eleştirmenlerin en kıdemlisidir o.
Restoran eleştirmenliğinin bilinmediği bir dönemde İstanbul
lokantalarını tanıttığı yazıları Türkiye'de bir ilk.
Yaşam kültürü konusunda kaleme aldığı çok sayıda yazıları yine onun
eleştirel yaklaşımını yansıtır. Doğruyla yanlış arasındaki ayrıma
kafa yormayan toplumumuza yol gösterdi. Dorsay gibi gözünden hiçbir
ayrıntı kaçmayan bir erkekle bunca yıl birlikte yaşamak eşi Leman
hanım açısından herhalde kolay olmasa gerek!"
Alin Taşçıyan (Birlikte program yaptığı meslektaşı)
Film tartışmayı ondan öğrendik
"İyi ki doğdunuz Atilla Bey! İyi ki varsınız! İyi ki sinema
yazıyorsunuz! Sayenizde iki kuşak sinemanın ne olduğunu anladı.
Film eleştirisi okumayı, sinema tartışmayı öğrendi.
Sayenizde bir heves, bir tutkuya dönüştü. Sayenizde bir uğraşı bir
mesleğe dönüştü.
Doğumgünü pastanızın mumlarını üflerken artık sadece kendiniz için
bir şeyler dileyin, bizim için daha fazlasını yapmanıza olanak
yok.
Nice güzel yıllara, güzel filmlere!"
www.sabah.com.tr