* İki yeni projeyle ekrandasınız...
Evet. ‘Huzurum Kalmadı ’yı TNT’ye yapıyoruz. Güzel bir komedi
dizisi oluyor. ‘5’er Beşer’ de bir komedi programı. Format gereği
çok özgür bir alana sahibim orada. Seyircinin de katılımının olduğu
interaktif bir program. Yüzde 60 metine bağlı kalıyoruz, yüzde 40
doğaçlama yapıyoruz. Benim özellikle yüzde 50 işime yarıyor metin.
Çok yenilikçi, çok başka bir şey oldu. Her hafta üstüne koyarak
devam edeceğiz.
* Nasıl karakterleri canlandırıyorsunuz?
‘5’er Beşer’de Aziz Güngör Esen adında bir öğretim üyesini
oynuyorum. ‘Beşeriyete Giriş’ diye bir kitap yazmış, insan
ilişkilerini inceliyor. Konferanslarını uygulamalı anlatıyor.
‘Huzurum Kalmadı’daysa, Yemlihan’ı oynuyorum. Babadan kalma
Bahtiyar Huzurevi’ni ayakta tutmaya çalışıyor. İşler istediği gibi
gitmeyince huzur evini aynı zamanda öğrenci evi olarak işletiyor.
Dizide eski ve yeni kuşağın çatışmalarını izleyeceksiniz. Ekipte
zehir gibi yetenekli gençler var. Onlarla beraber oynamaktan
mutluyum.Yeni sezonda insanları gülümsetecek, izlerken keyif
alabilecekleri işler yapıyorum.
* İki ayrı karakter çıkartmak zor olmuyor mu?
Hayır. İki karakteri de çok sevdim. İkisinin de çok sivri
özellikleri var. Onlarla hayatı paylaşmaktan çok keyif alıyorum.
Birlikte yaşıyoruz.
* Sizi daha çok komedi rollerinde izliyoruz. Farklı bir rol
beklentiniz yok mu?,
Komedi rollerinden kim sıkılır? Herkes eğlenceli, keyifli bir
şeyler yapmak ister. Herkes karşısındakini gülümsetmek ister. Biz
de bunu başarmaya çalışıyoruz. Ama ileride çok iyi bir oyuncu olmak
tek hedefim. O yüzden de bunu ispatlayacak bütün rolleri oynamak
istiyorum.
“Ayşen Abla, babamı yaşatıyor”
* ‘Huzurum Kalmadı’da yıllarca babanızla kamera karşısına
geçen Ayşen Gruda’yla birlikte oynuyorsunuz. Sette duygusallık ön
plandadır herhalde.
Ayşen Abla o kadar eğlenceli bir kadın ki, öyle bir duygusallık
anına o izin vermediği sürece gelemiyoruz. Ama tabii ki onda da,
bende de babamın izleri var. Aynı sette olmak keyif veriyor. Bana
babamı yaşatıyor. Zannediyorum o da bana bakınca babamı görüyor.
Aslında duygusal yoğunluk oyuncu olarak işimize geliyor. Zaten
böyle ustalarla çalışmak çok önemli. Her cümlesinden oyunculuğunuzu
eğitecek bir şey alabilirsiniz. Gençlerin enerjisi de çok hoş.
Onların enerjisine ayak uydurmak çok keyifli. İşi bir anda yukarı
çekiyorlar.
* Ayşen Hanım, sette tavsiyelerde bulunuyor mu?
Daha olmadı. Şu anda gır gır aşamasındayız. Aliye Uzuntağan’la
birlikte oynuyoruz. O çoğu oyuncu arkadaşımın hocasıdır. Zaman
zaman onun tavsiyeleri oluyor. Benim de çok sevdiğim bir yakınım
olduğu için, bilgilerini hiç esirgemiyor. Bazı sahnelerde anında
müdahale ediyor. Bu müdahaleler de oyunculuğuma etki
ediyor diye düşünüyorum.
* Çekimler nasıl geçiyor?
‘5’er Beşeri’, ‘Benim Annem Bir Melek’in yardımcı yönetmeni Meltem
Bozoflu çekiyor. ‘Huzurum Kalmadı’yı da ‘En Son Babalar Duyar’ın
yönetmeni Sibel Kocataş çekiyor. O yüzden evimde gibiyim. İkisi de
çok hızlı yönetmenler. Sabah saat 5’leri görmedik, görmemeyi de
umuyorum. Keyifliyiz sette.
“Özlem aşkımıza kuvvet
veriyor”
* Evlilik nasıl gidiyor?
Güzel. Birlikte hayatı paylaşmak çok güzel. Bütün bu zorlukların,
streslerin arasında vakit bulup birbirimizden güç almak, destek
almak harika.
* İki oyuncunun evliliği avantaj mı yoksa dezavantaj mı?
Bence daha heyecanlı oluyor. Devamlı bir özlem var. O özlem de,
pişen yemeğin altındaki ateşi daha da kuvvetlendiriyor.
* Aşk her daim taze kalıyor yani.
Onun da dizisi başladı. Özlüyoruz birbirimizi, özlem de iyi
bir şey. Devamlı evde otursak birbirimizi yeriz.
“Komple etkilendim”
* Gökçe Hanım’ı ilk gördüğü-nüzde evleneceğiniz kadın
oldu-ğunu anlamış mıydınız?
Hayır. Kim anlar ki? Çok güzel bir şeyler olacağını hissettim de,
evliliğe gideceğini görmedim.
* İlk nesinden etkilendiniz?
Komple. Saç telinden, ayak parmağına kadar.(Gülüyor) Genel hal,
tavır, bakış, gülüş. Ama özellikle benim için önemli olan bakıştır.
Bakarak bir şeyleri anlatabiliyorsa bir insan, etkileyicidir. Yoksa
istediği kadar güzel olsun. İlla konuşarak kendini ifade etmesi
gerekmez.
* Erkeklerin, eşlerinin annele-rine benzemesi istediği hep
söylenir. Siz de öyle mi düşünüyorsunuz?
Tabii ki insan annesini çok sever. Benim bir kız kardeşim var, ben
onu da çok seviyorum. Ama çeşitten yanayım. Karım başka, annem
başka, teyzem başka, annanemin başka olması bence daha maceralı.
Etrafımda aynı kadından yüzlerce olmasını doğru
buluyorum.
* Evdeki paylaşım nasıl?
Ben paylaşımcı değilim ev işlerinde. Fırsat buldukça yemeğe
yardımcı olma, sofra hazırlığı, çiçek sulama işlerini görüyorum.
(Gülüyor)
* Birbirinize benzeyen taraflarınız var mı?
İnatçı olduğumuzu söyleyebilirim. Farklı fikirler besler insanı. O
yüzden ilişkide çatışma olmalı. Yoksa tek düze bir hale döner
iş.
* Çocuk düşünüyor musunuz?
Bismillah daha. Sevmem o konularda hayal kurmayı, bana da sürpriz
olsun.
Senem AYDIN/MİLLİYET