AKP - MEDYA İLİŞKİSİNE ÖZAL MODELİ

AKP´liler medyanın gündeminde sürekli olumsuz eleştirilerle yer almaktan şikayetçi. Dünden Bgüne Tercüman Gazetesi yazarı Serdar Arseven, "medyada icraatlarımızla yer almamazı için amuda mı kalkmamız lazım" diye soran AKP´liler´e tavsiyede bulundu...

Google Haberlere Abone ol
AKP - MEDYA İLİŞKİSİNE ÖZAL MODELİ

Medyayla ilişkiler: Evlere şenlik!..



AK Parti, icraatlarından hareketle gündemini takdim etmek varken, oluşturulan gündemin rüzgârında sürükleniyor.

Neleri yaptığını anlatmak yerine, neleri yapmadığını anlatmaya çabalıyor...

Seçimden bu yana...

Kısa süre içinde, çoğu reform niteliğindeki çok sayıda icraata imza attı, iktidar...

AK Parti Grup Başkanvekili Eyüp Fatsa'yla sohbet ediyorduk...

Emekli maaşlarına takviyeden, vergi barışına, nema ödemelerine kadar bir dizi icraatı sıraladıktan sonra dedi ki Fatsa: "Bir başka iktidar, bu kadar süre içinde bunların yüzde birini yapmış olsaydı, göklere çıkarılırdı...Oysa biz, haksız eleştirilere muhatap oluyoruz. Üzülüyoruz, doğrusu..."



***



Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik de, "Medyanın gündemine icraatlarımızla gelebilmek için amuda mı kalkmamız lâzım?.." diyerek sıkıntısını açığa vurmakta...

Başbakan ve diğer bakanlar...

Onlar da aynı dertten mustaripler...

Lâkin...

Nedense, 'özeleştiriye' hiç yanaşmıyorlar!..



***



Acaba, gündeme yön verebilmenin gereklerini yerine getirdi mi, bu iktidar?..

Merhum Özal'ın yaptığı gibi, mesela...

Bu iş için dört dörtlük bir örnek...

Ne yapardı Özal?..

Gazetelerin yönetici ve yazarlarıyla periyodik olarak görüşürdü...

İstanbul, Ankara ve taşradaki aktif muhabirlere işlerini kolaylaştıracak malzemeler dağıtırdı...

Bazı gazetecileri yurt dışına gönderirdi...

Bu gidenler, yurda döndüklerinde, köşe yazarı, televizyon programcısı, gazete yöneticisi olarak görev alırlardı...

Merhum, bunların bir bölümünden icraatlarının tanıtımında faydalanırdı...

Güvendiği yazar ve muhabirleri, özel haberlerle, dosyalarla destekleyerek, karşılıklı yarar sağlayan bir sürecin sağlıklı olarak işlemesini sağlardı...



***



Özal'a yakın gazetecilerden bazıları bugün, medyanın köşe başlarında...

Ve, bunlardan bir bölümü, yayımladıkları kitap ve makalelerle, günümüzde de savunuyorlar, Özal'ı...

O'nun ilkelerini...



***



AK Parti'nin medyayla ilişkileri ise...

Tam mânâsıyla evlere şenlik!..

Ne plân var, ne program...

Rast gele yürütülüyor, bu işler...

Her kafadan bir ses...

Bir kafadan her ses!..

Haberciler dertli...

"Basın müşaviri enflasyonu var abi" diyorlar...

Bir, Ahmet Takan vardı...

Şimdi, ortalarda görünmüyor...

Sonra, Özgür Ülgin adlı bir arkadaşı getirdiler...

Basın mensuplarından tepki alıyordu...

Bugün, o da yok!..

CNN'den gelme Mehmet Kartal ile Burcu Eyisoy atanmış oraya...

Bir de Basın Enformasyon'dan Salih Melek...



***



Birileri gitti...

Diğerleri geldi...

Onların yerine de yenileri...

Ne oldu ne bitti...

Gidenler başarısız mıydı?..

Gelenler çok mu iyi...

Bilmiyoruz...

Medya Tanıtım Başkanlığı'nın başında, yakın dostumuz Doç. Dr. Murat Mercan var...

Birikimli bir yönetici...

Ancak, onun da işleri pek yolunda gitmiyor, belli...

"Birtakım sıkıntıları vardır" diye düşünüyoruz!..



***



Özetleyecek olursak...

AK Parti-medya ilişkileri boşlukta...

Bu, AK Parti için...

Ve tabii, ona ümit bağlayan milyonlar için son derece olumsuz bir tablo...

Unutmamak lazım ki, başarının yüzde 50'si performansa bağlı...

Diğer yüzde 50'lik koca dilim ise 'imaj ve tanıtım'daki etkinliğe!..

O yüzde 50 şimdilik yok!..

Olursa duyururuz!..

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin