[Editörün Notu] Sizi arka kapak güzeli de kurtaramaz
Az gittik uz gittik, dere tepe düz gittik ve nihayet yazılı basının
en önemli konusuna vakıf olduk. Meğer yazılı basının sorunları
üzerine çok şeyler yazıp çizmeye gerek yokmuş. İşin sırrı, en
azından sırlarından biri, yine bir Türk gazeteciliği dehasında (!)
gizliymiş. Arka kapak güzeli diye anılan fotoğrafların kullanılması
ne kadar da önemliymiş (!) meğer.
Tartışma, Cumhuriyet gazetesinin geçen hafta ‘arka kapak güzeli’ni
yeniden keşfiyle alevlendi gibi görünüyor. Fakat medya dünyasını
yakından bilenler, bu tartışmanın öteden beri var olduğunu ve son
günlerde içten içe yeni bir tartışma konusu olduğunu bilir.
Akşam Gazetesi’nin yeni Genel Yayın Yönetmeni Nurcan Akad,
Hürriyet’ten ayrıldıktan sonra iddialı bir yola girdi. Daha ciddi
bir gazete yapma iddiasıyla yola çıkan Akad, daha serinkanlı bir
gazete öneriyordu. Ne var ki Akşam, diğer otuz küsur gazeteden
farklı bir çizgiye de oturmuyordu. Reklam filmleri çekildi,
röportajlar yapıldı. Burada serdedilen en yeni fikirlerden biri
Akad’ın arka kapak güzeli düşüncesine karşı çıkmasıydı. Bunun, bazı
gazetecileri kızdırdığı belliydi...
Geçen hafta Cumhuriyet arka kapak güzeli kullanınca Hürriyet’ten
büyük bir destek geldi. Önce konu haber yapıldı. Hürriyet konuyu
haber yapmış; ama ne imtiyaz sahibi İlhan Selçuk’a ulaşabilmiş ne
de yayın yönetmeni İbrahim Yıldız’a.
31 Mart’ta Yıldız, ‘Medyanın tutumu’ başlıklı bir yazı kaleme aldı
ve arka sayfa güzeli uygulamasını savundu. İlginç bir delil
getiriyordu Yıldız. İlk güzellik yarışmasını Cumhuriyet’in
düzenlediğini ve Keriman Halis’in daha sonra dünya güzeli
seçildiğini ifade etti.
Hürriyet bu; haberin peşini bırakır mı hiç? Direkt alamadığı
Yıldız’ın açıklamasını köşesinden alıntı yaparak kendi sütunlarına
taşıdı. Hürriyet’in haberine göre Cumhuriyet ‘tarihî karar’a imza
atıyordu. Ne tarihî karar ama! Cumhuriyet’e yıllarca gönül vermiş
okur için sanırım Hürriyet’in haberi, 1 Nisan şakasını
anımsatıyordu...
İşte böyle sevgili okur; dünya ve ülke gündemi ne olursa olsun, biz
gazeteciler bambaşka konuları tartışabiliyoruz. Tartıştıklarımız da
bir şeye değse bari. Dünya medyasının belli disiplinlere
kavuşturduğu konulara nefes tüketmek, bu mesleğe gönül verenleri
yoruyor hatta üzüyor olmalı. Çünkü hangi gazete ya da dergiler bu
tür fotoğraflar basar, bunu herkes bilir...
Sorun şu: Siz kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz? Siz kendinizi
tabloid gazete olarak görüyorsanız, sansasyonel yayıncılığı
referans gazeteciliğe tercih ediyorsanız, ülkenin en iyi ya da
ciddi gazetesi olma gibi iddialar taşımıyorsanız, önemli değil; ne
isterseniz onu basın. Hem ‘objektif haberciliğimiz tarihe ışık
tutuyor’ diye müthiş iddialarda bulunacaksın hem de kurtuluşu arka
kapak güzelinden bekleyeceksin...
Medyanın sorunlarını tartışırken daha kuşatıcı bir nazar ve daha
derin bir analize ihtiyaç var. Toplam kalitedeki düşüklük, tekil
çabaları da olumsuz etkiliyor. Hemen herkes medyaya karşı güven
bunalımı yaşandığını söylüyor. Madem durum bu kadar aşikar, o zaman
medya, bu sorunu çözecek çaplı projeler üretmek hatta bunları
uygulamaya geçirmek zorunda.
‘Arka kapak güzeli yayınlasan n’olur, yayınlamasan n’olur?’ Zaten
iş çığrından çıkmış bir kere. Arka kapaktan taşmış, ön kapak
güzelleri işgal etmiş gazeteleri. Bakmayın şu sıralar savaş
nedeniyle mankenlerin birinci sayfa istilasına ara verildi; ama
emin olun savaş azıcık ara versin boy boy fotoğraflar yeniden
gündeme gelecek. Belki Irak’ın istilası kadar tehlikeli bir durum
var ortada; ama kimin umurunda.
Yayın kimliklerinde bunalım var; onu aydınlığa kavuşturmak
gerekiyor. Kültür Bakanı Erkan Mumcu’nun Meclis kürsüsünden
Cumhuriyet ve Hürriyet’i Pravda’ya benzettiğini Yıldız’ın
yazısından öğrendim. Hürriyet’i neden Pravda’ya benzetmiş
anlayamadım; fakat Cumhuriyet’i tahmin etmek zor değil. Yine de
Meclis zabıtlarına bu tür ifadelerin geçmesi hoş bir olay
değil.
Fakat şu bir gerçek ki, bu tür polemikler, gazetelerdeki kimlik
bunalımından kaynaklanıyor. Siz kendinizi iyi tanımlamayınca
başkası sizi bir şeylere benzetmeye kalkışır. İşte o zaman sizi
‘arka kapak güzeli’ de kurtaramaz ‘ön kapak güzeli’ de...
Evet,Tony Blair Zaman için yazdı
Geçen hafta Zaman’da yer alan bir yazı, herkesin dikkatini çekmiş
olsa gerek ki hafta boyunca sorulara muhatap olduk. Yazıda yer alan
imza İngiltere Başbakanı Tony Blair’e aitti. Sadece Zaman’da
neşredilen makalenin sunumunda ‘Blair Zaman için yazdı’ ifadesi yer
alıyordu. Bu tanıtım, bazı gazetelerin çığırtkan edasıyla değil
Zaman’a yakışır zarafette yapılıyordu. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın
Wall Street Journal’da yazısı neşredilmişti. Savaş gibi kritik bir
gündem yoğunluğunda İngiltere Başbakanı Blair de Zaman’a
yazıyordu.
İngiliz yetkililer, Zaman ile irtibat kurarak ‘Sayın başbakan
Türkiye’de sadece Zaman’da yayınlanmak üzere bir yazı vermek
istiyor, yayınlar mısınız?’ diye sordular. Bizce hiçbir mahzuru
yoktu; çünkü Yorum sayfamızı değişik düşüncelerin özgürce ifade
edildiği bir platform haline getirmiştik. Ayrıca Zaman’ın ana
çizgisi ve hedefi REFERANS GAZETE olmaktı. Elbette savaşın içindeki
bir devletin başbakanının yazısı tarihe ışık tutacak mahiyette ve
önemdeydi.
Ve 30 Mart günü Zaman’da Blair’in yazısı neşredildi. Zaman okumayan
kişiler, bu yazıdan dolaylı bir şekilde haberdar olabildi.
Zaman, savaşın başından beri sürdürdüğü ilkeli ve objektif yayın
gereği Irak büyükelçisinden de bir yazı alarak aynı gün aynı
sayfada iki makale yayınlamış oldu.
İngiliz yetkililere teşekkür ederim ve umarım ki onların gördüğü
objektif yayıncılığımız, önyargıların esiri olmuş
meslektaşlarımızca da bir an önce fark edilir...
Washington Post neden Zaman’ı referans gösterdi?
Washington temsilcimiz Ali Aslan’ın geçenlerde yaptığı bir röportaj
Washington Post tarafından iktibas edildi. Alıntı yapıldığını bir
üst düzey yetkiliden öğrenen Ali, eve gider gitmez bakıyor ki
dünyaca ünlü gazete, Türkiye–ABD ilişkilerini çok iyi analiz eden
bir röportajı şanına yakışır bir şekilde değerlendirmiş.
Merak bu ya; bizim Ali, Post’ta bir küçük araştırma yapmış.
Zaman’dan başka alıntı var mı diye bakıyormuş. Karşısına, Post’un
24 Mart’ta yapılmış şöyle bir anonsu çıkmış. Irak Savaşı için daha
geniş bilgi almak istiyorsanız şu güvenilir linklere bakınız. Link
listesinin başında da Zaman’ın İngilizce versiyonu var.
Amerikan MSNBC televizyonu da Irak Savaşı’yla ilgili gelişmelerin
dış basında nasıl verildiğini konu alan ‘Listening Post’ adlı
bölümünde Zaman’ın İngilizce web sitesini göstererek, buradaki bir
haberden alıntı yaptı.
Bu vesileyle İngilizce Zaman’a emek veren arkadaşlarımı kutluyor,
çalışmalarında başarılar diliyorum...
ARKA KAPAK GÜZELİ YAYINLASAN N´OLUR YAYINLAMASAN N´OLUR
Akşam gazetesinin arka kapak güzelinden vazgeçmesine rağmen, Cumhuriyet´in kullanmaya başlaması sansasyon yarattı. Zaman gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı´ya göre iş çığırından çıkmış bir kere: ´Arka kapaktan taşmış, ön kapak güzelleri işgal etmiş gazeteleri.´
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin