Anne babalar dikkat: Okul çağındaki çocuğunuza sakın böyle davranmayın. Özgüveni yerle bir olabilir. Uzman isimden önemli öneriler geldi

Okulların açılmasıyla birlikte anne ve babalara düşen sorumluluk arttı. Okul çağındaki çocuğunuza davranış şekliniz oldukça önem taşıyor. Davranış biçiminiz çocuğunuzu olumsuz etkileyebilir. Kişisel Gelişim Uzmanı Turhan Güldaş, konu hakkında tavsiyelerde bulundu

Google Haberlere Abone ol
Anne babalar dikkat: Okul çağındaki çocuğunuza sakın böyle davranmayın. Özgüveni yerle bir olabilir. Uzman isimden önemli öneriler geldi

Tatil bitti, okullar açıldı ve yeni eğitim yılı başladı. Sadece öğrencileri değil velileri de okula dönüş heyecanı ve stresi sardı. Kişisel Gelişim Uzmanı Turhan Güldaş anne babalara yönelik tavsiyelerini 8 maddede sıraladı.

1-Çocuğunuzun gardiyanı değil danışmanı olun

Çocuklarımız en değerli varlıklarımız. Gelişmiş toplum iyi yetişmiş bireylerle mümkün. Ancak unutulmamalı ki yetişmiş bireyler sadece sınavlarda başarılı olabilenlerden ibaret değildir. Özgüvenli, vicdanlı, dürüst, çalışkan bireyler kendi içinde bulundukları toplumları da yukarı çekerler.

Okul çağındaki çocuklarımızın anne babaları olarak bizlere düşen en önemli görev ise onlara bu evrensel insani değerleri aşılamaktır. Bunun için de özellikle okul döneminde çocukların gardiyanı değil danışmanı olmak gerekiyor.

Çocuklarımıza sürekli ders çalışmak konusunda baskı yapmamız onları bizden uzaklaştırabilir ve kişilik gelişimlerinin de kontrolümüz dışına çıkmasına sebep olabilir.

2-Başka çocuklarla kıyaslama yapmayın

Yetişkinler gibi çocuklar da birer bireydir ve her bireyin farklılıkları vardır. Hayat bu farklılıklardan oluşan renklerle güzeldir.

Çocuğumuzu başkalarının özellikleriyle kıyaslamamız ona bir şey kazandırmaz tam tersine özgüven kaybettirir. Bir çocuğun sporda, bir diğerinin sanatta yeteneği olabilir.

Başka bir çocuk matematik dersinde başarılı olabilirken, sizin çocuğunuzun sosyal dersi daha iyi olabilir. Nasıl ki her birimiz kendi yaşıtlarımıza göre aynı özelliklere sahip değiliz, çocuklarımızın da farklılıklarına saygı duymalıyız.

Çocuklarınızın iyi geleceğe, başarılı bir kariyere sahip olmasını istiyorsanız onları kendisiyle barışık ve özgüvenli bireyler olarak yetiştirmelisiniz. Bu da onu başkalarıyla kıyaslayarak olamaz.

3-Çocuğunuzun hayal kurmasına izin verin

Her başarılı sonuç hayal kurmakla başlar. Çocuğunuzun hayal kurmasına izin verin, çünkü bu onun yaratıcılığı geliştirecektir. Hayatın hangi alanında olursa olsun kurduğu hayallere dönük küçümseyici, örseleyici veya alaycı yaklaşımlar zamanla onun kendini her konuda yetersiz görmesine sebebiyet verebilir.

İnsanlık tarihindeki büyük yeniliklerin her birinin onu gerçekleştirenin hayal kurmasıyla başladığını unutmayın. Günümüzün gelişen teknolojilerinde ise yaratıcılık giderek daha büyük önem kazanıyor.

Artık ortaokul ve lise çağındaki çocukların bile global değerde bilgisayar oyunları geliştirebildiği bir çağın içindeyiz. Çocuğunuzun ilgi duyduğu alanda hayaller kurmasına izin verirseniz o hayallerin sizin hayal bile edemeyeceğiniz başarılı sonuçları olabilir.

4-Okul döneminde rutinler oluşturun

Eylül ortasından Haziran ayı ortasına kadar devam eden eğitim yılında çocuğunuzun zamanını iyi planlamasına yardımcı olup ona bu konuda rehberlik edin.

Günün hangi saat aralığında ödev yapması gerektiğini, hangi saatlerde arkadaşlarıyla vakit geçirmesi gerektiğini onunla aylık veya haftalık olarak konuşup kendisinin bunu planlamasını sağlayın.

Bu konuda baskıcı bir tutum yerine ona kendi sorumluluklarının bilinciyle hareket etmesi gerektiğini ve bunu iyi bir planlamayla yapabileceğini anlatarak gerçekleştirmesini sağlayın.

 

5-Sınav kazansın diye çocuğunuzu kaybetmeyin

Eğitim sisteminde sınav öğrencinin geleceğine yön veren çok önemli bir unsur. Ancak tamamen sınavlara odaklı bir şekilde çocuğunuza baskı yapmak onun üzerinde olumsuz etkiler doğurabilir.

Sınav kazansın diye uğraşırken çocuğunuzun hayatın diğer alanlarından ve sizden kopmasına neden olabilirsiniz. İyi bir çocuk gelişimi ancak fiziksel ve zihinsel sağlığın bütünüyle olabilir. Sadece ders çalışmaya odaklı bir yaşama zorlamaktansa spor yapmaya ve yeterince sosyal etkinliklere yönlendirmek de son derece önemlidir.

Daha sağlıklı bir beyin ve beden için çocuğunuzu spor yapmaya teşvik edin. Sınav korkusuyla büyüyen çocukların sınavlar sırasında aşırı baskı ve stresten bildiklerini bile unuttuğu bir gerçektir.

Korku her alanda gelişimin el frenidir ve korkunun panzehiri bilgidir. Zamanında ve düzenli çalışan bir çocuk hem sınav korkusunu minimuma indirir hem de hayatın diğer alanlarındaki gelişimini sürdürebilir.

6-Çocuğunuzu takdir edin

Takdir edilen çocuğun olumlu davranışlarının pekiştiğini unutmayın. Hiçbirimiz mükemmel değiliz ve iyi yapabildiğimiz şeylerin yanında yapamadıklarımız da var. Çocuğunuzun onda gördüğünüz olumlu davranış ve hareketlerini takdir ettiğinizi sözlü olarak mutlaka belirtin. 

Unutmayın sürekli hatalarından veya yanlışlarından bahsettiğiniz çocuk zamanla sizden uzaklaşacaktır. Bu da zamanla hatalarını sizden gizlemesine sebep olabilir. Aileden gizlenen hatalar ise her zaman çok daha kötü sonuçlar doğurmaya adaydır.

7-Çocuğunuzu dinleyin

Sürekli çocuğunuzu uyaran, öğüt veren veya yol gösteren bir figür olmaktansa onunla arkadaş olmaya çalışın. Bunun yolu da çocuğunuzu dinlemekten geçer. Siz dinlediğinizde çocuğunuz anlatacaktır.

Ona değer verdiğinizi onu dinleyerek gösterebilirsiniz. Kendisini değerli hisseden çocuk size daha çok yaklaşacak ve sizin hoşlanmayacağınız davranış ve hareketlerden kendiliğinden uzaklaşacaktır.

Çocuğunuz bir şey anlatırken onun sözünü kesmemeye çalışın ve sonuna kadar dinleyin. Kendi söyleyeceklerinizi sabırla en sona saklayın.

Kendi tavsiyelerinizi üst perdeden bir tonla veya emir veren bir yaklaşım yerine daha arkadaşça bir şekilde “bana sorarsan şöyle yapsan daha iyi olabilir” veya “ben bu durumda senin yerinde olsam…’ gibi kelimelerle başlayabilirsiniz.

8-Küçük hedefler koymasını öğretin

Modern çağın getirdiği teknolojik yeniliklerle birlikte çocuklarda da eskiye göre değişimler gözleniyor. Her şeyin çok hızlı tüketildiği bu çağda çocukların odaklanma süresi de kısalmış durumda.

Nasıl ki çok uzun videolar onlara sıkıcı geliyorsa, uzun vadeli hedefler de motive edici olmaktan uzak oluyor.

Bu yüzden çocuğunuzu küçük ve kısa vadeli hedeflere yöneltmek çok daha sonuç verici olabiliyor. Unutmayın küçük küçük hedeflerden büyük hedeflere ulaşabilir.

Geleceğimiz olan çocuklarımıza şimdiden başarılı, mutlu, hayallerinin peşinden koşabilecekleri ve yeteneklerini keşfedebilecekleri güzel bir eğitim-öğretim yılı diliyorum.

Kaynak: Medyatava Haber Merkezi
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin