ARRGGGHH! Aİİİİİİİİİİİİİ!HAYIR İMDAAAAAAT! METİN MÜNİR´İN KİTAP ACISI

Sabah yazarı Metin Münir 11 aydır emek verdiği kitabını bitirdi ve bunu "Çocuklar ben bir kitap yazdım" başlığıyla duyurdu. Kitap hazırlıkları için Münir´in söylediklerinden kısa bir alıntı, gerisi ise ayrıntılarda. "Arrrggghhh! Aiiiiiiiiiii! Hayır! İmdaaaaaat!AcabArrrggghhh! Aiiiiiiiiiii! Hayır! İmdaaaaaat!a bir daha gözden mi geçirsem? Acaba matbaaya gitmeden önce kitabı geri mi alsam? Acaba intihar mı etsem? Hayır! İmdaaaaaat!"

Google Haberlere Abone ol
ARRGGGHH! Aİİİİİİİİİİİİİ!HAYIR İMDAAAAAAT! METİN MÜNİR´İN KİTAP ACISI

Hey çocuklar! Ben bir kitap yazdım



Kitabımı en nihayet geçen Pazar günü bitirdim Kendimi berbat hissediyorum!



Onbir aydır üzerinde çalışıyordum.



Kitap bitince üzerimden büyük bir ağırlık kalkacak, ferahlayacağım sanmıştım. Tam tersi oldu.



Kendimi yenik, yorgun, moralsiz, karamsar ve umutsuz hissediyorum.



Ya kötü yazmışsam?



Yazmaya geçen 4 Mayıs'ta kalp krizi geçirip dört dakika "öldükten" birkaç saat sonra Amerikan Hastanesi'ndeki yoğun bakımda başlamıştım. Ameliyathaneden saat sabah beş sularında çıktım. Hemşireden kağıt ve tükenmez kalem istedim. Yazmaya başladığımda saat 10.00 olmamıştı.



Genelde bu kadar hevesli ve çalışkan değilim, aslında. Tembelim.



Ama beni arkamdan bir şeyler itiyordu. Onbir ay boyunca bir ses "Hadi, acele et, sallanma" diye fısıldayıp durdu.



Sanki nasıl olduğunu anlatmam için kalbim durmuştu. Sanki ölümün nasıl olduğunu anlatma görevini bana hayatın editörü vermişti.



Yatakta bir o yana bir bu yana dönüyorum. Huzurum iyice kaçtı.



Ya kötü ise? Ya kitap beğenilmez ve satmazsa?



Kendimi takma sakal ve siyah gözlüklerle tebdil-i kıyafet kitapçı kitapçı dolaşarak kitaplarımı satın alırken hayal ediyorum.



"Kendi kitaplarını satın alan manyak gene geldi" diye fısıldıyor Akmerkez'deki Remzi Kitabevi'nde kasada duran kız arkadaşına, ben kredi kartı slipi imzalarken. Duyduğumu belli etmemeye çalışıyorum. Gelecek defa tesettür takmalıyım.



Geçici bir çılgınlık anında kitabı basmayı kabul eden Doğan Kitapçılık Genel Müdürü Mehmet Yaşin, yirmibirinci aramamda telefona çıkıyor.



"3.000 adet basmıştık, 500'ü gitti" diyor soruma cevap olarak.



"E fena diyorum" diyorum terlemeye başlayarak, "6 ayda altıda birini satmışsınız".



"150 tanesini eleştirmenlere, televizyonlara, köşe yazarlarına falan bedava dağıttık" diye devam ediyor Yaşin anormal sakin bir sesle. "Yüzünü de sana yollamıştık. Düşünürsen hatırlayacaksın.".



Kısa bir sessizlik oluyor. Söylemek ile söylememek arasında kararsız olduğu bir şey varmış gibi. Sonra ekliyor "100 tane de Edebiyat Fakültesi'nden aldırttılar, ders kitabı olarak. 'Kitap nasıl yazılmaz' diye bir kursları varmış."



İkinci bir sessizlik. "Kesin konuşmak için erken," dedi. "Ama Ural-Altay dillerinde en az satan kitabı yazmış olabilirsin. Diyalektler dahil."



Arrrggghhh! Aiiiiiiiiiii! Hayır! İmdaaaaaat!



Acaba bir daha gözden mi geçirsem?



Acaba matbaaya gitmeden önce kitabı geri mi alsam?



Acaba intihar mı etsem?



Hayır! İmdaaaaaat!

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin