Hoşgörüsüzlük, şiddet ve namus cinayetinin öne çıktığı, sinemacıların bu kavramlara karşı tavır aldığı filmlerle dolu 44. Antalya Altın Portakal Film Festivali'ne "dayak gölgesi" düştü. Festival Başkanı, Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı (TÜRSAK) Yönetim Kurulu Başkanı Engin Yiğitgil, 23 Ekim akşamı, çok sayıda kişinin önünde, Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin iletişim danışmanlığını yapan Bir İletişim'in ortağı ve yöneticisi Nimet Demir'e saldırdı.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'in araya girmesi ve Yiğitgil'in özür dilemesi üzerine, festivalin gidişatına zarar vermekten ve olayı "uluslararası platforma yansıyacak bir skandal"a dönüştürmekten kaçınan Demir, şikâyetçi olup olmama kararını festival sonuna ertelediğini söyledi. Olayın komplo olduğunu iddia eden Yiğitgil ise konuyla ilgili yorum yapmaktan kaçındı ve basın yoluyla tehdit edildiğini ileri sürdü.
Güvenlik görevlileri attı
Demir, organizasyonla ilgili sorunlar nedeniyle Yiğitgil'le
konuşmak istediğini, kabul etmeyince ısrarla yolundan
çekilmediğini, bunun üzerine Yiğitgil'in kendisine sözlü ve
fiziksel şiddet uyguladığını söyledi. Çok sayıda tanığın önünde
Yiğitgil, şahsına ve ekibine küfürler yağdırdığı Demir'i önce iki
güvenlik güvenlisi aracılığıyla Antalya Kültür Merkezi fuayesinden
attırmak istedi. Demir, karşı koymaması üzerine görevliler
tarafından bırakıldı.
Sakinleşmek ve su içmek için ofis bölümüne doğru giden Demir'in
peşinden koşarak koridorda yumruklayan ve tekmeleyen Yiğitgil'i,
Antalya Kültür ve Sanat Vakfı (AKSAV) Başkanı Erol İşbilir ile
ofisteki diğer görevliler engelledi. Demir aldığı darbelere karşın
saldırıda önemli bir fiziksel zarar görmedi, ancak "travma sonrası
stres" tanısıyla rapor aldı.
'Üzeri kapatılırsa tekrar edebilir'
Saldırıdan bir gün sonra Yiğitgil, Demir'e çiçek gönderdi ve yanına giderek özür diledi. Özrü kabul etmeyen Demir "Benim için önemli olan dava açmak, mahkemelere gitmek gibi şeyler değil. Bu olayın insanların ve onun vicdanında cezalandırılmasını istiyorum. Eğer ertesi gün içtenlikli tavır görseydim farklı düşünürdüm. Hem kadın, hem insan, hem profesyonel kimliğimle aşağılandım. Bu kadar denetimsiz bir şiddet, üzeri kapatılırsa tekrar edebilir" dedi.
'Sen kim oluyorsun?'
Demir, gün içinde önce kendisiyle telefonda tartışan, daha sonra
Bir İletişim çalışanlarıyla sürtüşme yaşayan Yiğitgil ile görüşmeye
gittikten sonra yaşadığı saldırıyı şöyle anlattı:
"'Sen kim oluyorsun da benimle konuşacaksın, alın bu kadını
buradan' gibi sözler sarf etti. 'Ben Festival Başkanı'yım' diye
bağırıyordu. 'Festival Başkanı olabilirsiniz ama burası babanızın
malı değil, Altın Portakal Film Festivali' dedim. Gitmeye
çalışıyordu, bir adım ileri, bir adım geri atarak gitmesine engel
oldum. 'Atın bu kadını dışarı' diye bağırıyordu. Güvenlik
görevlileri geldi. 'Kimse dokunmasın bana. Güvenlik görevlilerini
ilgilendirecek hiçbir şey yapmıyorum' dedim. 'Siz kabalığı
terbiyesizlik boyutuna getirdiniz, bunu yapamazsınız' diyordum.
'Ayaklarım yerden kesildi'
Çok da kaba davranmadılar, ama bir ara ayaklarımın yerden kesildiğini hissettim. Çok gururum kırıldı. Ellerim titremeye başlamıştı. Kendimi çok aşağılanmış ve yalnız hissediyordum. Ofis bölümünde bizim kullandığımız bir oda var. Arkadaşlarımın orada bulunacağını düşündüm. Yoktular. Erol Bey'i gördüm, telefonda konuşuyordu. Ondan su istedim. 'Siz odaya geçin' dedi, çay ocağına yöneldi.
'Tekme ve yumrukla saldırdı'
Daha odaya varmamıştım ki, koridora açılan bir kapıdan Engin Bey'in inanılmaz çığlıklar atarak, bağırarak, yumruk savurarak bana doğru geldiğini gördüm. Çok korktum. Kendisini kaybetti. Bir yandan ağır küfürler ederken tekme ve yumruklarla saldırdı. Kaçacak bir yer yoktu. Saldırı sırasında çığlıklar atıyordu. Kimse yoktu o anda yanımda. Ben Erol Bey diye hatırlıyordum, ama güvenlik şefi arkadan sarılarak durdurmaya çalışmış.
'Belden aşağı küfürler'
Bir anda koridora insanlar doldu. Odadakiler de beni içeri çekti. İnanılmaz hakaretler, küfürler geliyordu. Tekrar etmekte zorlanıyordum. Anneme, bana, benimle çalışan kızlara belden aşağı küfürler yağdırıyordu. Beni arabaya bindirip oradan götürdüler."
'Yiğitgil'e iğne yapıldı'
Yiğitgil, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Türel'in hatırı için özür dilediğini, saldırıda bulunmadığını ve iddiaların komplo olduğunu öne sürdü. Olayı "iş ortamı stresi" olarak yorumlayan AKSAV Başkanı Erol İşbilir ise şöyle konuştu: "Olay doğrudur. Yiğitgil'i fiziksel olarak engelledim, önüne geçtim. Kişisel bir saldırı vardı. Küfürler benden sonra, zaten bana da küfür var, ne kadar insan varsa herkese var. Engin Yiğitgil kendisinde değildi, iğne yapıldı."
MİLLİYET