ALİ KIRCA´NIN RÖPORTAJI ABD BASININDA

Ali Kırca´nın Colin Powell´la röportaj yaptığını ilk veren Medyatava.nte olmuştu. Ve tabii röportajın perde arkasını da. İşte, o röportaj daha sonra ABD basınına da konu oldu....

Google Haberlere Abone ol
ALİ KIRCA´NIN RÖPORTAJI ABD BASININDA

Bizim röportaj ABD basınında!


ALİ KIRCA

Geçen Cuma günü Amerika'nın etkili gazetelerinden Los Angeles Times'tan Richard Boudreaux aradı..



atv'de, Colin Powell'la yaptığımız röportajla ilgili olarak Amerikan medyasında çeşitli haber ve yorumlar çıktığını belirterek, işin doğrusunu bizden öğrenmek istediğini söyledi.



Cumartesi için sözleştik..Yarım saati aşkın süreyle Amerikalı meslekdaşımızın sorularını yanıtladık..



Biraz da şaşırarak gördük ki, röportaj Amerikan medyasında, Türk medyasından daha büyük yankı uyandırmıştı..



Los Angeles Times'ın sorduğu sorulara ve yanıtlarımıza döneceğiz, ama önce "tartışmalar"ı Amerikan kamuoyuna taşıyan New York Times'ın haberini kelimesine dokunmadan buraya aktarmak istiyoruz



****



"Sayın Powell, ziyaretini protesto eden küçük gruplarla hiç karşılaşmadı.. Ancak,-Türkiye'den- ayrılmadan hemen önce, bir ulusal televizyonun röportajcısıyla öfkeli bir diyaloga girdi. Röportajcı, Powell'ın savaşı savunduğu konuşmasını defalarca kesti. Röportaj için ayrılan süreyi aştı. Araya savaş karşıtı söylemler sokuşturdu ve Dışişleri Bakanı'ndan savaşı durdurmasını istedi.. Sayın Powell,bu durumdan rahatsızlığını açıkça belli etti, mikrofonunu söküp çıkardı ve cevap vermeden havaalanına gitmek üzere stüdyoyu terketti."



****



Amerika'nın en saygın gazetelerinden New York Times'ın bu haberi belli ki etkili olmuştu..



Los Angeles Times'tan Richard Boudreaux'ya olup bitenleri bir de biz anlattık..



Aslında, bu haberin ertesi günü Türk basınında da konuyla ilgili uzun bir yorum yayınlanmıştı. Mehmet Ali Kışlalı, New York Times'ın yazdıklarından yola çıkarak ilginç saptamalarda bulunmuştu.. Şöyle demişti 4 Nisan günü Radikal'deki köşesinde



"Konuya ABD halkla ilişkiler uzmanları ustaca yaklaşmışlardı. Türkiye'de artık 'işbirlikçi' kimlikleri tartışılmaz olmuş kimi meslekdaş yerine, Powell ile röportaj yapma olanağının Ali Kırca gibi olaylara tarafsız yaklaşmaya çalışan bir kişiye tanınmış olması önemli işaretti. Kırca'nın röportajı gazetecilik açısından yüz ağartıcı; ziyaretle Türk-ABD ilişkileri açısından aydınlatıcı oldu.



Ancak, konuşmasının sonunda insanî düşüncelerle Powell'a yönelttiği bir soru ABD Dışişleri Bakanı'na 'savaşı savunma'ya dayalı propaganda yapma olanağı verdi. Bunu gören Kırca, Powell'ın sözünü kesici müdahalelerde bulundu. Röportaj da böyle sona erdi. Sonra olup bitenleri New York Times yazdı.



Powell'ın bu müdahaleden hoşlanmayıp, zaten zaman da dolduğundan, yakasındaki mikrofonu çıkarıp stüdyoyu kızgın terkettiğini kaydetti.



Ali Kırca'nın yaptığı gazetecilikti.



Önemli olan Powell'ın hem ABD, hem de Türkiye ile ilgili girişimleri, aldığı neticeler ve yaptığı değerlendirmelerdi. Röportaj ABD'ye ucuz propaganda olanağı sağlamak içi tertiplenmiş olamazdı. Ancak gerçek gazetecilik niyetiyle gerçekleştirildiğinde Türk kamuoyunun dikkatini çeker ve ABD'nin son haftalarda Türkiye'de hırpalanmış imajı üzerinde olumlu etki yapabilirdi.



Colin Powell'ın Ali Kırca'nın programında, Türk toplumunun yüzde 94'ünün karşı olduğu savaşın propagandasını yapmasının, ne kendisine ne de röportaja katkısı olabilirdi."



Aslında, usta gazeteci Mehmet Ali Kışlalı, bu röportajdan rahatsız olduğu anlaşılan Amerikan medyasına satır aralarında ince göndermelerde ve "objektif gazetecilik" uyarısında bulunmuştu..



Bizi de "röportaj sırasında yaşananlar"dan çok doğrusu" bir kısım Amerikan medyası"nın olaya yaklaşımı şaşırtmıştı..Yine gazetecilik açısından elbette..



Los Angeles Times'ın soruları, bizim Boudreaux'ya verdiğimiz yanıtlar ve geçen Çarşamba günü 15. katta yaşananlar.. YARIN..

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin