Hey çocuklar! Ben bir kitap yazdım
Kitabımı en nihayet geçen Pazar günü bitirdim Kendimi berbat
hissediyorum!
Onbir aydır üzerinde çalışıyordum.
Kitap bitince üzerimden büyük bir ağırlık kalkacak, ferahlayacağım
sanmıştım. Tam tersi oldu.
Kendimi yenik, yorgun, moralsiz, karamsar ve umutsuz
hissediyorum.
Ya kötü yazmışsam?
Yazmaya geçen 4 Mayıs'ta kalp krizi geçirip dört dakika "öldükten"
birkaç saat sonra Amerikan Hastanesi'ndeki yoğun bakımda
başlamıştım. Ameliyathaneden saat sabah beş sularında çıktım.
Hemşireden kağıt ve tükenmez kalem istedim. Yazmaya başladığımda
saat 10.00 olmamıştı.
Genelde bu kadar hevesli ve çalışkan değilim, aslında.
Tembelim.
Ama beni arkamdan bir şeyler itiyordu. Onbir ay boyunca bir ses
"Hadi, acele et, sallanma" diye fısıldayıp durdu.
Sanki nasıl olduğunu anlatmam için kalbim durmuştu. Sanki ölümün
nasıl olduğunu anlatma görevini bana hayatın editörü vermişti.
Yatakta bir o yana bir bu yana dönüyorum. Huzurum iyice kaçtı.
Ya kötü ise? Ya kitap beğenilmez ve satmazsa?
Kendimi takma sakal ve siyah gözlüklerle tebdil-i kıyafet kitapçı
kitapçı dolaşarak kitaplarımı satın alırken hayal ediyorum.
"Kendi kitaplarını satın alan manyak gene geldi" diye fısıldıyor
Akmerkez'deki Remzi Kitabevi'nde kasada duran kız arkadaşına, ben
kredi kartı slipi imzalarken. Duyduğumu belli etmemeye çalışıyorum.
Gelecek defa tesettür takmalıyım.
Geçici bir çılgınlık anında kitabı basmayı kabul eden Doğan
Kitapçılık Genel Müdürü Mehmet Yaşin, yirmibirinci aramamda
telefona çıkıyor.
"3.000 adet basmıştık, 500'ü gitti" diyor soruma cevap olarak.
"E fena diyorum" diyorum terlemeye başlayarak, "6 ayda altıda
birini satmışsınız".
"150 tanesini eleştirmenlere, televizyonlara, köşe yazarlarına
falan bedava dağıttık" diye devam ediyor Yaşin anormal sakin bir
sesle. "Yüzünü de sana yollamıştık. Düşünürsen
hatırlayacaksın.".
Kısa bir sessizlik oluyor. Söylemek ile söylememek arasında
kararsız olduğu bir şey varmış gibi. Sonra ekliyor "100 tane de
Edebiyat Fakültesi'nden aldırttılar, ders kitabı olarak. 'Kitap
nasıl yazılmaz' diye bir kursları varmış."
İkinci bir sessizlik. "Kesin konuşmak için erken," dedi. "Ama
Ural-Altay dillerinde en az satan kitabı yazmış olabilirsin.
Diyalektler dahil."
Arrrggghhh! Aiiiiiiiiiii! Hayır! İmdaaaaaat!
Acaba bir daha gözden mi geçirsem?
Acaba matbaaya gitmeden önce kitabı geri mi alsam?
Acaba intihar mı etsem?
Hayır! İmdaaaaaat!
ARRGGGHH! Aİİİİİİİİİİİİİ!HAYIR İMDAAAAAAT! METİN MÜNİR´İN KİTAP ACISI
Sabah yazarı Metin Münir 11 aydır emek verdiği kitabını bitirdi ve bunu "Çocuklar ben bir kitap yazdım" başlığıyla duyurdu. Kitap hazırlıkları için Münir´in söylediklerinden kısa bir alıntı, gerisi ise ayrıntılarda. "Arrrggghhh! Aiiiiiiiiiii! Hayır! İmdaaaaaat!AcabArrrggghhh! Aiiiiiiiiiii! Hayır! İmdaaaaaat!a bir daha gözden mi geçirsem? Acaba matbaaya gitmeden önce kitabı geri mi alsam? Acaba intihar mı etsem? Hayır! İmdaaaaaat!"
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin