AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten, MYK toplantısı sonrası flaş açıklamalar. Kabine sorusuna yanıt verdi. Mehmet Şimşek kabinede yer alacak mı?

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti MYK toplantısının ardından canlı yayında açıklama yaptı. Çelik, "Kabine tamamen Cumhurbaşkanımızın takdiridir." dedi. Seçim dönemine ilişkin Çelik Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'a tepki gösterdi. Çelik, Mehmet Şimşek hakkında da konuştu.

Google Haberlere Abone ol
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten, MYK toplantısı sonrası flaş açıklamalar. Kabine sorusuna yanıt verdi. Mehmet Şimşek kabinede yer alacak mı?

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin MYK gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Çelik, eski hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in kabinede yer alacağı iddialarına ilişkin, "Mehmet Bey yakın bir arkadaşımız, çok da değerli. Cumhurbaşkanımız da basına yansıyan ya da yansımayan görüşmeler yapıyor. Şimşek bu sürece katkı vermek istiyor. Kabine ataması cumhurbaşkanımızın yetkisindedir, bu konuda bizim bir şey söylememiz doğru olmaz." dedi.

Çelik, "YSK, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin kesin sonuçlarını açıklamadı. YSK o açıklamayı yaptıktan sonra yemin töreni yapılacak ve Kabine açıklanacak." ifadelerini kullandı.

Çelik'in açıklamalarından satır başları şöyle:

Milli irade daha tecelli etmemişken 'kazandık' açıklaması yaptılar. Milletimizin sağduyusu bu provokatif tavrı aynen iade etti. 14 Mayıs'ta ve 28 Mayıs'ta sandığa gölge düşürecek olaylar olmadı. Türkiye'yi yeniden karanlıklara götürmek için fırsat kolluyorlar. Cumhurbaşkanımız millet iradesine saygılı olduğunu göstermiştir.

Aylarca CHP yandaşı gazeteciler bize sürekli olarak 'Seçimde farklı bir sonuç ortaya çıkarsa buna saygı duyacak mısınız?' sorunu yaygınlaştırdı. Biz hep şunu söyledik, sandığa saygı gösterilmesi konusunda sabıkası olanlar biz değiliz, karşıdakiler. İki belediye başkanı seçim gecesi kendisinin olmayan verilerini millet iradesine dayatma şekillerini gördük.

"CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ MİLLETİMİZDEN ONAY ALMIŞTIR"

Cumhurbaşkanımız ve Cumhur İttifakı açık ara galibiyetle bu seçimi sonuçlandırdı. Bundan 100 yıl evvel bir 28 Ekim günü gazi Mustafa Kemal Atatürk 'Efendiler yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz' demişti. Cumhurbaşkanımız 100 yıl sonra Türkiye Yüzyılını ilan etti. Demokrasi sınavında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi milletimizden onay almıştır.

Kaybeden hiçbir vatandaşımız yoktur. Türkiye'nin önü açıktır. Türkiye Yüzyılının alt yapısı tamamlanmıştır.

Seçim sonrasına yönelik provokasyon yapanlar, bir kere daha yanılmıştır. Dünyanın en önemli ülkelerinden telefonlar geldi, Cumhurbaşkanımızı tebrik etti. Seçimler, bütün dünya tarafından yakından izlendi.

"SEÇİM MEKANİZMASININ NE KADAR GÜVENİLİR OLDUĞU GÖRÜLDÜ"

İlk defa Kılıçdaroğlu, mezhepçi yaklaşımları seçim sürecinin bir parçası haline getirmeye çalışmıştır. Adlarımız, mezheplerimiz farklı olabilir ama hepimizin soyadı Türkiye Cumhuriyeti'dir. Bunun son derece sakıncalı bir şey olduğunu, üzücü ve sorumsuzca olduğunu düşünüyoruz. YSK ve diğer kamu görevlileri, görevlerini hakkıyla yaptılar. Türkiye'deki seçim mekanizmasının ne kadar güvenilir olduğu görüldü. Amacımız milli iradenin net bir şekilde tecelli etmesidir.

Seçim döneminde yapılan tartışmalardan birisi de şuydu. Kılıçdaroğlu'na verilen oyların değişim isteğini ortaya koyduğu yönünde. Değişim AK Parti'de ve Cumhur İttifakı'nda temsil edilmektedir. AK Parti dünyanın en büyük kadın hareketi olduğunu göstermiştir.

SEÇİMİN EN BÜYÜK YALANI

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, AK Parti'nin 3 kere teröristbaşını serbest bırakmaya teşebbüs ettiğini söyledi. Bu seçim sürecinin en büyük yalanıydı. Bu bahsettiği kanun AK Parti iktidarlarından önce, MGK kararıyla çıkarılmış bir kanun. Topluma kazanırma ile ilgili bir kanun. 1985 yılında örgütün çözülmesini sağlamaya yönelik bir kanun çıkarılmış. Bu kanun teröristbaşını da PKK terör örgütü yöneticilerini de kapsamıyor. Bizden önce bu 3 kere güncellenmiş. Teröristbaşının yargılandığı ve ceza aldığı madde buna girmesi söz konusu değil. Ellerine verilen belgenin sahte olduğunu bilmiyorlar. Köşeye sıkışıldığı zaman nasıl bir iftira kampanyası içerisine girdiklerini gördük. Bir cümlesi bile doğru olmayan tamamen yalandır. Yalan siyaseti sandığa gömülmüştür.

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin